Oluç: Esat Oktay ruhu Emniyet'e hakim olmuş
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Rojbin Çetin’in yaşadıklarına değinirken 12 Eylül döneminin Diyarbakır Cezaevi'ndeki işkencecisi Esat Oktay Yıldıran'ı hatırlattı: “İşkenceci Yıldıran'ın ruhu Diyarbakır Emniyeti'ne hakim olmuş. Sadece oraya değil, yürütme kademelerine de hakim olmuş durumda."
DUVAR - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Diyarbakır'daki operasyonda Rojbin Çetin'e köpekli işkence uygulandığını ifade ederek, 12 Eylül döneminde Esat Oktay Yıldıran'ın da 'Co' isimli köpeğiyle işkence yaptığını hatırlattı.
Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Oluç, Orhan Doğan’ın ölüm yıldönümü olduğunu anımsatarak, “Hem Orhan Doğan’a hem de bütün hayatını yitirmiş olanlara halkımıza verdiğimiz barış, demokrasi mücadelesini başarıyla sonuçlandıracağımızı sözümüzü bir kez daha bu anmada dile getiriyorum. Halkımıza verdiğimiz barış mücadelesini sürdüreceğiz” dedi.
İdam edilişlerinin 95’inci yıldönümü olan ve mezar yerleri halen bilinmeyen Şeyh Said ve arkadaşlarını da anan Oluç, “O günden bu yana mezarları hala nerededir bilinmiyor, bu talebi bir kez daha dile getiriyoruz. Tarihimizle yüzleşmek zorundayız. Resmi tarihin anlattığı Şeyh Said ile gerçek tarihin anlattığı Şeyh Said ile yüzleşmek zorundayız” diye konuştu.
‘O ANLAYIŞIN HORTLADIĞINI GÖRÜYORUZ’
Diyarbakır’da yaşanan işkenceye dair konuşan Oluç, İşkence Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Mücadele Günü’nde işkence gören HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu üyesi ve önceki dönem Edremit Belediyesi Eşbaşkanı Sevil Rojbin Çetin’in yaşadıklarına değindi.
Çetin’in evinde üç buçuk saat işkence gördüğünü söyleyen Oluç, şöyle konuştu: “Gözaltı için gelmişlerdi, kapıyı kırdıktan sonra kolluk tarafından iki köpekle saldırıldı. Hem fiziki işkencede bulunuldu hem de ağıza alınmayacak ağır hakaretler ve cinsiyetçi küfürlerle karşı karşıya kaldı. Şimdi köpekli işkence yöntemi, bu Türkiye’de ilk kez karşı karşıya kaldığımız bir olay değil. Eski dönemleri hatırlarsak, 1980 Darbesi sonrasında özellikle Diyarbakır zindanlarında Esat Oktay Yıldıran adı herkesin malumudur. Onun köpeği ‘Co’ vardır, o da herkesin malumudur. Üstüne filmler bile yapıldı. Esat Oktay Yıldıran, köpeği ‘Co’ ile zindandaki tutsaklara ağır işkenceler yapıyordu. Bugün yeniden o anlayışın hortladığını görüyoruz. Yeniden bu uygulamaların bir yöntem olarak seçildiğini görüyoruz.”
‘YAPANLAR KORUNUYOR’
Diyarbakır’da benzer işkence vakasının ikinci kez yaşandığını hatırlatan Oluç, şunları söyledi:
“Orada da mağdur ve ailesine yine köpekle işkence yapılmıştı. Bu tür durumlarda aslında yapılması gereken bellidir. Olayın sorumluları hakkında bir hukuk devleti olursa, hukukun üstünlüğü geçerli olsa, yapılması gereken bellidir. Olayın sorumluları hakkında soruşturma açılır. Görevi kötüye kullanmak suçundan bu kişilere görevden el çektirilir ve hukuki işler devam eder. Fakat Diyarbakır Valiliği ne yaptı? Valilik bu işkenceyi yapanları koruyacak ve aklayacak bir senaryo yaratma uğraşına girdi. Açıklamanın hangi cümlesini okursanız okuyun, tam bir kepazelik ile karşı karşıyayız. İddiaların ortaya çıktığı ilk andan beri maalesef bir soruşturma başlatmadı ve tam tersine bunu yapanları koruma ve kollama çabasına girdi."
'VALİLİK AKLAMAYI VAZİFE EDİNMİŞ'
Diyarbakır Valiliği, işkencecileri aklamayı kendisine vazife edinmiş. Her işkence görüntüsünden sonra onları aklayacak ve daha kötüsü de onları cesaretlendirecek açıklamalar yapmayı kendine görev edinmiş. Neden köpek kullanılıyor ev içinde gözaltına alınmaya gidildiğinde? Şimdi söyleyince kızıyorlar ama Diyarbakır zindanın işkencecisi Esat Oktay Yıldıran'ın ruhu Diyarbakır Emniyetine hakim olmuş, sadece oraya değil, belli ki bu işi teşvik eden yürütme kademelerine de hakim olmuş durumda. Maalesef köpeği Co’nun ruhu da. Şimdi şunu hatırlatayım, Diyarbakır zindanında Esat Oktay Yıldıran’ın 1980’den sonra yaptığı o ağır işkenceler, o insanlık suçları insanları hakları için mücadele etme konusunda hiç yıldırmadı. Şimdi sizin yaptıklarınız hiç yıldırmayacaktır.” (MA)
ÖHD: Çetin, kanser hastası olduğunu söylemesine rağmen şiddet devam etti