Özgür Özel: İdlib'de yeni bir ateşkes hattının belirlenmesi gerekir

Kapalı grup toplantısının ardından açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Özel, "Ateşkesin sağlanması için gerekli diplomatik adımlar bir an önce atılmalıdır. Yeni bir ateşkes hattının belirlenmesi ve ordumuzun bu çerçevede yeniden konumlandırılması gerekir. Güvenli bölge Rusya ile görüşülerek kurulmalı, göç akınının önüne mutlaka geçilmelidir" dedi. 

Google Haberlere Abone ol

DUVAR  - CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, kapalı gerçekleştirilen CHP TBMM Grup Toplantısı'nın ardından basın toplantısı düzenledi.

Suriye ordusunun İdlib'deki hava saldırısında hayatlarını kaybeden askerler büyük acı duyduklarını belirten Özgür Özel, bölgede görev yapan askerlere hitaben "Kendilerini seviyoruz, arkalarındayız. Evlatlarımızın morallerini yüksek tutmalarını, sahipsiz olmadıklarını bilmelerini ve onları tüm milletimiz adına kucakladığımı ifade etmek istiyoruz" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Meclis Başkanı Mustafa Şentop ile görüşmesinde TBMM Genel Kurulu'nun olağanüstü toplanmasına yönelik talebini ilettiğini aktaran Özel, CHP'li milletvekillerinin imzasını taşıyan dilekçeyi dün Meclis Başkanlığına sunduklarını söyledi.

'BU AYIPLI BİR YAKLAŞIM'

TBMM Başkanı Şentop'un meselenin ciddiyetine göre takdir yetkisini kullanması gerektiğini dile getiren Özel, 2 Ocak'ta kabul edilen Libya tezkeresi için Genel Kurulun olağanüstü toplandığını anımsattı.

Özel, "Deyim yerindeyse Libya'da şehitlerin geleceği bir taahhüdü yerine getirmek için 4 gün bekleyemeyip Meclis'i olağanüstü toplantıya çağıranlar, yüreğimizi yakan, o anda 33 şehit, sayının çok daha yüksek olmasından endişe ediliyor, 'Meclis'i acilen toplayalım' diyoruz. 'Acele etmeyin, salı günü toplanır' Bu ayıplı bir yaklaşım" şeklinde konuştu.

'ERDOĞAN'IN TEZKEREYİ YETKİ AŞIMIYLA YORUMLADIĞI AŞİKAR'

Suriye ile görüntüde bir savaş yaşandığını ifade eden Özel, "Ülkeyi yönetenin dilinde bir savaş var. Anayasada kendisine verilen yetkileri aştığı aşikar. Elinde tuttuğu tezkereyi, yetki aşımıyla yorumladığı aşikar. Kendisine verilen 4 Ekim 2019 tezkeresi bir savaş tezkeresi değildir" dedi.

CHP'nin Suriye'ye müdahaleyi içeren bir tezkereye 2015 yılında "hayır" oyu kullandığını hatırlatan Özel, CHP'nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da "terörle mücadele tezkerelerine" destek verebileceğini, Suriye ile savaş tezkeresini desteklemediğini dile getirdi.

Özel, "Recep Tayyip Erdoğan'ın elinde bulundurduğu 4 Ekim 2019 tarihli tezkere, şu anda kendisinde var olduğunu iddia ettiği yetkileri kendisine devretmemiştir" diye konuştu.

'PROGRAMLARINI MECLİS'İ BİLGİLENDİRMEKTEN DAHA ÖNEMLİ GÖRÜYORLAR'

Özel, bakanların programlarına atıfla Meclisin itibarsızlaştırıldığını ileri sürerek bu durumu kınadıklarını dile getirdi ve şöyle devam etti:

"Rejime kasteden anayasa değişikliğinden sonra bakanların hükümeti temsil etmesi ortadan kaldırılmış, bu ucube ve işler ciddiye bindiğinde elin ayağın birbirine karıştığı sistem ortaya çıkmıştır. Hulusi Akar'ın bilgilendirme yapacağı güne kadar çok meşgul olduğunu söylüyorlar. İşi, Hulusi Akarlık duruma getiren Türk dış politikasıdır. Türk dış politikası konusunda bilgi vermesi gereken Dışişleri Bakanı bugün müsait değildir, zira Katar Emiri'nin karşısındadır. Katar'da imzalanacak bir anlaşma için toplantıya katılmak üzere gitmiştir. Çavuşoğlu veya onu atayan yürütmenin başı, bu toplantıyı Meclis'i bilgilendirmekten daha önemli görüyorlarsa söylenecek söz bitmiştir."

İdlib saldırısının sıradan bir olay olmadığını belirten Özel, "Olağanüstü toplanmasına engel olunan tek yer TBMM'dir. Bu, Meclis'i sıradanlaştırma, işlevsizleştirme gayretlerinin bir sonucu ve devamıdır. Siyasi güç merkezinin, sıklet merkezinin Meclis değil, saray olduğuna yönelik bir vurgudur, saldırıdır. Oysa ki egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, milletten alınmayan hiçbir yetki kullanılamaz" ifadelerini kullandı.

'İKTİDAR OLASI TEHLİKELERİ DİKKATE ALMADI'

Soçi Mutabakatı imzalandığında Türkiye'nin üstlendiği görevler için "imkansız görevler" tanımını yaptıklarını belirten Özel, "Şubat 2020'ye gelindiğinde, ne İdlib'de tampon bir bölge oluşturulabildi ne cihatçıların silahları toplandı ne de M4 ve M5 karayolları açılabildi. İktidar hem olası tehlikeleri dikkate almamış hem de Rusya ile konjonktürel ilişkileri çerçevesinde altına girdiği yükümlülükleri tamamlamamış, yani İdlib darboğazından çıkmamayı ve gerilimi tırmandırmayı tercih etmiştir. Tüm bu gelişmeler, iki gün önce yaşadıklarımızı, hazin kelimelere sığmayacak, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı saldırısı olma boyutuna taşımıştır" şeklinde konuştu.

'GÜVENLİ BÖLGE RUSYA İLE GÖRÜŞÜLEREK KURULMALI'

Çatışmaların durması ve mülteci akınının engellenmesi için "aktif bir diplomasi atağı" önerdiklerini ifade eden Özel, "Savaş karşıtlığı ekseninde kamuoyunda oluşan duyarlılığa dikkat çekiyoruz; bu konuya yürütme de kulak vermelidir" dedi.

Özel, "Ateşkesin sağlanması için gerekli diplomatik adımlar bir an önce atılmalı, muhataplarla görüşmeler doğrudan yapılmalıdır. Yeni bir ateşkes hattının belirlenmesi ve ordumuzun bu çerçevede yeniden konumlandırılması gerekir. Gözlem misyonunun gerekleri dışında, Suriye ve Rusya'nın hedef olarak görebileceği, Suriye'de bir savaş yığınağı yapıldığı izlenimi yaratacak olan bir askeri varlığa yer verilmemelidir. Güvenli bölge Rusya ile görüşülerek kurulmalı, bölgeden gelen göç akınının önüne mutlaka geçilmelidir" önerilerini sıraladı.

'CHP TAZİYESİNİ DOĞRU MAKAMA İLETTİ'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "kendisini aramadığını" söylediğini hatırlatan Özel, "Ordunun sahibi millet, milletin temsilcileri Meclistir; taziye makamı bir siyasi partinin genel başkanı değil millet meclisinin tarafsız niteliğini taşıyan başkanıdır. CHP, taziye dileğini doğru makama ivedilikle iletmiştir" diye konuştu.

Özel, bir soru üzerine, Kemal Kılıçdaroğlu'nun İdlib'de saldırının olduğu akşam Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ı aradığını ancak şu ana kadar geri dönüş olmadığını söyledi. Özel, "Geri dönmemesi o kişinin kararı, haddi değil kendisini atayan kişinin, kendisini bu görüşmeden men etmesinin sonucudur. Bu devlet geleneğiyle bağdaşmaz" yanıtını verdi. (ANKARA/AA)