Duvar Arkası: Demokrasi için yeni formül

ERDOĞAN’I 'DEMOKRASİ YOLUNA' ÇEVİRME FORMÜLÜ

Bu köşede sıklıkla “siyasetin başkenti Ankara’da senaryo bitmez” diyerek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden geri dönüş olasılığı, yeni ittifak hesapları ve erken seçim tartışmalarına dair kulisleri paylaşıyoruz. Siyaset sahnesinin son dönem en önemli gelişmelerinden biri AK Parti’de etkin görevlerde bulunmuş bazı isimlerin ayrılarak yeni parti kurmak için adım atmaları oldu. Eski başbakan Davutoğlu Gelecek Partisi ile yola çıktı, eski bakan Ali Babacan’ın da yakında partisinin tabelasını asması bekleniyor. AK Parti’de etkin isimler yeni partileri değerlendirirken sık sık, “Onların değil asıl bizim ne yapacağımız önemli” dedi, parti politikaları ve kadrolarında kimi değişimlerle anketlere de yansıyan erimenin tersine çevrilebileceği mesajı verdi. Ancak 24 Haziran ve 31 Mart seçimlerinin ardından beklenen 'değişim süreci' için bir adım atılmadı. Beklenti henüz bitmese de umutların azaldığını söylemek mümkün. Peki değişim beklentisi tamamen sona erdiğinde ne olacak? İşte bu noktada Ankara’da yeni bir senaryo dile getiriliyor. O da, “AK Parti’de bir grup siyasetçi, milletvekili cesaret edip ayrılırsa Tayyip Erdoğan'ı demokratik bir sürece belki o zaman çevirebilirler” görüşü. Meclis’te MHP ile sağladığı çoğunluğu kaybedecek bir AK Parti’nin ortaya çıkması durumunda Ankara’da tüm kartların yeniden dağıtılabileceği, Erdoğan’ın da bu tabloda bir değişim yaşayabileceği konuşuluyor.

SİSTEM TARTIŞMALARI: ÖYLE BİR NİMETİN İÇİNDEYİZ Kİ!

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 1.5 yılı geride kaldı. Sistemin tutmadığını söyleyen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, parlamenter sistemi benimseyenlerin oranının yüzde 65’lerde olduğunu söyledi. CHP’nin yaptırdığı son ankete göre ise bu oran yüzde 68. Hatta araştırmaya göre Erdoğan’a oy vermiş seçmenlerin yüzde 40’ı da “mevcut sistem bu şekilde devam etmemeli” diyor. İYİ Parti lideri Akşener, “Parlamenter sisteme Erdoğan’ın geçeceğini düşünüyorum” dese de AK Parti yöneticileri aynı fikirde görünmüyor. Cumhurbaşkanlığı ile parti genel başkanlığının ayrılması fikri “sistemin ruhuna aykırı” olarak değerlendiriliyor, “AK Parti’yi itibarsızlaştırmak için yapılıyor” deniliyor. AK Partili bir yönetici, “Bu sistemden geriye dönüş olmaz. CHP’li de gelse Akşener de gelse geri çevirmezler. Muhteşem bir nimetin içindeyiz” diyor. AK Parti’ye göre yeni sistemle ilgili sorunlar sadece uygulamadan kaynaklı. AK Parti’de, “Yapılan tüm çalışmalar uygulamada, yöneticilerden kaynaklı sorunlara işaret ediyor. Bürokrasi değiştikçe, yeni düzene uyum sağladıkça sistem de oturacak” deniliyor.

CHP’DE ASIL YARIŞ PM’DE OLACAK

CHP’yi 2023 öncesinde yapılacağı öngörülen seçime taşıyacak kadroların belirleneceği kurultay için hazırlıklar sürüyor. Mart sonunda yapılacak 37. Olağan Kurultay’da bir genel başkanlık yarışı olup olmayacağı henüz belli değil. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile girdiği iki liderlik yarışını da kaybeden Muharrem İnce’nin yeniden aday olup olmayacağı merak konusu. Adaylık için nabız yokladığı sır olmayan İnce’nin kararını il başkanlığı kongrelerinde seçilecek büyük kurultay delegelerini gördükten vermesi bekleniyor. Ancak İnce aday olsa da kongrede çok çekişmeli güçlü bir yarış yaşanmayacağı yorumları yapılıyor. CHP’lilere göre asıl yarış Parti Meclisi için olacak. Kılıçdaroğlu’nun yeni MYK’sını içinden seçeceği PM için yapılacak yarışta kıyasıya bir rekabet bekleniyor. PM adaylığı başvurusunun da bugüne kadar yapılan başvuru rekorlarını geride bırakabileceği konuşuluyor. CHP’nin önceki kongrelerde olduğu gibi çarşaf listeyle gidilmesi beklenen büyük kongrede Kılıçdaroğlu’nun yine bir anahtar liste çıkarması sürpriz olmayacak. Ancak anahtar listede delegelerin organize olup kimi isimleri çizerek listeden düşürmesi, liste dışındaki bazı adayların çok yüksek oylar alarak Kılıçdaroğlu’nun listesini delerek PM’ye girmesi mümkün. PM adaylığına rekor başvuru beklenirken görünen o ki iki günlük kongrenin en büyük heyecanı ikinci gün yaşanacak.

AK PARTİ GRUBU, GRUP BAŞKANINI ALKIŞLAMADI!

Meclis Genel Kurulu sık sık AK Parti ile CHP arasında, grup sözcülerinin polemiğine tanıklık eder. Geçtiğimiz hafta da birçok tartışma yaşandı ama bunlardan biri CHP’nin büyük tepkisine yol açtı. AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’e yanıt verirken “Kendi Genel Başkanınızın uydurduğu yalanları dillendirirsiniz” dedi, CHP grubunun tepkisine yol açtı. Önce “aaa…” sesleri geldi, ardından gürültüler ve sıra kapaklarına vurmalar yaşandı. CHP’lilerin bu tepkisi üzerine birleşime ara verildi. Yaklaşık 40 dakikalık arada iki parti arasında müzakere yürütüldü, özür istendi.

Aranın ardından AK Parti adına açıklama Grup Başkanı Naci Bostancı’dan geldi. Bostancı, “Tatsız ifadeler”, “İstenmeyen sözler” dedi, partileri sembolize eden genel başkanlara ilişkin daha dikkatli ve ihtimamlı bir dil kullanılmasının önemine değindi. Bostancı’nın özür mahiyetindeki konuşması, “Kendi onurumuzu ve hassasiyetimizi düşünürken bunun aynı zamanda rekabet içinde olduğumuz siyasi partilerin ve kurumların onurlarını korumak ve gözetmek üzerine mümkün olacağına ilişkin bir akılla meseleyi değerlendirmemiz önemli” sözleriyle tamamlandı. Bostancı’nın sözleri tüm gruplar içindi, ama tutanaklara bakılırsa konuşmasına alkış CHP, MHP ve İYİ Parti sıralarından geldi. AK Parti grubu, kendi grup başkanını alkışlamadı.