2001 krizini geçti: 38 milyar dolar açık

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, hükümetin, Merkez Bankası ile uyguladığı parasal genişleme politikasının derin krize neden olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye ekonomi tarihinin en derin krizlerinden olan 2001 yılında dahi sadece 11 milyar dolar açık veren Merkez Bankası'nın bilanço döviz pozisyonunun, 38 milyar dolar açığa ulaşması, en hafif tabiriyle kaygı vericidir” dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin teşkilatlanma çalışması kapsamında şu ana kadar 65 ilde ve 300 ilçede örgütlendiklerine dikkat çekerek 70’i aşkın ilçede de kongrelerinin tamamlandığını söyledi.

Eylül ayı içerinde büyük kongrenin gerçekleştirileceği bilgisi veren Davutoğlu, “Onun öncesinde 26 Temmuz’da genel merkez açılışımızı yapacağız. Ardından il ve ilçe kongrelerini bitirerek Eylül ayında Büyük Kongremizi gerçekleştireceğiz. Gelecek Partisi’nin Anadolu sathına dalga dalga yayılmasından korkanlar bizi engellemek için hangi oyun içine girerlerse girsinler onların düşüş bizim yükseliş trendimizi değiştiremeyeceklerdir” ifadelerine yer verdi.

GELECEK PARTİSİ SAHAYA İNDİ: 4 TALEP DİKKAT ÇEKTİ

Gelecek Partisi heyetinin sahaya inerek Anadolu’nun farklı kentlerine ziyaretler yaptığına dikkat çeken Davutoğlu, 4 talebe dikkat çekti:

“Ülkenin her bir yanında bugünkü koalisyon iktidarına tepki var ve yeni siyaset arayışının merkezi olarak Gelecek Partisi’ne ilgi duyuluyor. Bugün Anadolu her zamankinden daha çok yeni bir arayışın heyecanı içindedir. Gelecek partisi oluşmakta olan dip dalganın amiral gemisidir. Sahadan “korku iklimini yenin, ekonomik darboğazı aşın, adaleti tesis edin ve temiz siyaseti getirin” diyerek 4 talep yükseldi. Bu talepler Gelecek Partisi’nin ana hedefleridir.”

YÜZDE 22 İŞSİZLİK: ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKARARAK EKONOMİ YÖNETİMİ

Türkiye’nin en temel meselesinin işsizlik olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, “TÜİK’in son olarak yayınladığı yüzde 12,8’lik işsizlik oranına bakınca ülkemizde işsizlik düşüyor. Çünkü bu iktidar geçinemeyenden koptu, ay sonunu getiremeyenden koptu, alının teriyle kazanmaya çalışandan koptu. Son 1 yılda çalışma nüfusumuz 1 milyon kişi artmış. Buna karşın iş gücümüz 3 milyon kişi azalmış. Sonuç olarak sadece 1 yılda iş gücü piyasasına dahil olmayanlardaki artış 4 milyon kişiyi aşmış. Ekonomide iyi ne olursa bu iktidarın büyük bir başarısı oluyor. Ekonomide kötü ne olursa dış mihraklar yüzünden oluyor. Bu söylem, artık kabak tadı verdi. Yüzde 22 işsizlik, ülkemizin ekonomik bir felakete doğru sürüklendiğinin habercisidir. 6 milyona yakın gencimiz evlerine hapsolmuş durumdadır. İktidar bütçede revizyona gitmemiştir. Enflasyonla mücadele için tutarlı bir para politikası izlememiştir. Hala şapkadan tavşan çıkarmaya çalışarak, istatistiklerle oynayarak, arka kapı operasyonlarıyla ekonomiyi yönetmeye çalışıyorlar” diye konuştu.

2001 KRİZİNDE DAHİ OLMADI: 38 MİLYAR DOLAR AÇIK

Davutoğlu, hükümetin, Merkez Bankası ile uyguladığı parasal genişleme politikalarının enflasyona ilişkin göstergelerde derin sorunlara neden olacağını belirterek, “Geçtiğimiz hafta itibariyle Merkez Bankasının son üç ayda menkul kıymet portföyündeki artışı yaklaşık 6 milyar TL’ye ulaştı. Başka bir deyişle kime, nasıl, ne şekilde kullandırıldığını bilmediğimiz 69 milyar TL’lik bir parasal genişleme yapıldı Merkez Bankası üzerinden. Ekonomi birimlerimizin yaptığı çalışmalara göre son 17 aylık dönemde Merkez Bankası tarafından “kimin koyduğu belli olmayan kur hedefine” ulaşabilmek amacıyla satılan uluslararası rezerv miktarı 90 milyar dolara ulaşmış. Yine Merkez Bankası verilerine göre, Bankanın bilanço döviz pozisyonu 38 milyar dolar açık düzeyine ulaştı. Türkiye ekonomi tarihinin en derin krizlerinden olan 2001 yılında dahi sadece 11 milyar dolar açık veren Merkez Bankası bilanço döviz pozisyonunun 38 milyar dolar açığa ulaşması, en hafif tabiriyle kaygı vericidir” ifadelerine yer verdi.

‘AK PARTİ’YE GÖNÜL VERENLERİN BU YAŞANANLARDAN KAN AĞLADIĞINI BİLİYORUM’

Türkiye’nin dış politikada da şahsi ilişkilere ve tek akla dayanan hesapsız hamlelerin bedelini ödediğine vurgu yapan Davutoğlu, “Rusya ve ABD ile oynanan satranç oyununun tek kaybedeni Türkiye olmuştur. Satranç aynı anda birçok taşı koordinesiz bir şekilde ileri sürme oyunu değildir. Böyle bir durumda ileri sürülen her taş kaybedilir. Bugün Türkiye S-400-F35 denkleminde kaybet-kaybeti yaşamıştır. Bu sadece stratejik bir kayıp değil milyarlarca doların heba edildiği ve hesap verilmesi gereken ekonomik bir kayıptır. İktidar ve ortakları uzunca bir süredir Türkiye’yi yönetemeyecek bir acziyet içerisindeler. Özellikle AK Parti’ye gönül vermiş kardeşlerimin bu yaşananlar karşısında içlerinin kan ağladığını biliyorum. Gelecek Partisi olarak, terk edilen her değeri tekrar yaşatacak, yıpratılan her kurumu aslına ve zamanın ruhuna uygun şekilde yeniden daha ihya edeceğiz” dedi. (DUVAR)