Bahçeli: Serok partisi selamete yürüyüşümüzü kesemeyecek
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ahmet Davutoğlu'nun liderliğindeki Gelecek Partisi için "Serok (Kürtçe'de başkan) partisi" ifadesini kullandı. Bahçeli, "Ne CHP, ne İP, ne HDP, ne de Serok partisi selamete yürüyüşümüzü felaketle kesemeyeceklerdir" dedi.
DUVAR - MHP lideri Devlet Bahçeli, isim vermeden yeni parti kuran Ahmet Davutoğlu, parti kurmaya hazırlanan Ali Babacan ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i eleştirdi.
Davutoğlu ve Babacan için "geçmişleriyle de çelişip ters düştüler" diyen Bahçeli, "Yeni parti arayışları siyasi ve toplumsal bir ihtiyaçtan ziyade Türkiye üzerinde komplo ve kurgu mucitlerinin ucuz siparişidir" dedi.
İYİ Parti lideri Meral Akşener'in Davutoğlu ve Babacan'ın partilerinin seçime katılabilme hakkı kazanabilmeleri için "İsterlerse 20 milletvekili veririm" sözlerine tepki gösteren Bahçeli, açıklamayı "hakaret ve hürmetsizlik" olarak nitelendirdi.
Bahçeli, açıklamasında "Küresel güçlerin taşeronluğuna talip olanlar, düştükleri taviz ve teslimiyet döngüsünün içine aziz milletimizi asla çekemeyeceklerdir. Ne CHP, ne İP, ne HDP, ne de Serok partisi selamete yürüyüşümüzü felaketle kesemeyeceklerdir" ifadelerine yer verdi. Bahçeli, daha önce de Davutoğlu için "Serok (Kürtçe'de başkan) Ahmet" demişti.
Bahçeli’den Davutoğlu’na: Serok Ahmet nifak aşılamakla meşgul
CHP'li kadın milletvekillerinin TBMM'deki "Las Tesis" eylemine de değinen Bahçeli, "Ne işimiz var Libya’da diyen CHP’liler ve tüfeyli işbirlikçileri ise “Las Tesis” eylemiyle dansa ve dalavereye hızla devam etmelidir. Kadına yönelik şiddetin dansla duracağını düşünenlerin hali acul ve acıklıdır" dedi.
Libya'ya asker gönderme seçeneğinin de gündem alınmasını isteyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, gündemdeki konularla ilgili yazılı açıklamasından satır başları şöyle:
AĞIR BİR TAHRİK SÜRECİ GÜNDEMDE: Hiçbir aziz millet evladının sessiz kalamayacağı ağır bir tahrik süreci güncel ve gündemdedir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne açılan maksatlı ve mahsurlu cephe günbegün müflis ve münafık siyasi aktörlerin katılımıyla genişlemektedir. Eski sisteme dönülmesini ve Cumhurbaşkanı’nın partisiyle bağının kesilmesini hedefleyen, takılmış plak gibi sürekli bunları vurgulayan siyasi partiler ve art niyetli siyaset temsilciler ağız ve emel birliği içindedir.
GEÇMİŞLERİYLE TERS DÜŞTÜLER: Türkiye’nin milli gerçeklerine, Türk milletinin gelecek ümitlerine tamamıyla uzak ve yabancı zihniyetler icazetli şekilde harekete geçmişler, geçmişleriyle de çelişip ters düşmüşlerdir. Siyasetin defolu ve lekeli yüzleri, maskelenmiş kâbus senaryolarıyla bir kez daha sahneye çıkarak Türkiye’nin sırtına hançer sokmak amacıyla pozisyon almışlardır. Dünya yeniden kurulurken, haritalar yeni baştan çizilirken ülkemizin önünü kesmek, milli bekaya kast etmek için alenen devreye girenlerin ne oldukları, neye hizmet ettikleri, nereye ulaşmak istedikleri esasen bellidir.
STRATEJİK ÇUKURLARIN GELECEK İDDİALARI BOŞ BİR GAYE: Özelikle bilinmesini isterim ki, geçmişleri geleceklerine kefil olamayan siyasi garabetlerin Türkiye’nin geleceği için söz söylemeye ne hakları vardır ne de hadleri olacaktır. Girdikleri her kalıbın şeklini alan, her rüzgâra yelken açan, her karambole bel bağlayan, her belirsizlikten nema kapmaya çalışan stratejik çukurların gelecek iddiaları boş bir gaye, boşuna bir gayrettir. Küresel muhasım odakların uzaktan kumandasıyla Türkiye’nin istikbaline ve istiklaline pusu kuran siyasi gecekondu sahiplerinin devşirilmiş iradeleriyle umut olmaları, ülkemize yeni bir ufuk açmaları hezeyan ötesi bir hayaldir.
YENİ PARTİ ARAYIŞI KOMPLO MUCİTLERİNİN UCUZ SİPARİŞİ: Yeni parti arayışları siyasi ve toplumsal bir ihtiyaçtan ziyade Türkiye üzerinde komplo ve kurgu mucitlerinin ucuz siparişidir. Küresel siyaset anlayışını rehber olarak benimseyenlerin milletimize ait, ülkemize dair hiçbir sözü olamayacak, hiçbir gelecek hedefi bulunamayacaktır.
KİRALIK MİLLETVEKİLİ SEZONU TEKRAR AÇILDI: Demokrasiyi soysuzlaştırıp siyaseti sabote etmek isteyenlerin karışık ve kirli faaliyetleri son zamanlarda hız ve yaygınlık kazanmıştır. Bunlar milletimizin iradeleriyle seçilmiş muhterem milletvekillerini siyasi çıkarlar uğruna pazarlayıp peşkeş çekecek kadar zıvanadan çıkmışlardır. Geçmişte benzerlerine şahit olunan kiralık milletvekili sezonu tekrar açılmıştır. Bu durum partisi ve fikriyatı ne olursa olsun değerli milletvekili arkadaşlarımıza hakaret ve hürmetsizliktir. Milletvekilleri alınıp satılacak meta değildir. Gazi Meclisimizin muhterem üyeleri siyasi ikbal ve intikam vasıtası olamayacaktır. Aksi bir durum en başta Türk milletinin irade ve seçimine büyük bir saldırı ve suikast olarak değerlendirilecektir.
Akşener: Davutoğlu veya Babacan isterse 20 milletvekili veririm
SOYKIRIM SUÇLAMASINA YÖNELİK KINAMA MESAJLARININ ÖTESİNE GEÇİLMELİ: Sözde Ermeni soykırım kararı ABD Senatosu’nda ilk defa kabul edilmiştir. ABD Kongresi’nde Türkiye aleyhtarlığı zirve yapmıştır. Ayrıca yaptırım tehditleri otomatiğe bağlanmıştır. Türk milletinin şerefli geçmişinde soykırım yoktur, katliam yoktur, insan onuruna saldırı asla görülmemiştir. Artık kimin ne söylediğinin, neyi karara bağladığının, hangi tuzakları kurduğunun anlam ve önemi de kalmamıştır. Sözde Ermeni soykırım suçlamasına yönelik kınama ve red mesajlarının ötesine geçmenin zamanı da gelmiştir. Türk milletini işlemediği bir suçtan dolayı töhmet altında bırakmak, soykırımcı olarak fişlemek ahlaksız ve ağır bir iftiradır. 1915 Tehcir Kararı yerindedir, isabetlidir; aynı şartlar bugün bir kez daha doğsa yine yapılmalıdır.
LİBYA'YA ASKER GÖNDERME SEÇENEĞİ GÜNDEME ALINMALI: Libya’da Hafter isimli teröristin arkasında durup Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de sıkıştırmaya çalışanlar iyi niyetli değillerdir. Ülkemiz kuşatılmak istenmektedir. Libya’nın meşru ve tanınmış hükümetiyle Türkiye arasında yapılan “Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması” zalimleri ve Türk düşmanlarını adeta felç etmiştir. Bu kapsamda gerektiği takdirde Libya’ya asker gönderme seçeneği mutlaka gündeme alınmalı ve gereği cesaretle yapılmalıdır.
CHP'LİLER 'LAS TESİS' EYLEMİYLE DALAVEREYE DEVAM EDİYOR: Libya ve Suriye’deki krizlere tepkisiz ve hareketsiz kalındığını taktirde jeopolitik riskler ithal edilmiş olacak, Anadolu coğrafyası tehlikeye atılacaktır. İhtiyaç hâsıl olursa Libya’ya asker göndermek aynı zamanda bir beka meselesi olup Milliyetçi Hareket Partisi’nin desteğini alacaktır. Ne işimiz var Libya’da diyen CHP’liler ve tüfeyli işbirlikçileri ise “Las Tesis” eylemiyle dansa ve dalavereye hızla devam etmelidir. Kadına yönelik şiddetin dansla duracağını düşünenlerin hali acul ve acıklıdır.
Meclis’te kadın vekillerden Las Tesis eylemi
İŞGAL PLANLARI KAYNAĞINDA YOK EDİLMELİ: Lübnan, Libya, Suriye, Irak, İran, Cezayir, Sudan, Latin Amerika ülkeleriyle ve Avrupa ülkeleri huzursuzluğun pençesindeyken, Türkiye tarihi haklarını korkusuzca, kahramanca savunmalı, Anadolu’yu işgal planlarını kaynağında yok etmelidir. Küresel güçlerin taşeronluğuna talip olanlar, düştükleri taviz ve teslimiyet döngüsünün içine aziz milletimizi asla çekemeyeceklerdir. Ne CHP, ne İP, ne HDP, ne de Serok partisi selamete yürüyüşümüzü felaketle kesemeyeceklerdir. Türkiye yüksek bir inançla ve iradeyle sürdürülen beka mücadelesinin içindedir. Bu beka mücadelesinin şeref payesi Cumhur İttifakı’nın nezdinde büyük Türk milletindedir.Geleceğin parlak günleri Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi vasıtasıyla kesinlikle Türk milletinindir. (HABER MERKEZİ)