Öztrak: Ya para saymayı bilmiyorsun ya da hiç sopa yemedin

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP lideri Kılıçdaroğlu'na açtığı 2 milyon TL'lik davaya tepki gösteren CHP sözcüsü Faik Öztrak, ""Sen ya para saymayı bilmiyorsun ya da hiç sopa yemedin!" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na açtığı 2 milyon liralık dava üzerine konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Hukuka göre manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşmeyecek şekilde belirlenir. Bu dava en baştan reddedilmelidir. Eğer bu dava kabul edilirse, mahkemenin 2 milyonun Saray'ın kibirli kişisinin zenginleşmeyeceğini kabul ettiği anlamına gelir. 2 milyon ile Erdoğan ailesinin bu miktarla zenginleşmeyeceği ortaya çıkar" dedi.

Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Anadolu'da söylenen bir ifadeyi hatırlatarak "Sen ya para saymayı bilmiyorsun ya da hiç sopa yemedin!" diye konuştu.

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 2 milyon TL'lik davaErdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 2 milyon TL'lik dava

Öztrak, Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin yeni olmadığını belirterek, "22 Ekim 2019'da yaptığı konuşmada, 'Erdoğan'ın ey Trump sen benim ailemin çocuklarımın mal varlığını mı araştıracaksın, araştırmazsan namertsin benim verilmeyecek tek kuruş hesabım yoktur, ben hesap vereceksem Türk milletine hesap veririm' demesi gerekir demişti. Erdoğan bu sözleri dile getirdi mi? Getirmedi. Emperyal güçlere cevap verebildi mi? Veremedi. Oysa böyle bir durumda gerçek bir devlet adamının ne yapması gerektiğini önceki dönem genel başkanımız Deniz Baykal göstermişti. Yapılacak olan, kendine güvenmek budur. Wikileaks belgelerinde Erdoğan ile de ortaya iddialar atıldı. İsviçre'de hesapları olduğu söylendi. Ne yapıldı? Hiçbir şey yapılmadı. ABD Başkanı ahmak olma dediğinde hakaretleri yutuyor. Yetmiyor Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturduğunu unutuyor, bir de bakıyorsunuz Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı koltuğu ABD seçimlerine meze oluyor. Trump 'Kendisi bir tek beni dinliyor' diye caka satıyor" ifadelerini kullandı.

Trump'tan 'Biden açıklaması': Erdoğan beni dinliyorTrump'tan 'Biden açıklaması': Erdoğan beni dinliyor

Öztrak’ın açıklamalarında öne çıkan başlıklar şöyle oldu:

DAVA KABUL EDİLİRSE ZENGİNLİKLERİ ORTAYA ÇIKACAK: Parayı gerçekten alın teriyle kazanan biri, 2 milyon TL’nin ne demek olduğunu bilir. Milletimizin hem feraseti derindir, hem kültürü engindir. Böyle durumlar için Anadolu’da; “Sen ya para saymasını bilmiyorsun ya da hayatında hiç sopa yemedin” derler. Hukuk ise bunu mevzuatla ve içtihatla söyler. Buna göre manevi tazminatın miktarı, bir taraf için zenginleşme yaratmayacak şekilde belirlenir. Bu dava sadece bu nedenle bile en baştan reddedilmelidir. Eğer bu dava kabul edilirse, mahkemenin 2 milyon TL’nin “sarayın kibirli kişisinde bir zenginleşme yaratmayacağını” kabul ettiği anlamına gelir. Bu da 2 milyon TL ile Erdoğan ailesinin zengin olamayacak kadar büyük bir serveti olduğunu gösterir. Yani Erdoğan’ın açtığı dava kabul edilmese de kabul edilse de, her iki durum da genel başkanımızın haklılığını kanıtlar.

BİLİYORDUNUZ DA NE YAPTINIZ?: “Sarayın arayın altun çocuğu” bugün sosyal medyadan Biden’ın sözlerini neden 8 aydır gündeme getirmediklerini açıklamış. “Biz bunu zaten biliyorduk. Muhalefetin ne diyeceğini bekliyorduk” demiş. Biliyordunuz da ne yaptınız? Dışişleri bakanınız ne yaptı? Orada süs çiçeği diye mi oturuyorsunuz? ABD’nin başkan adayı kalkmış ülkeyi aşağılarken, siz muhalefete tuzak kurmak için ülkeye edilen hakareti 8 ay boyunca sineye mi çetiniz? Bu nasıl devlet ciddiyeti? Nasıl devlet adamlığı? Ama bunları sineye çeken Erdoğan, genel başkanımız, “malvarlığını Türkiye’ye getir” dedi diye, 2 milyon TL’lik tazminat davası açıyor. Ama her zaman yaptığı gibi davanın muhatabını da, istediği paranın cinsini de yanlış seçiyor. Erdoğan oturduğu koltuğun itibarını korumak için, davayı ABD Kongresi’ne açmalıydı. 2 milyon TL değil, 2 milyon dolar istemeliydi. Yapabildi mi? Yapamadı. Gıkı çıkmadı.

ÜLKENİN ESAS BEKA SORUNU: Ülkesinde her şeyi vesayeti altına alan tek kişi, ABD kongresi “mal varlığını soruştururum” deyince sus pus oluyor. Başlattığı sınır ötesi harekatı durduruveriyor. Mal varlığı ülke çıkarlarının önüne geçiyor. Devleti yöneten birinin mal varlığı üzerinden tehdit edilmesi ülkenin egemen güçler tarafından yönetilmesinin önünü açar. İşte bu yüzden; “ülkenin esas beka sorunu budur” diyoruz. İşte onun için, “hiçbir devletin şantajına muhatap olmamak için kendinize, yandaşlarınıza, vakıflarınıza ait, yurt dışındaki mal varlıklarınızı, gökdelenlerinizi, çiftliklerinizi satıp paraları yurda getirin” diyoruz. Çünkü biz, bu ülkeyi yönetenlerden emperyalist talepler karşısında dik durmalarını bekliyoruz. Genel başkanımıza 2 milyon TL’lik tazminat davası açmak, baskıdır, suçunu gizlemek için muhalefeti susturma çabasıdır. Demokrasiye saldırıdır.

BU DAVAYI AÇMAZSANIZ NAMERTSİNİZ: Bir kere daha söylüyoruz. Güneşi balçıkla sıvayamazsınız. Bu davayı açmazsanız namertsiniz. Bu millet hakk’ın ve haklının yanındadır. Milletimiz her şeyi görüyor. Notunuzu veriyor. Önüne gelecek ilk sandıkta yerinizi gösterecek, oturduğunuz koltuklardan sizi kaldıracak, evlerinize gönderecek. O güne kadar zulmünüz artsın, zulmünüz artsın ki zevaliniz hızlansın. Bizler CHP ailesi olarak genel başkanımızın arkasındayız. Zulmünüze karşı birlikte direneceğiz. Bu yolda beraber yürüyeceğiz. Elinizden geleni ardınıza koymayın.

NE OLMUŞTU?

Kılıçdaroğlu'nun Cumhuriyet gazetesine verdiği söyleşide, "Trump, “Senin servetini, mal varlığını inceleyeceğiz, aklını başına al” dediğinde Erdoğan hiç sesini çıkarmadı. Erdoğan ailesinin Türkiye’ye vergi açısından da ihanet ettiğini çok iyi biliyoruz. Man Adası’ndaki olay buydu. Vergi cennetlerinden gelecek paranın vergilendirilmesini sağlayacak kararname 2006 yılından bu yana çıkarılmıyor (Kurumlar Vergisi Kanunu madde 30/7). Çünkü Erdoğan Ailesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vergi ödemek istemiyor" ifadelerini kullanmıştı. (HABER MERKEZİ)

Kılıçdaroğlu: Abdullah Gül'den korkuyorlarKılıçdaroğlu: Abdullah Gül'den korkuyorlar