AP'nin yeni Türkiye Raportörü: Eğer herkese terörist dersek, belki de hiç kimse terörist değildir
Avrupa Parlementosu'nun Türkiye Raportörü Nacho Sánchez Amor, İstanbul'da gazetecilerle bir araya geldi. Türkiye'de terörist tanımının çok geniş tutulduğunu ifade eden Amor, "Türkiye ile AB arasında var olan güven eksikliğini aşmak için daha fazla iletişime ihtiyacımız var. Bu nedenle, her seviyede siyasi diyaloğun yeniden canlandırılması gerekiyor" dedi.
DUVAR - Görevi, hükümetin görüşmeyi bıraktığı Kati Piri’den devralan Avrupa Parlamentosu’nun yeni Türkiye Raportörü Nacho Sánchez Amor, Türkiye’ye ziyaretini tamamladı. Amor çok geniş bir gruba 'terörist' dendiğini söyleyerek, “Eğer herkese terörist dersek, belki de hiç kimse terörist değildir. Herkese terörist dersek, gerçek teröristleri aklamış oluruz” dedi.
'ELEŞTİRİ YAPAN ÖĞRENCİYLE TERÖRİST AYNI KAPSAMDA'
Sánchez Amor Ankara ve İstanbul ziyaretinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği Başkanı Faruk Kaymakçı, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Meclis’teki muhalefetin temsilcileri, yerine kayyım atanan eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisiyle görüştü.
İstanbul’da gazetecilerle bir araya gelen Sánchez Amor, terör kavramının Türkiye’de geniş tanımlandığını belirtti: “Bir Twitter hesabıyla eleştiri yapan öğrenciyle gerçek bir terörist aynı kapsama giriyor. İnternet hesabından tweet yazan öğrenciyle Akçakale’ye havan topu atanı aynı kefeye koyarsak bunu anlamamız mümkün olmuyor”. Sánchez Amor örnekleri sıralarken “Bank Asya’ya para yatırmak ve ByLock kullanmak” ile “dağda savaşmayı” da kıyasladı.
'AİHM KARARLARI UYGULANMALI'
T24'ten Metin Kaan Kurtuluş ve İsmail Yeniçeri'nin haberine göre, kendisine bu görüşmeler sebebiyle “AB’nin yaklaşımında değişiklik mi var?” diye sorulan Sánchez Amor, “Esasında üyelik görüşmeleri sürecinin tüm aşamalarında toplumun bütün kesimleriyle muhatap olduk” dedi ve ekledi; “Türkiye’nin AB’de yer alması sayesinde AB’nin de Türkiye’yle birlikte imajı tamamlanmış olacak. Gerek İmamoğlu (CHP), gerek Şahin’i (AK Parti) bu süreçte daha fazla rol almaları konusunda cesaretlendirdim” cevabını verdi.
Amor, Avrupa Birliği’nin üyelik müzakerelerinde direkt muhatabının hükümet olduğunu söylerken, buna ek olarak başka kanallar ve yollar aranabileceğini dile getirirken, Osman Kavala ve eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın AİHM kararlarına rağmen serbest bırakılmamasıyla ilgili Türkiye’nin Brüksel’e doğru mesajı göndermek için Kavala ve Demirtaş gibi davalarda AİHM’in kararlarını uygulaması gerektiğini söyledi. Amor, AİHM’in verdiği kararların Avrupa’nın değerlerini temel alan kararlar olduğunu belirtti.
'TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNDE İYİ BİR İLETİŞİME İHTİYAÇ VAR'
Peş peşe gelen krizlerin ardından Türkiye-AB üyelik ilişkileri durgunluğa girmişken görevi devralan Sánchez Amor, “Türkiye ile AB arasında var olan güven eksikliğini aşmak için daha fazla ve daha iyi bir iletişime ihtiyacımız var. Bu nedenle, her seviyede siyasi diyaloğun yeniden canlandırılması gerekiyor. Diyaloğumuzu geliştirmenin önemli olduğu kanaatindeyim; örneğin bu, yerel düzeyde belediyeler, üniversiteler ve diğer aktörler arasında işbirliğini kuvvetlendirmek yoluyla gerçekleştirilebilir. Ayrıca, parlamentolar düzeyindeki temasımızı da daha fazla güçlendirmeliyiz” dedi.