Bahçeli: Mektup Trump'a iade edilmeli

Barış Pınarı Harekâtı ve sonrasında yaşananlara ilişkin açıklama yapan MHP lideri Devlet Bahçeli ABD’yi ve muhalefeti operasyon sürecindeki tutumları nedeniyle eleştirdi. ABD Başkanı Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği mektuba tepki gösteren Bahçeli, “ABD Başkanı’nın Türk milletinin onuruyla oynama teşebbüsü tarifi ve tamiri olmayan bir alçalma ve kepazelik halidir” dedi. Bahçeli mektubun iade edilmesi gerektiğini söyledi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Siyaset ve Liderlik Okulu’nun 15’inci Dönem Açılış törenine katıldıktan sonra Barış Pınarı Harekâtı ve sonrasında yaşanan gelişmelere ilişkin önce yazılı bir açıklama yaptı ardından gazetecilere yaptığı kısa açıklamada da görüşlerini tekrarladı.

Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ABD Başkanı Donald Trump tarafından gönderilen mektubun nezaket dışı olduğunu ve iade edilmesi gerektiğini söyledi. Barış Pınarı Operasyonu nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri’ni kutlayan Bahçeli, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetiyle övünüyorum” derken muhalefet partilerini eleştirdi ve, “CHP, Barış Pınarı Harekatı’na karşı tesis ve temin edilmiş çok aktörlü kara propagandaya resmen payandalık ve kuryelik yapmıştır” dedi.

‘TÜRK MİLLETİ TRUMP’IN MEKTUBUNU YIRTTI ÇİĞNEDİ’

ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektuba ilişkin ise, “Türk milleti Trump mektubunu gıyaben yırtmış ve çiğnemiştir. Kod adı Mazlum, asıl ismi canavar olan YPG’li teröristbaşını telefonla arayıp methiyeler düzen, bununla kalmayıp ülkesine davet eden Trump amansız ve tedavisi imkansız bir nefret ve melanet virüsüne yakalanmıştır” değerlendirmesini yapan Bahçeli’nin açıklamasında öne çıkan başlıklar şöyle oldu:

YAKAYI ELE VERDİLER: 9 Ekim 2019 tarihinde başlayan Barış Pınarı Harekâtı adeta bir turnusol kağıdı işlevi görmüş, gizli kapaklı niyetleri, Türklüğe hasım çevreleri vatanseverlik basiretiyle açığa çıkarmıştır. Türkiye’nin teröre karşı haklı, hukuki ve meşru harekatı karşısında nefesi kesilen, korkuya kapılan, keyfi kaçan, rahatı bozulan, yarası olduğundan sürekli gocunan mihraklar terör örgütleriyle al takke ver külah içinde olan yerli ve yabancı işbirlikçilerdir. Bunlar izan, irade ve insaflarını çoktan kaybetmişlerdir. Barış Pınarı Harekatı sonucunda terörizme bel bağlayanlar, terör örgütleriyle ihanet mesaisine girenler kesinlikle deşifre olmuşlar, yakayı ele vermişlerdir.

HAÇLI TARAFINDA DURDULAR: Arap Ligi sakat tutumuyla Siyonizme ve Büyük İsrail hedefine alenen hizmet ettiğini göstermiş, dahası Türkiye’ye hançer kaldıran terör sponsorları birer birer kıyıya vurmuşlardır. Sözde demokrasi, insan hakları ve demokrasi müdafaası yapan, aslında bu değerlerle uzaktan yakından alakaları bulunmayan AB ülkeleri terörü aklama ve arkalama yarışına girmişler, nihayetinde tarihin bir kez daha Haçlı tarafında durmuşlardır. Avrupa Parlamentosu 24 Ekim 2019’da kronik siyasi hastalığından dolayı felce uğramış, Türk düşmanlığından, Türkiye’ye şaşı ve şaibeli bakışından dolayı itibar ve inandırıcılığını tekraren sıfırlamıştır.

KIBRIS TÜRKLÜĞÜNE İHANET ETTİ: Bununla birlikte KKTC Cumhurbaşkanı çirkef ve çirkin mesajlarıyla Kıbrıs Harekâtı ve Barış Pınarı Harekatı’nı aynı kefeye koyarak oturduğu koltuğa, dökülen şehit kanlarına, Kıbrıs Türklüğüne ihanet ettiğini kanıtlamıştır. Nitekim uyuyan komünist uyanmış, zalimlerle birlikte eşzamanlı olarak devreye girmiştir.

TÜRK MİLLETİ TRUMP’IN MEKTUBUNU ÇİĞNEMİŞTİR: ABD Başkanı Trump ise gerek tehdit dozu yüksek mesajlarıyla gerekse de Sayın Cumhurbaşkanımıza yazdığı çukur ve çürük mektubuyla iki ülke arasındaki ilişkilere önemli ölçüde hasar ve zarar vermiştir. Türk milleti Trump mektubunu gıyaben yırtmış ve çiğnemiştir. Kod adı Mazlum, asıl ismi canavar olan YPG’li terörist başını telefonla arayıp methiyeler düzen, bununla kalmayıp ülkesine davet eden Trump amansız ve tedavisi imkansız bir nefret ve melanet virüsüne yakalanmıştır. Kırmızı bültenle aranan bir katilin müttefik bir ülke tarafından takdir ve taltif edilmesi ayıptır, hukuk dışılıktır, namertliktir. ABD Başkanı’nın Türk milletinin onuruyla oynama teşebbüsü tarifi ve tamiri olmayan bir alçalma ve kepazelik halidir.

TERÖR ÖRGÜTLERİYLE SELAMLAŞTI: Üstelik CHP Genel Başkanı’nın Trump’ın zelil mektubunu grup toplantısında okuması, Barış Pınarı Harekatı’na içi yana yana destek açıklaması ne vatan sevgisiyle, ne de sorumlu ve sağduyulu siyaset anlayışıyla kesinlikle bağdaşmayacaktır. Kılıçdaroğlu, Trump’ın Türkiye’deki derin gırtlağı, emperyalizmin densiz ve defolu tercümanı olduğunu küstah ve köhne ifadelerle ibra etmiştir. CHP, Barış Pınarı Harekatı’na karşı tesis ve temin edilmiş çok aktörlü kara propagandaya resmen payandalık ve kuryelik yapmıştır. Kaldı ki Türk düşmanlarına ikmal sağlamış, terör örgütleriyle dolambaçlı yollardan selamlaşmış, kuytu köşelerden paslaşmıştır.

EFTEN PÜFTEN DESTEK VEREN İP: Türkiye’ye karşı oluşturulmuş fitne, nifak ve tezvirat kafilesine gönüllü şekilde iştirak eden CHP’nin, yine Barış Pınarı Harekatı’nı karalayan terör sevici HDP’nin; amalı, fakatlı, kuşkulu cümlelerle eften püften destek veren İP’in maskeleri tümüyle düşmüştür. Bunlar oluyorken Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi Devlet Başkanlarının Barış Pınarı Harekatı’na destek açıklamaları muazzam ve ümit verici bir gelişmedir.

TÜRKİYE FELEĞİN ÇEMBERİNİ KIRDI: 17 Ekim 2019’da ABD’yle yapılan 13 maddelik uzlaşma, 22 Ekim 2019’da Rusya’yla sağlanan 10 maddelik anlaşma stratejik bir başarı, milli bir uyanışın müjdesidir. 1945’ten bugüne kadar bazen çok kutuplu, bazen de tek kutuplu bir alana hapsolan uluslararası sistem içinde manevra kabiliyeti zaman zaman daralan, siyasi, diplomatik ve ekonomik sıkışma yaşayan Türkiye sonunda feleğin çemberini kırmıştır.

BEKAMIZI EMNİYETE ALDI: Aynı anda hem ABD hem de Rusya’yla uzlaşmaya varıp Barış Pınarı Harekatı’nın haklılığını ve milli tezlerini kabullendiren Türkiye artık bölgesinde ve küresel zeminde parlayan, öne çıkan, sözünü dinleten bir ülke seviyesine bileğinin ve birikiminin yardımıyla ulaşmıştır. Siyasi ve diplomatik kanallarla beslenen, milletimizin tamamıyla benimseyip arkasında durduğu askeri bir harekatın nasıl dengeleri değiştirip bekamızı emniyete aldığı son gelişmelerle iyice anlaşılmıştır.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİYLE ÖVÜNÜYORUM: Türkiye ihmal edilmesi, yok sayılması, hafife alınması imkansız bir ülke olduğunu milli şuur ve ruhuyla teyit ettirmiştir. Bu konuda üstün bir emek ve çalışma sarfeden, sabır ve akılla mücadele gösteren Sayın Cumhurbaşkanımıza milli duruşuyla birlikte tavizsiz ve teslimiyete kapalı tavrından dolayı içtenlikle teşekkür ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti hükümetiyle övünüyor, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleriyle, gücünü tarihten ve milletten alan şahsiyetli diplomatlarımızla iftihar ediyorum. (DUVAR)