Nuri Okutan: Tek adamın 'şahsım' aşamasındayız
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde 1.5 yıl geride kaldı ama parlamenter sisteme dönüş tartışmaları bitmedi. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem için anayasa çalışması başlatılan İYİ Parti’de önümüzdeki haftalarda 24 ilde paneller düzenlenecek, çalışmalar Meclis’in 100. yılında yapılacak bir çalıştay ile taçlandırılacak. İYİ Parti Başkanlık Divanı Üyesi Nuri Okutan, “Tek adamın 'şahsım' aşamasındayız. Buradan dönülmeli. Yoksa duvara vuracağız” dedi.
ANKARA - Partisinin 2. kuruluş yıldönümü etkinliğinde Cumhurbaşkanına, “Türkiye'nin iyiliği için bu sistemi gelin birlikte değiştirelim. Teklif bizden destek sizden” çağrısı yapan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, parlamenter sisteme dönüşü partisinin ana gündem başlıklarından biri yaptı. Parti içinde anayasal değişiklik için çalışma yürütülürken diğer taraftan da il il “Geleceğin Türkiye’si İçin İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” panelleri yapılmaya başlandı. “Memleketin, devletin bekası” denilerek getirilen sistemin bugün bir beka sorunu olduğunu ve mutlaka değişmesi gerektiğini söyleyen İYİ Parti Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Nuri Okutan ile parlamenter sisteme dönüş için yürütülen çalışmaları konuştuk.
'İYİ PARTİ’NİN KURULUŞUNUDA 'HAYIR' VAR'
İYİ Parti’nin kuruluş sürecinin 16 Nisan referandumunda şekillendiğine dikkat çeken Okutan, “Bizim partimizin kuruluşunun temelinde referandumdaki 'Başkanlık sistemine hayır' kampanyası, getirilmek istenen bu sisteme karşı mücadele var. Partimizin sahiplendiği siyasal, tarihsel geleneğin en önemli özelliklerinden biri de demokratik rejimin tabana yayılması, en yüksek düzeyde Meclis’te temsiliyet var. Hem tarihsel hem de partimizin kuruluş süreci itibariyle parlamenter sistemin bize yakıştığına inanıyoruz” dedi. “Memleketin, devletin bekası için Başkanlık sistemine geçmeliyiz” propagandası ile getirilen sistemin geçen 1.5 yıldaki uygulamalarına bakıldığında hiçbir hedefe ulaşılamadığına dikkat çeken Okutan şunları söyledi:
“Güçlü bir devlet olacaktı, devlet çalışamaz hale geldi, kilitlendi. Devlette küçük adacıklar oluşmaya başladı. Cumhurbaşkanı ayrı, danışmanları ayrı… Şimdi ülke hızlı şekilde uçuruma doğru gidiyor. Koalisyonlar olmayacaktı, o da oldu. ABD, İngiltere, Fransa ve “şahsım” noktasına gelindi. Bu sistemin değişmesi artık varoluş-yokoluş meselesi, bir beka meselesi haline geldi. Esas beka meselesinin burada başladığını düşünüyoruz. Şu anda bizim ekibimiz de yönetimde olsa bu sistemin mutlaka değişmesi gerektiğine inanıyoruz.”
'BEKA MESELESİNİ MİLLETLE ÇÖZEBİLİRİZ'
Okutan’a göre “beka meselesi” haline gelen bu sistemin getirdiği durumdan bir liderle değil ancak milletle çıkılabilir. Tablonun milli mücadele şartları kadar ağır olmasa da bu noktaya doğru bir gidişat olduğunu söyleyen Okutan, “Bunu ancak tekrar milletle çözebiliriz. Milleti sisteme dahil etmeliyiz. Bunun yöntemi de demokratik parlamenter sisteme geçmek. Anayasal demokrasi, güçlü bir adalet sistemi, insan hakları, kişi hak ve hürriyetlerine önem veren, hukukun üstünlüğü anlayışına uygun bir devlet anlayışına geçmeliyiz. Güçler ayrılığı sistemini mutlaka hayata geçirmeliyiz. Gerçek demokrasiye o vakit geçilebilir. Derhal bu sistemden kurtulmamız gerek. Onun hazırlıklarını yapıyoruz” dedi.
'ANAYASAL DEĞİŞİKLİK ÇALIŞMASI BAŞLATILDI'
Tek başına “Yargı reformu” adı altında getirilen değişiklikleri “Palyatif çözüm” olarak nitelendiren Okutan, yargı konusunun da içinde olduğu geniş bir çalışma içinde olduklarını anlattı. Okutan, “Biz bu çerçevede anayasal bir hazırlık içindeyiz. Yaklaşık 1 yıl oldu. Çok sessiz ama hazmede hazmede belli periyodlarla yürütüyoruz. Hem siyasetçiler olarak bizler hem de akademiden insanlar var. Yeni, güçlendirilmiş, iyileştirilmiş parlamenter sistemi öngören, siyasi partiler kanunundan seçim kanununa, idare hukukunda değişikliklere varana kadar geniş bir çalışma yapıyoruz” dedi.
24 İLDE PARLAMENTER SİSTEM PANELLERİ YAPILACAK
Parlamenter sisteme dönüşle ilgili çalışmanın bir ayağı da 3 ilde gerçekleşen ama önümüzdeki haftalarda farklı illerde devam edecek olan panel ve etkinlikler olacak. İYİ Parti’nin 2. kuruluş yıldönümünün kutlandığı 25 Ekim’den itibaren çalışmaların hızlandığını anlatan Okutan şunları söyledi:
“Genel başkan il il, ilçe ilçe ziyaretler yapacak, insanlara dokunacak. Küçük, büyük bir dizi toplantı yapılacak. Ziyaretlerin teması bu olacak. Parti içindeki diğer birimlerimiz de faaliyetlerinde bunu gündeme getirecek. 3 ilde yaptığımız parlamenter sistem panellerini 24 ayrı yerde daha yapacağız. Bu çalışma Meclis’in 100. yıldönümüne, 23 Nisan’a kadar devam edecek. Milli Egemenlik Haftası’nda bir çalıştayla taçlandırmak istiyoruz.”
'ANKETLERE SİSTEM SORUSU DA GİRDİ'
Anayasa çalışmasını şimdilik bir teklife dönüştürmeyi düşünmediklerini ifade eden Okutan, “Bizim için mühim olan parlamenter sisteme dönüşün Türkiye’de tartışılmasını sağlamak” dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’in toplumun yüzde 64’ünün parlamenter sistem istediği yönündeki açıklamasını hatırlatan Okutan, “Anketlerde daha önce başkanlık sistemi, parlamenter sistem algısını ölçmeye dönük sorular yoktu. Ama şimdi anket soruları arasına bunlar da girdi. Başkanlık sistemine yüzde 50’lerdeki destek bugün yüzde 64 ‘hayır’ oldu. Burada İYİ Parti’nin, genel başkanın katkısı olduğuna inanıyoruz” dedi.
'TEK ADAM’IN 'ŞAHSIM' AŞAMASINDAYIZ'
Yeni sistemin 1.5 yılına bakıldığında hükümetin de değişiklik için adım atabileceği düşüncesinde olduğunu söyleyen Okutan şöyle devam etti:
“Tek adam”ın şahsım aşamasındayız. Türkiye bunu da gördü. Büyük savrulmaya gidiyoruz. Buradan dönülmeli. Yoksa duvara vuracağız. AK Parti tabanında da, idarede de kopuşlar var. Bu sistemin bir akla, stratejiye tabii tutulması lazım. Daha ötesi yok. Bir adım sonrası milli mücadele dönemi. Bundan dönüleceğine inanıyoruz. Parti içinden de 'Böyle gitmiyor, yumuşatalım, parti genel başkanlığından vazgeçelim, cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı kimliğine dönsün' gibi görüşler olduğunu duyuyoruz. Yerel seçim sonrası 'Kızgın demirin soğutulması', 'Türkiyelilik' ifadeleri ile böyle bir niyet ortaya çıktı ama sonra yeniden tek adama savruldu. Ama hükümette iki görüş var. Aklı selim yaklaşan grupların olduğunu, yedek bir çalışmanın da bulunduğunu duyuyoruz. Diğer taraftan gergin atmosferin yürütülmesinden yana olanları da görüyoruz. Güçlü yönetimler mutlaka otoriterleşiyor. Otoriter yönetim de mutlak otoriter yönetime gidiyor. Biz de mutlak otoriter yönetime gitme aşamasındayız. Böyle olunca da millet devreden çıkıyor. O nedenle bunu milletle çözebiliriz. İçinde bulunduğumuz durumdan milletle çıkarız. Milleti işin içine dahil eden sisteme yönelmeli, Meclis’te azami temsili sağlayacak bir sistemi kurmalıyız. Buna mahkumuz.”