Sezai Temelli: İçişleri Bakanı görevden alınmalıdır
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, kayyım atanan HDP’li belediye eşbaşkanlarıyla görüşen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na “seni pejmürde ederiz” diyen İçişleri Bakanı’nın görevi bırakması, bırakmıyorsa görevden alınması gerektiğini söyledi.
ANKARA - Yerlerine kayyım atanan HDP’li büyükşehir belediye eş başkanlarını Diyarbakır’da ziyaret eden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na “…işinin dışında başka işlerle meşgul olursan pejmürde ederiz seni!” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli’den yanıt geldi. Temelli, İçişleri Bakanı Soylu’nun Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne daha önce de kayyım olarak atanan Mardin Valisi Mustafa Yaman döneminde kendisine verildiği iddia edilen 39 bin lira değerindeki gümüş hediyeyle ilgili soruları yanıtlaması gerektiğini belirterek, “Bir an önce görevi bırakması gerekir. Bırakmıyorsa görevden alınması ve hakkındaki iddiaların soruşturulması gerekir” dedi. Çocuklarının HDP tarafından kaçırılarak dağa götürüldüğü iddiasıyla on gündür HDP Diyarbakır il binası önünde eylem yapan ailelerle ilgili de konuşan Temelli, “Diyarbakır il örgütümüz 4 yıldır polis ablukasında. Oraya giren çıkan belli. Eğer böyle bir şey varsa buna bunca zamandır niye müdahale etmediniz de kayyım meselesiyle rezilliğiniz ortaya saçılınca bunları gündeme getirdiniz?” diye sordu.
Temelli’nin Gazete Duvar’a yaptığı açıklamalardan başlıklar şöyle:
‘ELİMİZDE BİR DE SÜLEYMAN SOYLU VAKASI VAR’
Türkiye’de bu yaşanan gelişmelere baktığımızda, tüm bu meselelerde bir de Süleyman Soylu vakası var elimizde. Türkiye’de bu kayyımcı, OHAL’ci zihniyetin yerleşmesinde, şiddetin hâkim kılınmasında, nefret söyleminde, bu saldırgan üslupta hiç başrolden inmiyor. Sürekli başrolde! Sürekli memleketin sorunlarının çözülmemesi için çaba gösteren, ateşe benzin döken bir içişleri bakanı. Bakan falan değil orada görevlendirilmiş bir zat. İktidar bu denli siyasetsiz ve tükenmişken, bu denli çökmüşken bir de böyle ahlaki bir çöküntünün fotoğrafına bakıyoruz şimdi.
‘İÇİŞLERİ BAKANI, KENDİ SUÇLULUĞUNU GİZLEME TELAŞINDA’
Kayyımlarla ilgili mesele ortada. Çok net belgeler ortaya konulmuş. Bu hediyeyi aldın mı, aldıysan ne aldın, almadıysan soruşturma başlattın mı, bu soruşturmadan ne çıktı, bunlara yanıt vermek yerine HDP’ye saldıran, Ekrem İmamanoğlu’nun ziyaretindeki gibi herhangi bir dayanışma ziyaretini dahi içine sindiremeyen ve kendi suçluluğunu gizleme telaşındaki bir İçişleri Bakanı var. Üslubu da ahlaki çöküntünün dile gelmiş hali. Bir an önce görevi bırakması gerekir. Bırakmıyorsa görevden alınması ve hakkındaki bu iddiaların soruşturulması gerekir. Bu iddialar büyüdükçe İçişleri Bakanı, bunların üstünü örtmek adına herkese saldırıp nefret dilini arsızca ortaya koymaktadır. Bir suçluluk psikozu bu.
‘KENDİ PARTİSİNDE BİLE CİDDİYE ALINMAYAN BİR MECZUPTUR’
Biz ilk defa belediye başkanı olmadık. 17 yıllık belediye başkanlıklarımız onlarca denetimden geçmiştir. Kendi belediyelerinde olmayan bir şeffaflık örneği var ortada. Halkın bir kuruşuna halel getirilmemiş, halkın her türlü hakkı savunulmuş toplumcu bir belediyecilik anlayışı var belediyelerimizde. Bir kez daha yerlerine kayyım atanan belediyelerimizdeki arkadaşlarımız 4 aydır bu görevdeydiler. AKP iktidarı, özellikle son 4.5 yıldır, müzakere masası devrildikten bu yana sürekli olarak HDP’ye yönelik bu algı yönetimini, saldırgan dili, psikolojik savaşı kullanarak kendini haklı göstermeye çalıştı. Kendinden önceki içişleri bakanları da bu yöntemi izliyordu. Ancak bu zat ne ahlak tanıyor ne saygı biliyor ne de siyasi teamüllere uygun davranıyor. Söylediklerinin halk nezdinde zerre kadar karşılığı yoktur ne dünyada ne Türkiye’de. Hatta kendi partisinde bile ciddiye alınmayan bir meczuptur.
HDP DİYARBAKIN İL BİNASI ÖNÜNDE EYLEM YAPAN AİLELER HAKKINDA
Şimdi birkaç aileyi toplamışlar Diyarbakır il binamıza gönderiyorlar. Bu yalanı her akşam insanlara yandaş medyasıyla servis ediyorlar. Diyarbakır il örgütümüz 4 yıldır polis ablukasında. Oraya giren çıkan belli. Eğer böyle bir şey varsa bunca zamandır buna niye müdahale etmediniz de kayyım meselesiyle rezilliğiniz ortaya saçılınca bunları gündeme getirdiniz? AKP iktidarı ve İçişleri Bakanı, kendi suçlarını gizlemek için böyle bir yöntem geliştirmiş: yalanda, iftirada ısrar et! Ama bu yöntem tutmuyor. Sadece bize değil pejmürde lafında olduğu gibi bizle dayanışma gösteren herkese aynı yöntemi kullanıyorlar. İçişleri bakanı bu cesareti, bu pervasızlığı başta Cumhurbaşkanı’nın ve tabii AKP-MHP bloğunun siyasetinden cesaret alarak ortaya koyuyor. Kürt halkına düşmanlık ve savaş politikalarında ısrar. Ve bunun hiçbir yerde karşılığı yok.
SÜLEYMAN SOYLU HAKKINDAKİ İDDİA NEYDİ?
Deutsche Welle Türkçe’den Tunca Öğreten, Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne ikinci defa kayyım olarak atanan Vali Mustafa Yaman’ın daha önce görev yaptığı dönemdeki harcamalarının belgelerine ulaşmış ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığınca kesilen toplam 582 bin 618 liralık gümüş takı ve benzeri hediyelik eşyanın faturasını kamuoyuna duyurmuştu. Haberde, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya 39 bin 883 lira 45 kuruşluk gümüş mücevherat alındığı bilgisine de yer yerildi. İddiayı reddeden Soylu, konuyla ilgili özel bir teftiş yaptırdığını açıklamıştı.
SOYLU, İMAMOĞLU’NA NE DEMİŞTİ?
“Buradan söylüyorum: İşini yap, başımızın üzerinde yerin var ama işini yapmanın dışında başka işlerle meşgul olursan pejmürde ederiz seni. Bu kadar açık ve net! Bu ülke adına, bu millet adına, sağına soluna bakmayız. Yıllardır terörden acı çeken insanlar dururken terörist cenazelerinde yas tutan adamlara böylesine bir destek, milletimizin de bizim de gönlümüzü acıtır, kimse kusura bakmasın.”