Prof. Dr. Aziz Çelik: Daron Acemoğlu'na itirazım var

Aziz Çelik, 'verimlilik artarsa ücretler de artar' diyen Daron Acemoğlu'na itiraz etti: "Türkiye'de ücret düşüklüğün temel nedeni verimlilik değil bölüşüm adaletsizliği, sendikaların zayıf olmasıdır."

Fotoğraf: Sosyal medya
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Prof. Dr. Aziz Çelik, "Enflasyon bir semptomdur. Türkiye'de temel sorun fakirlik. Çünkü işçi ücretleri artmıyor. İşçi ücretlerinin artması için eğitim ve teknolojiye yatırım yaparak verimliliği artırmamız lazım. Enflasyon sorunu verimlilik artışından gelen ücret artışıyla çözülür" diyen Nobel ödüllü iktisatçı Prof. Dr. Daron Acemoğlu'na yanıt verdi.

"Daron Acemoğlu'na itirazım var!" diyen BirGün gazetesi yazarı Çelik, "Daron Hoca özetle verimlilik artarsa ücretler de artar, işverenler daha mutlu bir şekilde ücretleri artırmayı kabul ederler, asıl mesele verimliliğin düşük olması demiş. Bu iddiaya itirazım var! Verimlilik artınca ücretlerin kendiliğinden yükseleceğini düşünmek bölüşüm ilişkilerinden habersiz olmak değilse nedir? Verimlilik artışının reel ücretleri artırma potansiyeli olması başka şey verimlilik artışının güle oynaya ücretleri artıracağını sanmak başka şey. Verimlilik artsa bile güçlü bir sosyal mücadele ve sosyal politika yoksa, çalışanlar örgütsüz ise ücretler artmaz. Tersine düşebilir" dedi.

 

'TÜRKİYE GERÇEĞİ BİZE DARON HOCANIN ANLATTIĞININ TERSİNİ SÖYLÜYOR'

Çelik, "Bölüşüm ilişkileri dikkate almayan, sosyal gerçeklerden ve emek-sermaye çelişkisinden söz etmeyen teknisizm maalesef sosyal gerçeklikten böyle kopuyor" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye gerçeği bize Daron Hocanın anlattığının tersini söylüyor. Türkiye'de verimllilik artmasına rağmen reel ücretler düşüyor. SBB ve Sanayi Teknoloji Bakanlığı verilerine göre çalışılan saat başına üretim (verimlilik) 2009'da 100 iken 2022 sonunda 160,3 olmuş. Bir diğer ifadeyle verimlilik yüzde 60'dan fazla artmış. İşçiler saat başına daha fazla üretmişler ancak reel birim ücret 2009'da 100'den 2002 sonuna 93,8'e düşmüş. Verimlilik ve ücret makası açılmış. Verimlilik artışının ücretlere hiç yansıması olmadığı gibi ücretler reel olarak da düşmüş. Hatta 2021'in 4. çeyreğinde saat başına üretim 170,5'e çıkarken reel ücret 81,8'e gerilemiş. Son 15 yıl ve 60 çeyrek boyunda ücretler sadece birkaç kez o da çok sınırlı olmak üzere reel olarak artabilmiş. Onun dışında ücretler hep reel olarak düşmüş. Bunun sonucunda işverenler daha çok kar etmiş. Bunun için son 20 yılın İSO 500 Büyük şirket bölüşüm verilerine bakmak bile yeterli  O iş öyle olmuyor!"

 

 

'VERİMLİLİK ARTINCA PATRONLAR KENDİLİĞİNDEN ÜCRETLERİ ARTIRMIYOR'

Ücretleri artırmak için yoğun bir sosyal mücadele gerektiğini vurgulayan Çelik, "Verimlilik artınca patronlar kendiliğinden ücretleri artırmıyor. Ücretleri artırmak için yoğun bir sosyal mücadele gerekiyor ve ona rağmen bile reel ücretler düşebiliyor. Verimliliğin Türkiye'den yüksek olduğu ülkelerde de patronlar güle oynaya ücretleri artırmıyor. Ücret artışları etrafında yoğun bir sosyal-sınıfsal mücadele söz konusu oluyor. Daron Hocanın söylediği klasik liberal reçetenin tekrarından ibaret: Önce zenginleşelim sonra refah gelir! Oysa Türkiye'de ve dünyada zenginlik artmasına rağmen bölüşümün bozulması bu tezi defalarca çürüttü. Türkiye'de ücret düşüklüğün temel nedeni verimlilik değil bölüşüm adaletsizliğidir. Sendikaların zayıf olmasıdır. Devletin sosyal devlet vasfını iyice yitirmesidir. Hükümet zaten ücretleri baskılamak için yeterince gerçek dışı iddia ortaya atıyor bunlara bir de "verimlilik düşük" iddiasını ekleyip mevcut ekonomi politikasının değirmenine su taşımamak lazım" dedi.

(SOSYAL MEDYA)