Buldan: Kadınların heybesinde yılgınlık yok, mücadele var
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, en çok kadınların saldırı altında olduğunu belirterek, "Çünkü en çok kadınlardan korkuyorlar" dedi. Buldan, baskı ve şiddete karşı yürütülen mücadeleye kadınlar olarak damga vuracaklarını söyledi.
DUVAR - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi toplantısı, Eş Genel Başkanı Pervin Buldan başkanlığında yapıldı. Buldan, parti genel merkezindeki toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, kadınlara yönelik şiddet eylemlerine dikkati çekti. Kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi için iktidarın önleyici ve koruyucu adımlar atması gerektiğini belirten Buldan, HDP olarak kadınlara yöneltilen şiddete hiçbir şekilde geçit vermeyeceklerini söyledi. Kadınların heybesinde artık çaresizliğin olmadığını vurgulayan Buldan "Bizim heybemizde yılgınlık yok. Bizim heybemizde teslimiyet asla yok. Bizim heybemizde mücadele var, direniş var" ifadelerini kullandı.
Buldan konuşmasında özetle şunları söyledi:
KADINLARIN SİYASİ KAZANIMLARI GASPEDİLİYOR: Bugüne kadar yapılan bütün çalışmalarda ve yayınlanan raporlarda ortaya çıktığı gibi AKP iktidarı boyunca da kadına yönelik şiddet hiç bitmedi, baskı hiç bitmedi; suçlar ve cinayetler büyüdü ve yaygınlaştı. Bunlara karşı ne önleyici ne de koruyucu tedbirler alındı. Bugün de alınmıyor bu da daha fazla şiddete ölüme ve baskıya neden oluyor. Özellikle belediyelerimize atanan gaspçı kayyımlar eliyle kadınların seçme ve seçilme hakkını engellemeye çalışarak, kadınların siyasi kazanımlarını gasp etmek isteyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Ama bunun yanında eşbaşkanlık sistemine darbe yaparak da kadınlara yönelik ağır bir siyasi şiddet uygulandığını görüyoruz. Kadın eşbaşkanlarımızın evleri ağır silahlarla basılıyor, kapılar balyozlarla kırılıp, kadın arkadaşlarımızın kafalarına silah dayanıyor. Bunun en son örneğini Amed’te Sur Belediye Eşbaşkanımız Filiz Buluttekin ve 10 yaşındaki çocuğunun kafasına silah dayayan tek adam rejiminin kolluk gücüyle serkeşlik yaptığını bir kez daha gördük. Halkın iradesiyle seçilen tüm belediye eşbaşkanlarımız bu şekilde gözaltına alınıyor; haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklanıyorlar. Buna benzer bir olay yine Yüksekova’da yaşandı. Fahriye Gündüz arkadaşımız, kolluk güçlerinin baskını sonucu kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. Evet, Fahriye de AKP hükümetinin bu baskıcı rejimi sonucu evinin içine giren kolluk gücü tarafından gözaltına alınmak istenirken kalp krizi geçiriyor ve hayatını kaybediyor. HDP olarak kimin eliyle olursa olsun kadınlara yöneltilen hiçbir şiddete geçit vermeyeceğiz.
BU YALANIN EN ÇOK KADINLAR FARKINDA: Evet, çok saldırı var, çok saldırı yapılıyor; ama bunun bir sebebi var. Bugün AKP hükümetinin çok korktuğunu ve bu korkudan kaynaklı bu saldırıları gerçekleştirdiğini biliyoruz. Ama en çok kadınlara saldırdıklarını da biliyoruz. Çünkü en çok kadınlardan korkuyorlar. Şunun altını çizmek isterim; onlar "kriz yok, ekonomi uçuşta" diyedursunlar kadınlar güvencesiz emeğin, sofradaki kuru ekmeğin ve çocuklara ayrılmayan bütçenin ve işsizliğin en fazla yükünü çekenlerdir. Onlar, "kadınların haklarını biz savunduk diye dursunlar" devlet korumasında dahi sürekli öldürülen, yaşamın her alanında eşitsizliğe mahkum edilen kadınlar bu yalanın en çok farkında olanlardır.
KÜRT SORUNU VE TECRİT: Bir an önce bu çatışmalı güvenlik politikalarına son verilmesi gerektiğini ifade etmek isterim. Şunu da belirtmek isterim ki Çözüm Süreci'ni buzdolabına kaldırmakla övünen AKP hükümeti, çözüm sürecini imha etmesinin yol açtığı felakette anaların döktüğü gözyaşlarını görenin, en çok canı yananın biz kadınlar olduğunu bilmelidir. Buradan bir kez daha şunu ifade etmek isterim; bugün ülkenin en büyük ve en gerçek sorunları arasında Kürt sorunu ve bunun yanında tecrit meselesi vardır. Sayın Öcalan'ın 2011-2015 yılları arasında devreye girdiği ve çatışmasızlıkla sorunu çözmeye çalıştı, bir dönemin heba edilmesi Türkiye’ye çok şey kaybettirmiştir. Ama bunun yanında kadınların tecride ve Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesine yönelik tavrı ve destekleyici açıklamaları önemliydi. Bugün de aynı noktada olduğumuzu ifade etmek isterim. Tüm bu saydığım nedenlerle kadınların bu hükümetin eril faşist politikalarına ve yalan söylemlerine karnının tok olduğunu söylemek isterim.
BOYUN EĞMEYECEĞİZ: Kadınların heybesinde artık çaresizliğin olmadığını, binlerce yıllık sömürüye artık boyun eğmenin olmadığını belirtmek isterim. Bizim heybemizde yılgınlık ve teslimiyet asla yok, bizim heybemizde mücadele var, bizim heybemizde direniş var. Bir kez daha HDP Kadın Meclisi olarak bu süreçte rolümüzü oynayacağımızı ve bu dönemde sürece kadınlar olarak damga vuracağımızı belirtiyorum. Direnerek kazanacağız.
(HABER MERKEZİ)