Prof. Alpay Azap: Kalp krizini Favipiravir değil, hastalık yapıyor
Prof. Alpay Azap, "korona virüsü hastalarında görülen kalp krizine bağlı ölümleri Favipiravir'in sebep olduğu" iddialarının doğru olmadığını söyledi. 8'er tablet içilen ilacın yüksek doz verilmediğini belirten Azap, kalp krizine hastalığın sebep olduğunu söyledi.
DUVAR - Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi ve Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, Covid-19 tedavisinde kullanılan ilaçların kalp krizine yol açtığı iddialarını yanıtladı. Söylentilerin doğru olmadığını belirten Azap, "Covid-19 tedavisinde kullanılan ilaçlar değil tersine hastalığın kendisi vücutta pıhtılaşmayı artırarak damarların tıkanmasına ve kalp krizi, inme gibi rahatsızlıklara neden olabiliyor" dedi.
Favipiravir'in, hastalığın ilk gününde sabah-akşam 8'er tablet kullanıldığı için ilacın yüksek doz gibi algılandığını vurgulayan Azap, "Aslında kullanılan en düşük dozu bu. Favipiravir grip virüsünün tedavisinde onaylı bir ilaç" dedi. Kullanımın çok daha yüksek doza çıkabildiğini söyleyen Prof. Azap, ilaç kullananlarda görülen parlak tırnaklarında ilacın etkisi olduğunu aktardı. Anadolu Ajansı (AA) muhabirine röportaj veren Azap'a yöneltilen sorular ve Azap'ın verdiği cevaplar şöyle:
Soru: Covid-19'a karşı yüzde 100 etkili bir ilaç var mı?
Ne yazık ki henüz bu virüse karşı elimizde yüzde 100 etki gösteren bir ilaç yok. Bugüne kadar hep başka virüsler ya da başka hastalıklar için geliştirilen ilaçlar tedavide kullanılmaya çalışıldı. Bunların bazıları laboratuvar ortamında virüse etki de gösterdi. Ancak hastalarda kullanıldıklarında laboratuvardaki kadar etkili olmadılar.
Soru: Dünyada ve Türkiye'de tedavide kullanılan ilaçlar aynı mı? Farklılıklar varsa sebepleri nelerdir?
Hastalık 2 hafta süren 2 aşamalı bir hastalık. Birinci haftada farklı tedavi yaklaşımları söz konusuyken ikinci haftada her ülkenin tedavide benzer bir yaklaşımı var. Batı ve Kuzey Avrupa ülkeleri ile Kuzey Amerika, virüsün solunum hücrelerinde çoğaldığı ancak belirtilerin hafif seyrettiği, akciğer hasarının yaşanmadığı birinci evrede sadece ateş düşürücü, ağrı kesici gibi ilaçlar kullanıyor. Bazı ülkeler bu evreyi çok ağır geçirenler için Remdesivir adlı ilacı uyguluyor. Fakat Dünya Sağlık Örgütü "Remdesivir'in faydalı olduğunu gösteren kanıtlarımız yok" diyor.
Bizde ve bazı başka ülkelerde Favipiravir, Arbidol gibi ilaçlar virüse olası etkileri nedeniyle birinci haftada ek olarak kullanılıyor. Ülkeler arasındaki bu farklılık büyük oranda hastalığın yeni olmasından ve tedaviyle ilgili bilimsel çalışmaların çelişkili sonuçlar vermesinden kaynaklanıyor. Çelişkili sonuçların en önemli sebebi ise çalışmalara dahil edilen hastaların ve çalışma protokollerinin birbirlerinden farklı olması. Bu da uygulamada değişikliklere neden oluyor. İkinci evre ise daha standart diyebiliriz. Neredeyse her ülkede oksijen ve kortizon tedavisi, yanıt alınamayanlara bağışıklık sistemini daha güçlü baskılayan ilaçlar veriliyor. Akciğerler görevini yeterince yapamaz hale gelirse de makineyle destek veriliyor. Bu evrede ayrıca kanın pıhtılaşmasını ve damarların tıkanmasını engellemek için aspirin türevleri ve başka kan sulandırıcılar da kullanılıyor.