Yassıada görüşmelerinde Canan Kaftancıoğlu tartışması

Yassıada yargılamalarının hukuki dayanağını ortadan kaldıran teklifin görüşmelerinde, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na, yenilenen İstanbul seçimlerinin yıl dönümünde verilen 9 yıl hapis cezanın onanması tartışma konusu oldu. “Bir el, bu devleti tüm kurullarıyla, tüm kuvvetleriyle bir suç örgütünü yönetir ve yönlendirir gibi yönlendirmektedir” diyen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, kararın seçmene muhtıra vermek anlamı taşıdığını söyledi. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da Kaftancıoğlu ile ilgili kararın 23 Haziran’da onanmasının, Demirtaş'ın duruşma tarihinin 6-8 Ekim olarak belirlenmesinin tesadüf olmadığını söyledi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Meclis Genel Kurulu’nda; Meclis Başkanı, Tekirdağ Milletvekili Mustafa Şentop ve 192 milletvekilinin imzasıyla sunulan Yassıada mahkemelerinin hukuki dayanağını ortadan kaldıran kanun teklifi görüşüldü.

27 Mayıs 1960 darbesinin ardından dönemin Başbakanı Adnan Menderes, bakanları Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın idam kararını veren Yüksek Adalet Divanı'nın hukuki dayanağını oluşturan ve halen yürürlükte bulunan kanun hükümlerini geçmişe dönük olarak yürürlükten kaldıran teklif oy birliği ile kabul edildi.

Yasanın onaylanmasının ardından Yüksek Adalet Divanı kararları hükümsüz hale gelecek. Böylece bütün kararların adli sicil ve her türlü arşiv kayıtlarından silinmesi sağlanacak. Zarar görenler tazminat davası açabilecek.

GÖRÜŞMELERİ AMCASI İDAMLA YARGILANAN BİLGİÇ YÖNETTİ

Kanun teklifi görüşmelerini amcası Said Bilgiç Yassıada Mahkemeleri’nde idamla yargılanan Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç yönetti. Görüşmeler öncesi kısa bir açıklama yapan Bilgiç, kanun teklifi ile ilgili bilgi verdi, “Bizler burada tarihin köhne sayfalarında kalmış bir mevzuat hükmünü temizlerken aslında bir nevi formalite gerçekleştirmiş olacağız. Yüksek Adalet Divanı isimli bu sahte ve sözde mahkeme, Türk demokrasi tarihine vurulmuş kara bir lekedir. Bugün burada, inşallah, hep birlikte tarihimizdeki bu lekeyi temizlemek için önemli bir adım atacağız” dedi.

DERVİŞOĞLU: FETÖ İLE İŞ BİRLİĞİ YAPANLAR YARGILANACAK

İYİ Parti adına konuşan Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu kanun teklifi için olumlu oy kullanacaklarını açıklarken iktidarın bugünkü uygulamalarına da eleştiriler getirdi. Sunduğu kanun teklifi ile 1960 darbesi sonrası yargılamaları eleştiren iktidar partisinin bugün de benzer gayri hukuki uygulamaları hayata geçirdiğini söyleyen Dervişoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni eleştirdi. Dervişoğlu, “Bundan altmış yıl önce Türk demokrasisine kara bir leke olarak geçen bir darbenin müsebbipleri bugün nasıl milletin Meclisinde ve milletin vicdanında yargılanıyorsa, yarın FETÖ'yle iş birliği yaparak Türk Silahlı Kuvvetlerindeki milliyetçi, Atatürkçü subayları tasfiye eden, yerine FETÖ'cü subay ve generalleri atayan, zımni ya da açık her güç odağı bir gün mutlaka milletin vicdanında ve Meclisinde yargılanacaktır” dedi.

TÜRKEŞ İDAMLARI ÖNLEMEYE ÇALIŞTI

MHP Grubu adına Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız konuştu. Kanun teklifinin yasalaşması ile hukuk tarihinin, adalet dünyasının kara bir lekeden kurtulacağını söyleyen Yıldız, 27 Mayıs darbe bildirisini okuyan Alparslan Türkeş’in idamları önlemek için Cemal Gürsel’e gönderdiği mektubu okudu. Yıldız şunları söyledi:

“Başbuğ Alparslan Türkeş idamlara ve kurulmuş olan Yüksek Adalet Divanına başından beri karşıdır. Aslında, Ondörtler'in (darbenin başlangıcında yer alıp sonrasında tasfiye edilen aralarında Türkeş'in de bulunduğu subaylar) asıl amacı, başta Alparslan Türkeş Bey olmak üzere Başbakanı, Cumhurbaşkanını, bakanları ve Demokrat Parti'nin ileri gelenlerini yargılamaktan ziyade siyasi sürgün olarak İsviçre'ye göndermekti. Orada da mağdur olmasınlar diye geçimlerini temin edecek kadar bir paranın tahsis edilmesi düşünülmüştü ancak istedikleri yapılmamıştır ve Madanoğlu cuntası sonunda istediğini bulmuştur.”

BEŞTAŞ: 4 KARARA RAĞMEN DEMİRTAŞ TAHLİYE EDİLMİYORSA DARBE İLE YÜZLEŞİLMEZ

HDP adına Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, teklifin amacını “siyasi rant” ve “egemenin tarihini yazma” olarak değerlendirdi. Beştaş şunları söyledi:

“AKP ve MHP tarafından Meclise sunulan bu kanun teklifi, siyasi iktidar ve ortağının Türkiye siyasi tarihini yeniden yazma arayışıdır aslında. Bu arayış, ne yazık ki bütün darbelerle yüzleşmeyi içermiyor. Bu anlayış, darbelerden bir darbe seçerek kendi tarihini egemen tarih olarak topluma kabul ettirmek istiyor. Darbelerin yarattığı haksızlıkları eğer onarmak istiyorsak yapılması gereken şey darbe seçmek değil, tüm darbelere karşı durmaktır. Bugün hâlâ mahkemeler 4 kere tahliye kararı verildiği hâlde Selahattin Demirtaş'ı tahliye etmiyorsa hiç kimse bize 'Tarihle yüzleşiyoruz, yargıyı araç olarak kullanmıyoruz' demesin. Bugün, 56 baro, yağmurda, karda kışta yirmi dört saat bekletiliyorsa kimse o dönemin mahkemelerini tartışmasın bizce çünkü bugün aynı vahamet devam ediyor."

Yassıada yargılamalarının hukuki dayanağını kaldıran kanun teklifi yasalaştıYassıada yargılamalarının hukuki dayanağını kaldıran kanun teklifi yasalaştı

CHP’DEN 'SAMİMİ HESAPLAŞMA'ÇAĞRISI 

CHP grubu adına konuşan İbrahim Kaboğlu, darbelerle ciddi biçimde hesaplaşmak için adım atılmasının önemli ama yetersiz olduğunu söyledi, “27 Mayıs'ın yanına sonraki darbeler, 12 Mart ve 12 Eylül de alınmalıydı” dedi. Barış Akademisyenleri ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararına rağmen OHAL Komisyonu’nun ret kararlarını hatırlatan Kaboğlu, “Bu Meclis, bu manzara karşısında eğer sessiz kalırsa darbelerle hesaplaşma konusunda içten olamaz. Önceki dönemlerde darbecilerin neden olduğu mağduriyetlere karşın şimdi darbe girişimini önlemiş ve bastırmış üstelik seçimden çıkmış bir yönetim bu denli büyük mağduriyetler yaratamaz ve bunlar karşısında seyirci kalamaz” dedi. Kaboğlu, "Asmayalım da besleyelim mi?" sözü lanetlenirken "Ağaç kabuğu yesinler" sözünün de alkışlanmaması gerektiğini söyledi.

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan da konuşmasının başında darbelere karşı olduklarını ve teklife evet oyu vereceklerini söyledi, ancak bir hesaplaşma yapılacaksa bunun Yassıada yargılamalarıyla sınırlı tutulamayacağını ifade etti. Tezcan, “Altmış yıl öncesiyle hesaplaşırken on yıl önceki Silivri yargılamalarını ve FETÖ yargılamalarını unutarak bir esaslı hesaplaşma yapamayız. Onun için, hepsiyle beraber dönüp hesaplaşmak zorundayız. Yargının gerçekten bağımsız olduğu ve siyasetin talimatı altında karar vermeyen namuslu, bağımsız mahkemelerin olduğu bir Türkiye'yi kurmazsak hiçbir hesaplaşmanın samimiyeti ve ciddiyeti olamaz” dedi.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen cezanın istinaf tarafından onandığına dikkat çeken Tezcan, “Bir siyasetçinin, bir il başkanının yıllar önce attığı ya da bugün attığı 'tweet' ler nedeniyle dönüp de özellikle bir dönemin siyasetini dizayn etmek için yargı eliyle terbiye edilmeye çalışıldığı dönemleri yaşıyoruz. Eğer yargının, siyasetin talimatı altında siyasetçiyi terbiye etme çabasına karşı çıkmıyorsak bizden ne samimi bir muhasebe yapan çıkar ne de geçmişle ilgili ve gelecekle ilgili ciddi bir hukuk devleti inşa etme inancını ve davası etrafında bir buluşmayı yakalayabiliriz” dedi.

ÖZEL: KAFTANCIOĞLU CEZASI SEÇMENE AYAR VERMEK

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de, Kaftancıoğlu'na verilen cezanın yenilenen İstanbul seçimlerinin yıl dönümünde onandığına dikkat çekti, “Bir el, bu devleti tüm kurullarıyla, tüm kuvvetleriyle bir suç örgütünü yönetir ve yönlendirir gibi yönlendirmektedir. O dosyayı bugün ele alarak Kaftancıoğlu'na had bildirmiyorlar, Cumhuriyet Halk Partisi'ne ayar vermeye çalışmıyorlar; İstanbul'daki ikinci seçimi 806 bin farkla Cumhuriyet Halk Partisi'ne, adayına kazandıran, İstanbul İl Başkanına kazandıran seçmene ayar veriyorlar, seçmene muhtıra veriyorlar, seçmene gözdağı veriyorlar. Ne seçmen ne İstanbul ne Türkiye ne de biz bu tehditlere pabuç bırakmayız. Teslim olmayacağız, bir eksik kelime konuşmayacağız, bir adım geri atmayacağız, bir santim eğilmeyeceğiz; biliyoruz ki biz bir santim eğilirsek Türkiye'ye diz çöktürecekler. Buna izin vermeyeceğiz” dedi.

AK PARTİLİ ZENGİN: YARGI SUÇ ÖRGÜT GİBİ NİTELENDİRİLEMEZ

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, yargının bir öç alma mekanizması olmadığını, bir suç örgütü gibi nitelendirilemeyeceğini söyledi. Zengin, “Serbest, özgür iradesiyle yargının verdiği karara biz itimat ediyoruz. Bugüne kadar bizim aleyhimize fevkalade kararlar olmuştur. Bunlardan bir tanesi kapatma davasıdır. O yüzden yargı kararlarıyla alakalı konuşurken de hukuk içerisinde kalmak lazım” dedi.

BEŞTAŞ: DURUŞMA TARİHLERİ İLE SİYASİ MESAJ VERİLİYOR

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da Kaftancıoğlu ile ilgili kararın 23 Haziran’da verilmesinin tesadüf olmadığını söyledi, Selahattin Demirtaş'ın duruşmasının da 6-8 Ekime verildiğine dikkat çekti. Beştaş, “Duruşma tarihleri verilirken bile yargının topluma siyasi bir mesaj verdiğini net bir şekilde ifade etmek istiyorum. Evet, bugün istinafta onaylanan karar, iktidarın yargıyı bir sopa olarak kullanmasının neticesidir” dedi.