Davutoğlu: HDP zihniyetiyle uzlaşmam
Gelecek partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "HDP zihniyetiyle hiçbir zaman uzlaşmayacağım aşikar. Onlara oy veren kitlelere saygı duyarım. O kitlelerin tercihini değiştirmeye çalışırım. HDP terörle arasına mesafe koyarsa bizden herhangi bir siyasi parti muamelesi görür" dedi.
DUVAR - Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, çözüm sürecinde kamu düzeninin yok edilmeye çalışıldığını HDP ve Kandil'in Türkiye'yi terör yumağına sokmaya çalıştığını söyledi.
Medyascope yayınında Ruşen Çakır ve Sedat Pişirici'nin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, akademisyen olarak Türkiye'de bir Kürt sorunun varlığını kabul ettiğini ancak terörle arasına mesafe koymadıkça HDP ile de uzlaşamayacağını söyledi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu şöyle konuştu: “Erdoğan Çözüm Süreci'ni bana emanet olarak verdi. Sürmesi için her çabayı gösterdim. Başbakan olduğumda acı bir gerçeği fark ettim: Çözüm Süreci adı altında kamu düzeni yok edilmeye başlanmıştı. Paralel mahkemeler, haraçlar. HDP ve onların Kandil'deki akıl hocaları 7 Haziran üzerinden kibre kapıldı ve Türkiye'yi terör yumağına sokmaya çalıştı. HDP sütten çıkma ak kaşık gibi konuşuyorlar Temmuz 2015'te Kandil'den yapılan terör çağrısına HDP sessiz kaldı. Temmuz 2015'te kararlı bir mücadele başlattık. PKK, DHKP-C ve DEAŞ; üçü birden ülkeyi tehdit ediyordu. Terörle mücadele talimatını verdik. HDP zihniyetiyle hiçbir zaman uzlaşmayacağım aşikar. Onlara oy veren kitlelere saygı duyarım. O kitlelerin tercihini değiştirmeye çalışırım. HDP terörle arasına mesafe koyarsa bizden herhangi bir siyasi parti muamelesi görür."
Cumhurbaşkanı ile ilkeleri arasında uyuşmazlık olduğunu belirten Davutoğlu, "Birtakım ayak oyunlarıyla şahsiyetim rencide edilecek boyuta geldi. Fedakarlık yaptım, çekildim" dedi. Davutoğlu, başbakan olarak kalması halinde Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ) 15 Temmuz Darbe girişimini planlayanları tasfiye edeceğini söyleyerek şöyle devam etti:
"Sanki darbeyle devrilen bir başbakanmışım gibi, 12 Eylül’den sonra Ecevit ve Demirel’e uygulanan yasaklar bana uygulandı. Kripto FETÖ'cüler ve FETÖ unsurları ki Pelikan çetesi içinde de mevcuttur, benimle birlikte bir kriz çıkacağı ve istikrarsızlık şartları içinde 15 Temmuz'a gidileceği hesabı yaptı. Ben çekilirsem devlet işleyişe kavuşur, Cumhurbaşkanı'yla ilişkim devam eder diye düşündüm. Ama parti kurumsallaşmadı. Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum atamaya kadar giden bir nefret objesi haline geldim. İyi bir şey olduğunda Erdoğan dönemi, kötü bir şey olduğunda
Davutoğlu dönemi deniyor. Ben aynı insanım. 'Komşularla sıfır sorun' dahil olmak üzere Türkiye'nin etkin dış politika anlayışını sürdürmek bakımından aynı insanım. Bunun değişmesi gerektiğini düşünmüyorum.”