Ömer Çelik'ten Yunan bakana: Bu şakalar alnınıza yapışır

Partisinin MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Covid-19 normalleşme sürecine ilişkin, “Son günlerde ortaya çıkan görüntüler endişe verici" dedi. Çelik, Ayasofya konusunda 'son sözün Erdoğan'da olduğunu' söylerken, Yunanistan'ın "Türkiye'yle savaşa hazırız" açıklamasına, "Türkiye bir kabile devleti değildir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gücünün tartışılmayacağını herkes bilir. Yunan bakana söylüyorum, bu tarz kötü şakalar yapmayın. Bu şakalar alnınıza yapışır. Kötü şaka yapmak için gerekli zeka düzeyine sahip olmayan bir yaklaşım içinde olduğunuzu göstermiş olursunuz" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Panagiotopoulos'un "Savaşa hazırız" sözlerine ilişkin, "Bu tip kötü şakalar yapmayın, bu tip şakalar alnınıza yapışır" dedi.

Çelik, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasına sosyal mesafe, maske kullanımı ve temizlik kurallarına uyulması gerektiğini, aksi takdirde eski sıkıntılarla tekrar karşılaşılacağını hatırlatarak başlayan Çelik, MKYK toplantısında İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Medya Tanıtım Başkanlığının sunumlar yaptığını, dış politika ve sosyal meseleler ile TBMM çalışmalarının değerlendirildiğini söyledi.

Covid-19 salgınında hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet dileyen Ömer Çelik, "Şimdiye kadar tedavisi tamamlanıp taburcu edilen yaklaşık 140 bin vatandaşımız var. Bütün bu süreçleri takip ettiğimizde, Türkiye'nin dünyadan pozitif olarak ayrıştığını net bir şekilde görmek mümkün ama bu kazanımlarımızı koruyabilmemiz, tamamen bundan sonra uyuyacağımız tedbirlere bağlı. Bütün dünya; ikinci, üçüncü bir dalgadan bahsediyor, bunların olup olmaması, tekrar zorluklarla karşılaşıp karşılaşmamamız maske, temizlik ve mesafe tedbirlerine uyumamıza bağlı" diye konuştu.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Covid-19 kapsamında yapılan ve yapılacak çalışmalarla ilgili geniş bir sunum gerçekleştirdiğini aktaran Çelik, "Normalleşme sürecinde hangi tedbirlerin alınacağına, yurt dışından gelişler, yurt dışına gidişler konusunda ve turizmle ilgili hareketlilikler konusunda hangi tedbirlerin alınacağını, kazanımlarımızı nasıl koruyacağımıza dair geniş kapsamlı bir sunum oldu. MKYK'mız da karşılıklı soru cevaplarla onu değerlendirdi" dedi.

'28 ÜLKEDEN 80 BİN VATANDAŞIMIZ GETİRİLDİ'

Çelik, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, sosyal medyada yalan haberlerin yayıldığını, bu yalan haberlerin, denetim göreviyle görevlendirilmiş ve işini hassas yapması gereken milletvekilleri tarafından yapılmasının da son derece şaşırtıcı olduğunu söyledi.

Çelik, Covid-19 ile mücadele konusunda yurt dışındaki vatandaşlarla ilgili çalışmaların çok etkili bir şekilde yapıldığını vurguladı.

Dışişleri teşkilatını çalışmaları dolayısıyla tebrik eden Çelik, "Konsolosluk merkezlerimiz bu süreçte 100 binden fazla çağrıya cevap vermiştir. Yurt dışında vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarının da bu süreçte yalnız bırakılmamalarına özen gösterilmiştir. 1 Haziran itibarıyla yurt dışında yaşayan 558 vatandaşımız salgın nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Cenazelerin 454'ü ülkemize getirildi. Yurt dışında yaşayan toplam 559 vatandaşımızın da yakın takibi yapılmaktadır. Salgının başından itibaren 128 ülkeden 80 bin vatandaşımız Türkiye'ye getirildi ve bunların testleri yapıldı. Bütün bunlar, 112 Acil Servis ekipleri vasıtasıyla halen takip edilmeye devam ediliyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye'den 135 ülkenin tıbbi malzeme yardım talebinde bulunduğunu ifade eden Çelik, bir kısmı bağış bir kısmı da ihracat izniyle olmak üzere 102 ülkeye Türkiye'nin yardım yaptığını bildirdi.

'BU TİP KÖTÜ ŞAKALAR YAPMAYIN'

Çelik, Yunanistan Savunma Bakanı'nın açıklamalarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yunanistan tarafında sürekli tansiyonu yükselten sözler oluyor. Yunanistan Savunma Bakanı çıkarlarını korumak için Türkiye ile savaşa hazır olduklarını ifade etti. Türkiye hukuk esaslı bir ülkedir. Bir kabile devleti değildir. Bu şekilde kabile devleti gibi konuşan bakanlara sahip değildir. Hukuk içerisinde kalmaya, hukukla hak ve menfaatlerini korumak Türkiye'nin önceliğidir. Başka bir durum söz konusu olduğunda da Türk ordusunun dünyanın en güçlü ordularından biri olduğunu ve her şeyi yapabilecek muktedir bir ordu olduğunu, silahlı kuvvetlerin Türkiye'nin milli menfaatlerini korumak konusunda kararlılık ve gücünün tartışılmaması gerektiğini herkes bilir. Yunan Bakan 'savaşa hazırız' demiş. Ona söyleyeceğim sadece şudur. Bu tip kötü şakalar yapmayın, bu tip şakalar alnınıza yapışır. Ciddiye alınacak bir tarafı yok ama sadece kötü şaka yapan, şaka yapmak için gerekli zeka düzeyine sahip olmayan bir yaklaşım içinde olduğunuzu göstermiş olursunuz."

'CHP'DEN HÂLÂ ÖZÜR VE DÜZELTME GELMEDİ'

CHP'li bir Grup Başkanvekilinin Libya'daki darbeci Halife Hafter güçlerine "seküler" ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçlerine yönelik "cihatçı" sözleri nedeniyle hâlâ özür ve düzeltme gelmediğini belirten Çelik, şunları söyledi:

"Dış politika konusundaki CHP savrulmalarına alışkınız ama bu derece darbeci bir isim için 'seküler ve makul bir yönetim' demek ve BM tarafından meşru kabul edilen Serrac yönetimine ise 'cihatçı' demek, doğrusunu söylemek gerekirse, bu derece vahim bir hata, dış politika konusunda belki tarihimize birinci sıraya geçecek bir hatadır. Dolayısıyla o grup başkanvekilinin, grup başkanvekillerinin kendi partileri adına konuşmak gibi bir kimliği de var, bu hususu düzeltmesi ve bu husustan dolayı da özür dilemesi gerekir. Oradaki darbeci bir kişiyi, gayrimeşru bir kişiyi 'seküler ve makul' olarak adlandırıp, BM'nin meşru kabul ettiği yönetimi 'cihatçı' olarak adlandırmak nasıl bir yanılgıdır? Bunu doğrusunu söylemek gerekirse öğrenmek isteriz.Türkiye, hem kardeş Libya halkının yanında olmak kaygısıyla ve arzusuyla hem de orada Akdeniz'in istikrarı açısından Serrac yönetimine destek vermeye devam edecektir."

'MECLİS'İN YAPTIĞI USULÜ YERİNE GETİRMEKTİR'

CHP'li Enes Berberoğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik itirazlara ilişkin soru üzerine Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Meclis'in yaptığı aslında, mahkemenin verdiği kararın usulü bir şekilde yerine getirilmesidir. Milletvekilliği, biliyorsunuz, Anayasanın 84. maddesinin ikinci fıkrası, Meclis iç tüzüğünün 136. maddesi gereği Genel Kurul'da okunuyor. Bu çerçevede kesin hüküm giyme ve kısıtlanma halinde düşmesi, kesin mahkeme kararının Genel Kurul'a bildirilmesiyle oluyor. 95'te yapılan bir düzenlemeyle bu hale geldi. Dolayısıyla bir kişi bu hükmü giydiği andan itibaren Genel Kurul'a bunun okunması gerekiyor. Şimdi burada bazı iddialardan bahsediyorlar, diyorlar ki 'dönem sonu beklenebilirdi' diye. Meclis Başkanımız önemli bir hukukçudur, bütün bunları teker teker açıkladı. Bugüne kadar dönem sonunun bekletildiği herhangi bir şey yok, uygulama yok, Genel Kurul'un bilgilenmesinin dönem sonuna bırakıldığına dair bir bilgi yok. Şimdi 'teamül var' diyorlar, böyle bir teamül de yok.

Tam tersine, Genel Kurul'a bu, kesin hüküm gerçekleştikten sonra okunmuş, dönem sonuna bırakılması gibi tek bir kesin hüküm yok. Bununla ilgili olarak Meclis Başkanlığından da bilgi alınabilir. Geçmiş yıllarda bu uygulama nasıl yapılmış? Dönem sonuna bırakılma uygulaması var mıdır yok mudur? Sonra bir iddiada bulunuyorlar, 'Bu işle ilgili olarak konunun uzmanlarına soruldu ve konunun uzmanlarının bunun dönem sonuna bırakılması ile ilgili kararı dosyanın içerisinde var.' diyorlar. Bir kere böyle bir karar da yok, yani herhangi bir konunun uzmanın verdiği bir görüş de yok. Dolayısıyla bu bahsedilen çalışmanın, daha önceki Meclis Başkanımız Sayın Binali Yıldırım döneminde yapıldığını söylüyorlar. Halbuki bu 2 milletvekili ile ilgili bilgi, Sayın Şentop döneminde gelmişti. Dolayısıyla o şekilde bir uzman görüşü olması zaten söz konusu değil. Bunu bir kere belirtmek isterim, yani CHP tarafından iddia edilen uzman görüşü gibi bir şey kesinlikle dosyada söz konusu değil."

Çelik, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruya ilişkin de şunları kaydetti:

"Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, hükmün kesinleşmesini engellemez. Adı üstünde, bir şey kesinleştikten sonra Anayasa Mahkemesine başvuru yapılabilir. Kesin hüküm haline gelmemiş kararlar içinse bireysel başvuru olmayacağı son derece açık bir durumdur. Dolayısıyla Meclisin yaptığı işlem, Anayasanın 84. maddesinin ikinci fıkrası ve Meclis iç tüzüğünün 136. maddesi gereği usulü bir işlemdir. Yani burada odaklanılması gereken şey, Meclisin yaptığı işlem değil mahkemelerin verdiği karardır. Mahkemelerin verdiği kararı hiç kimse tartışmadan, bu kararın içeriğinin ne olduğunu hiç kimse tartışmadan, Meclis bu işlemi yapmaya mecburdur. 'Teamül bunu yasama dönemi sonuna bırakmaktır' deniyor. Bu geçmiş uygulamaların hiçbirinde böyle bir şey yok. Yani bir şeyin teamül olması için birden çok kere bu uygulamaya imza atılmış olması lazım. Böyle bir uygulama yok, böyle bir uygulama olmadığı için tekerrür de etmemiş. Dolayısıyla teamüle de dönüşmemiş denilebilir."

'GAZETECİLERLE İLGİLİ YARGI SÜRECİ DEVAM EDİYOR'

Çelik, gazeteciler İsmail Dükel ve Müyesser Yıldız hakkındaki gözaltı kararlarına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Gazetecilerle ilgili yargı süreci devam ediyor. Askeri casusluk suçu çerçevesinde bir soruşturma söz konusu. Onu beklememiz gerekiyor" açıklamasında bulundu.

HDP'nin yürüyüş başlatma kararına ilişki soru üzerine de Çelik, "Şu anda salgın dönemindeyiz, hiçbir şekilde vatandaşlarımızı riske atacak toplanmaların söz konusu olmaması, herkesin hassas olması gerekir. Bu hassasiyet içerisinde davranılması gerekir" dedi.

'VAKA SAYILARI YÜKSELİRSE DURUM YENİDEN DEĞERLENDİRİLİR'

Ömer Çelik, dışarıda maskesiz dolaşan bazı vatandaşlarla ilgili endişeler anımsatılarak, kısıtlamaların kaldırılmasına yönelik kararların yeniden ele alınmasının söz konusu olup olmadığına ilişkin soru üzerine, önceliklerinin, normalleşme sürecini korumak ve geliştirmek olduğunu vurguladı.

Bunun yolunun maske takmak, mesafeyi korumak ve temizlikten geçtiğine işaret eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu yapılmazsa, vaka sayıları yükseltilirse tabii ki durum yeniden değerlendirilecektir. Bizim arzu ettiğimiz şey şudur; sıfır vaka sayısını görmek. Sıfır vaka sayısına ulaşmak istiyoruz. Bunun için istirham ediyoruz; maske meselesi normalleşmenin korunması için önemlidir. Yoksa bugünlerdeki normalleşmenin ters yüz olma ihtimali de vardır. O sebeple maskeyi takacağız, mesafeyi koruyacağız ve temizliğe dikkat edeceğiz. Bu, normalleşmeyi güçlendirir. Buna odaklandığımız zaman neticeyi alırız. Ama odaklanmazsak, vaka sayılarında bir yükselme söz konusu olursa tabii ki o zaman yeni bir değerlendirme yapılacaktır."

Çelik korona virüsü salgınıyla ilgili provokatif bilgi paylaşan, çoğu FETÖ kaynaklı 11 bin hesabın tespit edildiğini belirterek, "Fethullahçı Terör Örgütü'nün, her zaman olduğu gibi milletimizin zor zamanında, aynı ihanet duygusuyla ve motivasyonu ile hareket ettiği bir kere daha tespit edilmiştir" dedi.

'AYASOFYA GÖNÜLLERDE ÖZEL BİR YERE SAHİPTİR'

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, müze statüsünde olan Ayasofya'nın, bu statüsünün değiştirilmesine ilişkin çalışmaların ne aşamada olduğuna yönelik soruya karşılık, Türk siyasetinde 1934'ten beri bu konuda pek çok tartışma yapıldığını anımsattı. İnsanlığa ait bu mirasın, abidevi eserin kilise olarak hizmet verdiği dönemlerden sonra cami haline dönüştürüldüğünü ve milletin gözünde muazzam bir yerinin bulunduğunu dile getiren Çelik, şöyle konuştu:

"Hem insanlık için son derece önemlidir hem de Ayasofya Camii olarak her zaman kalplerde, gönüllerde özel bir yere sahiptir. Çeşitli aşamalardan geçti bu süreç, çeşitli siyasi tartışmalar yapıldı. Kuşkusuz Cumhurbaşkanımızın daha önceki açıklamaları da var; 'biz çalışırız, hangi karara vardığımızı yeri geldiği zaman açıklarız.' Halen o noktada olduğumuzu söyleyebilirim. Bu çalışmalar belli bir karar noktasına vardığı zaman Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından tabi ki açıklanacaktır."

Çelik, vatandaşların, milletin bu konudaki hissiyatını, mesajlarını değerlendirdiklerini, bunları her zaman göz önüne aldıklarını vurguladı. (AA-ANKA)