Bahçeli'den Yıldırım'a tepki: Kürdistan ve Lazistan yok, bundan sonra da olamayacak
MHP lideri Bahçeli, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı'nın İstanbul adaylarının tartışacağı programın moderatörünün İsmail Küçükkaya olmasına tepki gösterdi. Bahçeli, "Küçükkaya’nın moderatörlüğü kesinleşirse, bilinsin ki, 16 Haziran 2019 tarihinde 21.00’den itibaren televizyon izlemeyeceğim" dedi.
DUVAR - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, isim vermeden AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'ın, "Atatürk'ün davet ettiği millet temsilcileri arasında Kürdistan mebusu da Lazistan mebusu da vardı" ifadelerini eleştirdi. Bahçeli, "Türkiye’de Kürdistan ve Lazistan yoktur. Bundan sonra da olamayacaktır. Olması yönünde heveslenenler varsa karşılarında daima Milliyetçi-Ülkücü Hareketi bulacaklardır" dedi.
'İZLANDA'DA YAŞANAN REZALETLER SKANDAL ÖTESİ'
Twitter hesabından açıklama yapan Devlet Bahçeli, İzlanda'ya giden Türkiye A Milli Futbol Takımı'nın havalimanında bekletilmesi ve bir kişinin futbolculara mikrofon yerine fırça uzatmasına tepki gösterdi.
Bahçeli, "İzlanda’da yaşanan rezaletler, sporun centilmenliğine, hoşgörü ruhuna aykırı kötü muameleler tek kelimeyle skandal ötesidir. Hele hele mikrofon yerine fırça uzatan ahlaksızların futbolcularımızı taciz ve tahrik etmesi, sabırları zorlaması, iyi niyet kurallarını ihlal etmesi ayıptır, provakatörlüktür. İzlanda’yı kınıyorum, bu ülkeye verilen notayı da çok yerinde ve isabetli değerlendiriyorum" ifadelerini kullandı.
Bahçeli, Binali Yıldırım ve Millet İttifakı'nın CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun katılacağı televizyon programının moderatörünün İsmail Küçükkaya olmasına da tepki gösterdi. Ortak yayın çağrısı yapan Didem Arslan Yılmaz'ın moderatörlük daha uygun olduğunu belirten Bahçeli, şöyle devam etti:
DİDEM ARSLAN YILMAZ'IN SEÇİLMESİ DOĞRU OLURDU: Bize göre iki adayın katılacağı televizyon programının en uygun moderatörü sakin, sabırlı, anlayışlı ve tarafsız yönleriyle temayüz etmiş Sayın Didem Arslan Yılmaz’dır. Tartışmaları ustalıkla yöneten, birikim ve tecrübesiyle öne çıkan Sayın Yılmaz’ın seçilmesi kanaatimce doğru olurdu. Sayın Binali Yıldırım ile Sayın Ekrem İmamoğlu’nun 16 Haziran 2019 Pazar günü saat 21.00’de televizyonda karşı karşıya gelecekleri, moderatörün de sözde gazeteci İsmail Küçükkaya’nın olacağı bugün belli olmuştur. Hayret etmemek mümkün değildir!
KÜÇÜKKAYA MHP'YE HUSUMET BESLİYOR: İsmail Küçükkaya’nın hangi vasıflarından dolayı böylesi önemli bir program için tercih edildiğini anlayabilmiş değilim. Bu şahsın Cumhur İttifakı ve MHP’ye husumet besleyen tavrı açıktır, bilinmektedir. Tarafsız değildir, samimi değildir, yeterli hiç değildir. Kaldı ki, FOX TV’nin yayın çizgisi de bulanık ve sorunludur. Şayet İsmail Küçükkaya’nın moderatörlüğü kesinleşirse, bilinsin ki, 16 Haziran 2019 tarihinde 21.00’den itibaren televizyon izlemeyeceğim, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarının tartışmasını takip etmeyeceğim. MHP hakkın, haklının, halkın ve haysiyetin tarafındadır.
KÜRDİSTAN, LAZİSTAN YOKTUR VE OLMAYACAKTIR: Özellikle ifade etmek istediğim bir başka konu ise şudur: Milliyetçi Hareket Partisi milli bekanın amansız savunucusudur. İlkelerimizden tavizimiz düşünülemeyecektir. Ülkülerimizden kopmamız akla bile getirilemeyecektir. Duruşumuz sağlam,mayamız temiz, fikriyatımız köklü ve güçlüdür. Türkiye’de Kürdistan ve Lazistan yoktur. Bundan sonra da olamayacaktır. Olması yönünde heveslenenler varsa karşılarında daima Milliyetçi-Ülkücü Hareketi bulacaklardır. Sözümüzden dönmedik, sevdamızdan ödün vermedik, özümüzün öğütülmesine müsaade etmedik. Dünden bugüne duruşumuz aynıdır.
Yıldırım: Kürdistan Atatürk'ün kullandığı isim
BUNLARLA MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEKTİR: Milliyetçi Hareket Partisi’ni mesnetsiz yere eleştirenler, suskunluğumuzu yanlışa yoranlar, olgunluğumuzu ve sağduyumuzu tersten okuyanlar köksüzlüğe, kimliksizliğe, kozmopolit emellere hizmet eden kripto bedhahlardır. Bunlarla mücadelemiz ise sonuna kadar devam edecektir.
DOĞU AKDENİZ ASLA PEŞKEŞ ÇEKİLMEYECEK: Doğu Akdeniz’de açıkça Türkiye’ye tuzak kurulmakta, kuyusu kazılmakta,egemenlik haklarına kast edilmektedir. Rum Yönetiminin, Fatih Sondaj Gemimizin çalışanları ve TPAO ile işbirliği yapan yabancı şirketlerin yöneticileri hakkında tutuklama kararı çıkarması hukuksuzdur, kepazeliktir. Kıbrıs Türklerini yok saymak, tarihsel haklarını gaspa teşebbüs ve tevessül etmek uluslararası hukuku çiğnemek, Türkiye’ye meydan okumaktır. Ülkemiz bu barbarca ve barış karşıtı hamleleri göğüsleyecek güç ve yeterliliktedir. Kıbrıs Türklüğü yalnız değildir, Doğu Akdeniz asla peşkeş çekilmeyecektir. (HABER MERKEZİ)