Süleyman Soylu, İmamoğlu ile görüşürken Erdoğan aradı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, pazartesi günü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yaptığı görüşmeye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katıldığını söyledi. İmamoğlu Erdoğan'la, Adalar'da hizmete girecek elektrikli araçlarla ilgili görüştüklerini açıkladı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adalar'daki ulaşım sorunu ile ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştükleri sırada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da telefonla görüşmeye katıldığını açıkladı. Pazartesi günü Ankara'da Soylu ile yaptıkları görüşmeyi bugün gazetecilere anlatan İmamoğlu, Soylu'nun elindeki telefonu göstererek, "Sayın Cumhurbaşkanı konuşacak" dediğini ve diafonu açtığını anlattı.

Ekrem İmamoğlu, "Adalar'daki elektrikli araçlar ile ilgili sonuç çıktı. Bugün UKOME'de kararlar alınacak. Bir takım takviye, destekleyici ve bazı sıkıntıları giderici kararlar alınacak. Sayın İçişleri Bakanımız ile iki saati aşkın bir toplantı yaptık. Hem bizden, hem İstanbul Valiliği'nden hem de bakan yardımcısı olmak üzere yetkililer katıldı. Çözüm arayışı psikoloji ile orada oturmak ve bir arada bu çalışmayı yapmak beni çok mutlu etmiştir. Sayın Soylu'ya teşekkür ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın sürece katkı sunmak adına telefonla dahi olarak katılıp bu sürece ciddi bir katkı sunması ve böyle bir sorunun çözülmesine dönük bir ilgi göstermesi beni mutlu etmiştir" dedi.

İmamoğlu Erdoğan'la başka bir konu hakkında konuşup konuşmadıkları şeklindeki soruyu ise şöyle yanıtladı: "Yeni araçları konuştuk. Faytonların gittiğini hatta Türkiye'nin farklı yerlerine hizmet vermek adına dağıldığını hem Sayın Cumhurbaşkanımıza hem de İçişleri Bakanımıza anlattım. Yeni araçların geçici olarak hizmet vermesi konusunda karar birliğine vardık. Bu yaklaşık bir yıl olacak. Bu bir yıl içerisinde de tescillenebilir. Adaya mahsus yerli bir elektrikli araç üretimi konusunda da karar birliği yaptık. O konuda AR-GE çalışmalarına hatta vatandaşımızı içine katan çalışmaları da başlattık" diye konuştu.

'AYASOFYA İÇİN DAVET ALMADIM'

Ayasofya Camisi'nin açılışı için davet almadığını da açıklayan Ekrem İmamoğlu, "Davetiye gelmedi. Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşen bütün vazifeleri yerine getiriyoruz. Sayın valimizle konuştuk. Görevlendirme istedi. Hem genel sekreterimize hem de genel sekreter yardımcılarımızı görevlendirdik. Orada on binlerce seccade dağıtımından tutun, bütün tuvaletleri lavaboları hizmete sokmaktan tutun, İETT otobüslerinin Yenikapı'da araçların park edilip taşınmasına varıncaya kadar lojistik, güvenlik, temizlik bütün ekiplerimizle Sultanahmet civarında, valiliğimizin ön gördüğü ne varsa yerine getiriyoruz. Yarın Ayasofya Camii'nde düzenlenecek Cuma namazı süresince bütün tedbirlerin alınması konusunda arkadaşlarım gereken vazifesini yerine getiriyor. Bana davetiye gelmedi. Her vatandaş gibi benim çalışma arkadaşlarımdan isteyen herkes gidebilir. Ben yarın Ankara'dayım. Hacı Bayram Veli Camii'ndeyim" dedi.

'DEPREMDE BÜYÜK RİSKLE KARŞI KARŞIYAYIZ'

İmamoğlu bugün ayrıca depremle ilgili olarak, “Risk Analiz Çalışması Hızlı Tarama Yöntemleri Projesi”ni başlattı. Projenin tanıtım toplantısında konuşan İmamoğlu, “Depremi ben, hep bir seferberlik olarak tanımladım; hem de milli bir seferberlik olarak tanımladım. Böyle de tanımlamaya devam edeceğim” dedi. İmamoğlu, "Bu işin kurumu, partisi yoktur. Arkadaşlarım, yanılmıyorsam 160 milyar lira civarında bir depremin bedeliyle ilgili bir tahminde bulundular. Teknik tahminleri fazla iyimser buluyorum açıkçası. Tabii ki canın bedeli yok zaten. Dile getirmek istemiyorum. On binlerce desem çok acın bir rakam. Ama daha fazlasını da demek zorunda olduğumu düşünüyorum İstanbul’un mevcut durumunda. 50-60 bin binanın -daire demiyorum- ciddi anlamda yıkım tehdidi altında olmasını buraya yazdığınızda, ‘On binlerce’ demenin yetmeyeceği bir riskle karşı karşıyayız. Ve ‘100 milyarlarca lira’ diyerek aslında buradaki bedeli tamamlamak istiyorum. İstanbul depreminin bir Türkiye meselesi olduğunu, hatta Avrupa’da katıldığımı toplantılarda bir dünya meselesi olduğunun altını çizerek dile getirdim.”

'İÇİNDE İNSANIMIZ OLMAZSA, ÇÖZÜM OLMAZ'

İstanbul’un dünya emaneti bir kent olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Böylesi güzel bir kent bana göre dünyada yok. İstanbul, aynı zamanda global ekonominin yatırım yaptığı bir kent. Gerçekten bütünlükçü bir yatırıma ihtiyacı vardır bu meselenin çözümünün. Bütünlükçü çalışmadan kastım nedir? Elbette ki; Türkiye’mizde var olan kurum ve kuruluşlar ve halk. İnsanımız bu işin içinde olmadığı taktirde, depremin çözümüyle ilgili ne konuşsak az. Bu konuda devletimiz, hükümetimiz, İBB, ilçe belediyeleri, özel sektör, bilim insanları, toplumun her kesimi, her kademesi ‘Ben, bu işin içinde var’ demelidir. Tabiri caizse; bu şehri yöneten bizler ve bu ülkeyi yöneten herkesin, güne nasıl başlıyorlarsa, hangi cümlelerle başlıyorlarsa, ilk 3, ilk 4 hatırlaması gereken unsurlardan birisinin de ‘Ben bugün, olası İstanbul depremi için nasıl bir çalışma içinde oldum’ anlayışıyla hareket etmesi gerekir” diye konuştu.

“Gündemi bulandırmanın, gündemi başka bir yöne çekmenin bir anlamı yoktur” diyen İmamoğlu, “Bu şehre harcanacak bir kuruş var ise, kredi bulunmuşsa, bulunacaksa harcanacağı şey bellidir; deprem. Kanal safsatası değildir. Depremle ilgili sürecin çözümüne harcamayıp başka bir yere para harcamak bu millete ihanettir. Milletin canını hiçe saymak demektir. Yüz milyarlarca liralık tehdit dururken, bizim bu işi çözmemiz lazım. Hiç kimsenin buna hayır diyeceğini düşünmüyorum. Böylesi bir şeye gerek ve ihtiyaç yoktur. Zararlarını konuşmuyorum ama İstanbul’un gündeminden çıkartılıp, bütün bu kaynaklar depremle ilgili çözüme aktarılmalıdır” vurgusu yaptı.

MHP'Lİ BAŞKAN YILMAZ: ÜZERİME DÜŞEN NE VARSA, DESTEKÇİSİ OLACAĞIM

Kahraman’ın ardından konuşan Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, depremle ilgili ilçe bazında yaptıkları çalışmalardan örnekler verdi. “Silivri’de 16 bin 500 hektar, imara açık bir arazi, bir arsa mevcut” diyen Yılmaz, “Fakat bunun 4 bin 500 hektarında hiçbir etüt yapılmadan, hiçbir zemin etüdü olmadan imara açılmıştır. İşte yapacağımız, mikro bölge çalışmalarıyla, buradaki zemin etüdü tamamlandığında, esasında bu yapacağımız çalışmalara da bir ışık tutmuş olacak. Bu noktada ilçenin sınırı bütününe tamamladığımız güncel bina tespit analiz çalışmalarını da en kısa sürede daire başkanlığımızla paylaşmayı düşünüyoruz. Böylece, Silivri’de zemin koşulları dolayısıyla risk taşıyan bölgedeki binaların öncelikli olarak tespitinin yapılmasında ortak bir yol izleyebiliriz diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

İBB’nin başlattığı çalışmayı önemsediklerini vurgulayan Yılmaz, “Üzerime düşen ne varsa bu konuda, aynı zamanda İBB’nin MHP’li Grup Başkan Vekili olarak da buradan Ekrem Başkan’ıma, bu konuları destekleme adına Büyükşehir’de de vereceği mücadelesinin destekleyicisi olacağım. Doğru adımlarla, doğru projelerle bu işin içerinden de esasında en fazla eforu sarf ederek çıkacağımıza inanıyorum. İstanbullulara, Silivrililere borcumuz var. Onun için de bu insan hayatının öneminden hareketle, insan odaklı bir kentsel dönüşüm için yapmış olduğunuz çalışmalar için hem daire başkanlığınıza hem de sizlere teşekkür ediyorum” dedi.

HANÇERLİ: KENTSEL DÖNÜŞÜM; YAŞAMA BAĞLANMADIR

Yılmaz’dan sonra konuşan Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli de şunları söyledi: “Proje, Avcılar’dan başlıyor. Bu, bizim için son derece kıymetli ve sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Kentsel dönüşüm diye ifade ettiğimiz şey, aslında yaşama bağlama, hayat kurtarma, muhtemel riski ortadan kaldırıp hayat verme olarak tarif edilebilir. ‘Kenti dönüştürmüyoruz, hayatı kurtarıyoruz, yaşamı kurtarıyoruz’ sloganıyla biz çalışmalar yürütüyoruz. Avcılar’da son bir yıl içerisinde üç bini aşkın bağımsız bölüm yenilenmeye, güçlü ve dirençli hale gelmeye başladı." (HABER MERKEZİ)