Temelli: Hiçbir şey olmamış gibi Kürdistan diyorsunuz
AK Parti İstanbul adayı Binali Yıldırım'ın 'Kürdistan mebusu' ve 'Dersim' açıklamalarına HDP Eş Başkanı Sezai Temelli tepki gösterdi. Temelli, "Bu Meclis'te Kürtçe konuşulduğunda bir halka bilinmeyen dil diye hakaret eden bir partinin mebususunuz ama kirli pazarlıklarınız için hiçbir şey olmamış gibi Kürdistan diyorsunuz, Kürtçe de konuşuyorsunuz, Kürtçe konuşanları da saygı içinde dinliyorsunuz" dedi.
DUVAR - HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin grup toplantısında konuştu. İstanbul Büyükşehir Adayı Binali Yıldırım’ın "Kürdistan mebusu" açıklamalarını eleştiren Temelli, "AKP başkanı Erdoğan meydan meydan Kürdistan diyoruz diye bağırıyordu, 'defol git' diye" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 'Yargı Reformu Paketi'ne değinen Temelli, "Önden topluma umudu beklentileri servis ediyorlar sonra da zamana yayma politikasıyla bu beklentileri karamsar bir bekleyişe çevirmekle meşguller. Terörle Mücadele Kanunu, bu ülkenin gizli anayasasıdır. Terörle mücadele kanununun toplumsal muhalefete, Kürtlere karşı, kılıç gibi sürekli sallandırılmaktadır" sözlerini kullanarak Yargı Reformu'nu, "Tek adam reformu" diye eleştirdi.
Temelli'nin konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
REFORMA İHTİYACINIZ VARSA HAZIRLIĞIMIZ VAR: Yargı Reformu Strateji Belgesi açıklandı. Aslında bu bir yerde itiraf belgesiydi. Demokrasiden ne kadar uzaklaşıldığının belgesi. Reformu geçtik, hâlâ strateji belgesi açıklanıyor. 10 yıl sonra yargı konusunda ne denli içler acısı bir durumla karşı karşıya kalındığı görülecek. Eğer yargıda samimi bir reforma ihtiyacınız varsa bizim bir hazırlığımız var. İsteyin, gönderelim. Başta Terörle Mücadele Kanunu'nun kaldırılması.
MÜZAKERE EDELİM: Gelin Meclis çatısı altında bütün partiler toplumsal barışı var etmek adına görüşelim, müzakere edelim. Binlerce çocuk cezaevinde. Bu ülkede sendikal haklar yasaklı, grev yasaklı. Bunun ötesinde bu ülkede vicdan yok. 18 insan Halfeti'de gözaltına alındı. İşkence uygulandı. Elektrik verildi, tecavüzle tehdit edildiler. Bu iktidar işkenceci olma sıfatına da sahip olmuş oldu. Bu işkenceyi gerçekleştirenlerden hesap soracağız.
KÜRTÇE KONUŞMANIZ SAMİMİYETSİZ: 23 Haziran'da İstanbul seçimleri var. Önemli seçimler. Aslında bu seçimin haklı bir gerekçesi yok. YSK muhalefetiyle karşımıza çıkmış bir zorunluluk. Adaylardan biri Binali Bey Diyarbakır'a gitmiş, kampanyasını buradan yapıyor nedense. 'Kürdistan mebusu' demiş, devam etmiş Kürtçe konuşmuş. Diyarbakır Diyarbakır olalı böyle Kürtçe duymamış. AKP başkanı Erdoğan meydan meydan Kürdistan diyoruz diye bağırıyordu, 'defol git' diye. Terörist olduk, hakaretlere maruz kaldık ama yine Allah'ın işine bakın, geçen gün Çavuşoğlu'nu Kürdistan'da gördük. Hem de demokrasi şehitlerini anmak için saygı duruşundaydı. Bu Meclis'te Kürtçe konuşulduğunda bir halka bilinmeyen dil diye hakaret eden bir partinin mebususunuz ama kirli pazarlıklarınız için hiçbir şey olmamış gibi Kürdistan diyorsunuz, Kürtçe de konuşuyorsunuz, Kürtçe konuşanları da saygı içinde dinliyorsunuz. Birkaç kelime Kürtçe konuştunuz diye Kürt halkı nezdinde bir değeriniz olmayacak. Çünkü bunlar samimiyetsiz, çıkar amaçlıdır.