Ali Babacan: Korku siyasetinden yorulduk
Eski bakan Ali Babacan'ın parti kuruluş toplantısı Bilkent Otel'de başladı. Babacan, davul zurna eşliğinde karşılanırken, konuklar 'Biz hazırız' kimlik kartları ile içeriye alındı. DEVA'nın parti programı 14 başlık altında toplanırken, ekonomi, adalet hukuk ve yargı, kadın ve gençlik gibi başlıklar dikkat çekti.
ANKARA - Türkiye siyasetine Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) ile geri dönen eski bakan Ali Babacan, partisinin tanıtım toplantısını Bilkent Otel'de yaptı. Babacan, otel önüne getirilen davul-zurna eşliğinde karşılandı. Otele girişlerde güvenlik önlemleri dikkat çekerken, toplantının yapılacağı salon girişlerine ülkede bir kişide tespit edilen korono virüse karşı el dezenfekte cihazları yerleştirildi.
'DEMOKRASİ VE ATILIM İÇİN İLK GÜN'
Yaklaşık 800 kişilik salonda, konukları 'Demokrasi ve Atılım için bugün ilk gün' yazısı karşıladı. Konuklar içeriye 'Biz Hazırız' kimlik kartları ile alındı. Sahnenin bir yanında Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafı kullanılırken diğer tarafta Türk bayrağı tercih edildi. Partinin logosunda su damlasının içinde filizlenen yaprak figürü kullanıldı.
PARTİ PROGRAMI 14 BAŞLIKTA TOPLANDI
Konukların incelemesi için sandalyeler üzerine parti tüzüğü ve programı konuldu. 131 sayfadan oluşan parti programı 14 başlık altında toplandı. Başlıklar, 'Özgürlükçü, Katılımcı ve Çoğulcu Demokrasi', 'Adalet, Hukuk ve Yargı', 'Kamu Yönetimi' 'Ekonomi', 'Sektorel Politikalar', 'Sosyal Politikalar', 'Kadın', 'Gençlik', 'Spor', 'Kültür Sanat', 'Göç Politikaları', 'Çevre, Kentleşme ve Afet Yönetimi', 'Güvenlik ve Savunma', 'Dış Politika' konularından oluştu. Programın giriş metninde politika oluşturma, karar alma ve uygulamalarda şeffaflık, hesap verebilirlik, katılımcılık ve liyakatın esas alınacağına dikkat çekildi.
Ali Babacan salona eşi Ülkü Zeynep Babacan ile geldi. Konuşmasını promter'dan okuyan Ali Babacan'ın konuşmasından dikkat çeken başlıklar şu şekilde:
DERDİNİZE ORTAK ARIYORSANIZ BİZ DEVA'YIZ: Hepimizin ruhu buruk, yüreği yaralı. İnsan haklarının ihlali, özgürlüklerin kısıtlanması toplumun nefes almasını zorlaştırıyor. Kadınlar şiddet ve tehdit altında yaşamaktan yoruldu. Halkımız ne kadar haykırsa da sesini duyuramıyor. Ayrıştırıcı, ötekileştirici siyaset dili toplumumuzu sürekli geriyor. Korku siyasetinden ve kavgalardan hepimizi yordu artık. Yatırımcılarımız kaygılı, var olma mücadelesi veriyor. Kentlerimiz hüzünlü, toprağımız, ağacımız yeter artık diye bağırıyor. Bu ülkenin insanı birkaç yıldır çok üzüldü. Artık geldik buradayız. Bu üzüntülerini daha da büyümesine izin vermeyeceğiz. Zaman ümitsizlik zamanı değil Türkiye için sorumluluk alma zamanı. Türkiye için demokrasi ve Atılım zamanı geldi. Türkiye için iyileşme zamanı başladı. Derdinize ortak arıyorsanız, biz devayız. Derdinize hızlı çözüm arıyorsanız, biz DEVA'yız.
'BİZ YAPTIK OLDU' DESEYDİK PARTİYİ İKİ AYDA KURUP GEÇERDİK: Demokrasi ve katılımcılığı kendi partisi içerisinde işletmeyelerin Türkiye'ye yararı olmaz. Parti programını ve tüzüğünü katılımcı bir birliktelik ile hazırladık. Biz yaptık oldu deseydik partimizi iki ayda kurup geçerdik. 83 milyon vatandaşlarımızdan iki ay önce açtığımız web sitesi ile görüş topladık. Değişim ve yenilenme taleplerine kulak verdik. Bugün yepyeni kadrolar ile yenilenme zamanı gelmiştir. Bizim için siyaset dürüstlüğün ve erdemin her koşulda hakim değer olmalıdır. Herkesin barış ve huzur içinde yaşayabilmesi, kimsenin kendini öteki hissetmemesi demektir. Bizim için siyaset özgürlükçü, katılımcı ve çoğulcu demokrasinin inşa edilmesi demektir.
BİZİM İÇİN SİYASET KUVVETLER AYRILIĞI: Bizleri yeni bir parti kurmaya teşvik eden, halkımızın değişim ve yenilenme talebidir. Kendini yenileyemeyen, halkımızın ihtiyaçlarına ve taleplerine duyarsız kalmış bir siyaset anlayışı ile Türkiye’nin yola devam etmesi mümkün değildir. Bugün yepyeni kadrolarla, tertemiz sayfalar açma zamanıdır. Türkiye’mizin DEVA'sı buradadır. Bizim için siyaset, dürüstlüğün ve erdemin her koşulda hâkim değer olmasıdır, herkesin insan onuruna yakışır şekilde barış ve huzur içerisinde yaşayabilmesinin temin edilmesidir. Bizim için siyaset tek bir vatandaşımızın dahi bu ülkede kendini garip, dışlanmış, öteki hissetmemesidir. Bizim için siyaset, kuvvetler ayrılığı esasına ve hukukun üstünlüğüne dayanan özgürlükçü, katılımcı ve çoğulcu demokrasinin inşa edilmesidir. Siyasetin toplumumuzu sürekli bir tehdit ve beka söylemi ile sindirmesine, hayatın her alanını hesapsızca kaplamasına itiraz ediyoruz.
DİNİ KUTSALLARIMIZI GÜNLÜK SİYASETE ALET ETMEYECEĞİZ: Dini kutsallarımızı günlük siyasete malzeme etmeyecek, siyasi propaganda aracı haline getirmeyeceğiz. Türkiye tek bir akla, dar bir kadroya sığdırılamayacak kadar büyük bir ülkedir. Tüm siyasi partilerle ve sivil toplum kuruluşlarıyla diyalog kanallarımızı her zaman açık tutacağız. Demokrasi ve Atılım Partisi olarak, iktidarda veya muhalefette siyasi nezaketimizi koruyacağımızı, birleştirici, kapsayıcı ve umut veren bir siyaset üreteceğimizi, tüm demokratik yapılarla işbirliğine açık olacağımızı milletimize şimdiden taahhüt ediyoruz.
GENEL BAŞKANLIK GÖREVİNİ ON YIL İLE SINIRLADIK: Parti organ seçimlerinde adayların en az yarısının delegelerin önerdikleri adaylardan oluşan çarşaf listeden seçilmesini öngördük. Partimizdeki değişim ve dinamizmi kurumsallaştırmak için genel başkanlık görevini on yıl ile sınırladık. Milletvekili adaylarının belirlenmesinde üyelerimize daha fazla rol veriyoruz. Milletvekili adaylarının en az yüzde ellisinin tespit ve sıralama işlemi için önseçim veya aday yoklaması yapılmasını öngörüyoruz.
YOLSUZLUK KAPISINI AÇIK TUTAN MUAFİYETLETİ ORTADAN KALDIRACAĞIZ: Mali suçların, yasa dışı veya kaynağı kuşkulu para hareketlerinin daha bağımsız ve etkili bir şekilde izlenmesi ve soruşturulması ve ilgili kurumlarla işleyen bir koordinasyon sağlanabilmesi amacıyla, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı’nı yeniden yapılandıracağız. Kamu alımları ve ihalelerde rekabeti ortadan kaldıran, ihaleyi istisna keyfiliği kural haline getiren, yolsuzluk kapısını açık tutan tüm istisna ve muafiyetleri ortadan kaldıracak, kamu ihale kanununu tümüyle yenileyeceğiz.
TÜRKİYE ORTA GELİR TUZAĞINA YAKALANMIŞ: Türkiye 2013 yılında Yüksek Gelirli Ülkeler grubuna geçme aşamasına gelmiş iken, son yıllarda izlenen yanlış ve popülist politikalar sonucunda kişi başına düşen gelir yaklaşık yüzde 25 oranında gerilemiş ve ekonomimiz orta gelir tuzağına yakalanmıştır. Önemli önceliğimiz, başta gençler ve kadınlarda olmak üzere işsizlik sorunuyla mücadele etmektir. Rekabeti bozucu kamu müdahalesinin olmadığı, düzenleyici ve denetleyici kurumların bağımsız ve etkin çalıştığı bir piyasa ekonomisi anlayışını esas alacağız.
YÖK'ÜN MİSYONU TAMAMLANDI, YÖK'Ü KALDIRACAĞIZ: Eğitim en öncelikle ele alacağımız alan olacaktır. Erken çocukluktan itibaren ikinci dil eğitimini etkili bir biçimde vereceğiz. Üniversiteye yerleştirmede yılda bir defa yapılan sınav yerine çoklu sınav imkanı sunacağız. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) misyonunu tamamlamış bir kurum olarak yüksek öğretimin gelişmesinin önünde bir engel haline gelmiştir. Yükseköğretim Kurulu’nu kaldıracağız. Yüksek öğrenim kurumlarını veriye dayalı, şeffaf ve hesap verebilir bir sistemle denetleyecek, üniversiteler için performans hedefleri belirleyecek ve verdikleri eğitimin kalitesini ölçecek ve akredite edecek kurumsal yapıları ve mekanizmaları oluşturacağız.
DEVA'nın programı Kürt sorunu, anadil ve Aleviler için ne diyor?
KÜLTÜR SANAT BAĞIMSIZ OLACAK, SENİN BENİM SANATÇIM OLMAYACAK: Kültür ve sanat için bağımsız bir kurul oluşturacağız. Kültür ve sanatın devlet tarafından araçsallaştırılma ve tekleştirilme girişimlerine kapalı olmasını esas alacağız. Senin benim sanatçım olmaz. Ülkemizde üretilen kültür-sanat ürünlerinin uluslararası pazarlarda tanıtılması ve değerlendirilmesi için, ilgili bütün sektörleri komisyonlar şeklinde bir araya getiren, kolektif ve bağımsız bir “Türkiye Telif Ajansı” kuracağız.
GENÇLER ÖZGÜRCE TWEET ATABİLECEK: Gençlerin, interneti güven içinde ve ücretsiz olarak kullanmalarını sağlayacağız. Sosyal medyanın gençlerin en güçlü kendini ifade etme mecrası olduğunu dikkate alarak, bu alanda ifade özgürlüğünün önündeki tüm engelleri kaldıracağız. Gençler özgürce Twitter paylaşımı yapabilecek, paylaşımlara like koyabilecek.
FETÖ, PKK ve DEAŞ İLE MÜCADELE EDECEĞİZ: Bu örgütler başta olmak üzere terör örgütleri bir yandan ülkemizin güvenliğini, anayasal düzenini ve bütünlüğünü tehdit ederken, diğer yandan da daha güçlü bir geleceğin kurulmasına engel olan yapılanmalardır. Bu ve benzeri örgütlerle hiçbir taviz vermeden son derece kararlı ve azimli olarak mücadele edeceğiz. Bu mücadelenin hukuk içerisinde, rasyonel bir yöntemle toplumsal dinamikleri dikkate alarak, teröristlerle mücadelenin yanı sıra terörün kaynaklarını kurutmayı da esas alan bir anlayışla, ilgili tüm kurumlar ve uluslararası taraflarla işbirliği içinde yürüteceğiz.
DIŞ POLİTİKANIN İKİ TEMEL ÖNCELİĞİ VAR: Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) demokratik denetim ve gözetime tabi, itibarlı, caydırıcı ve etkin bir askeri güç olması temel hedefimizdir. Toplumda adalet duygusunu zedeleyen zorunlu ve bedelli askerliğin bir ara- da uygulanmasını sona erdirerek profesyonel orduya geçilmesini hedeflemektedir. Dış politikamızın iki temel önceliği bulunacaktır: Birincisi, Türkiye’nin ulusal güvenliğini sağlamak, bu çerçevede toprak bütünlüğümüzü ve ulusal egemenliğimizi korumaktır. İkincisi ise ekonomik refahımıza ve büyümemize yardımcı olmaktır.