Prof. Dr. Tuncay Neyişci: Lara’daki yangın sürpriz olmadı

Serpil Kurtay

ANTALYA - Antalya’nın Muratpaşa ilçesi sınırlarında, Lara Plajı karşısındaki ormanlık alanda yangın çıktı. Saat 12.00 sıralarında, belirlenemeyen nedenle başlayan yangın, rüzgarın da etkisiyle hızla büyüdü. Çam ağaçlarının yandığı alana, Orman Bölge Müdürlüğü personeli ve Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri sevk edildi.

Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şube Başkanı Prof. Dr. Tuncay Neyişci çıkan yangınla ilgili “İnsan bu tür haberler duymak istemez ama benim için sürpriz olmadı. Biz yetkilileri uyardık ama maalesef Türkiye’de her şey olup bittikten sonra dizlerimizi dövüyoruz. Oranın tel örgü altına alınarak, Antalya’nın bir mücevheri gibi giriş ve çıkışlarının kontrol edilmesi gerekiyor” diye konuştu.

‘BÖLGE TAMAMEN ÇÖPLÜĞE VE TARLAYA ÇEVRİLMİŞ’

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca geçen yıl ‘doğal sit- nitelikli doğal koruma alanı’ ilan edilmesine rağmen işletmelerin bulunduğu ve pikniğe açık olan Lara kumul ve ormanları için Türkiye Ormancılar Derneği uzun zamandır mücadele ediyordu. Dernek, geçtiğimiz yıl yaptığı etkinliklerle ATV diye tabir edilen araç turlarının, kum hırsızlarının, piknikçilerin Lara Kumulları’nın doğal yapısını bozmasına tepki göstermişti. Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şube Başkanı Prof. Dr. Tuncay Neyişci,

geçtiğimiz aralık ayında yaptıkları etkinlik için güzergâh belirlemeye gittiklerinde Lara Kumulları’nda çok kötü bir tabloyla karşılaştıklarını belirtti. ATV ve off road araçları tarafından çok yoğun olarak kullanılan kumulların darmadağın edildiğini ifade eden Neyişçi, “Araç kiralayan şirketler, ilgili kurumlardan izin aldıklarını söylüyor. Bölge tamamen çöplüğe ve tarlaya çevrilmiş. Tinercisinden, kaçak tarımına kadar her şey yapılıyor. Hele orada bir sera var, günden güne büyüyor. Kaldı ki, burayı koruması gereken devlet kurumlarının kum çektiğini söyleyenler var. Antalya için falezler neyse, Lara Kumulları da odur ama maalesef kıymeti bilinmiyor” dedi.

‘YANGIN SÜRPRİZ OLMADI’

Neyişçi, “Gerçekten çok yazık oldu. Oranın tel örgü altına alınarak, Antalya’nın bir mücevheri gibi giriş ve çıkışlarının kontrol edilmesi gerekiyor. Orada kullanım hakkı elde etmiş işletmelerin hepsinden, orman yangını çıktığında sorumlu tutulacakları taahhütnameler alınmalı. O kadar ciddi bir yer burası. İnsan bu tür haberler duymak istemez ama benim için sürpriz olmadı. Biz yetkilileri uyardık, dikkatlerini çekmeye çalıştık ama maalesef Türkiye’de her şey olup bittikten sonra biz dizlerimizi dövüyoruz” diye konuştu.  

‘BÖYLE BİR ORMANI YETİŞTİRMENİN İMKANI YOK’

Havaların da ısınmasıyla yangın risklerinin arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Neyişci, şöyle devam etti: “Hiçbir önlem alınmadığı zaman yangın çıkmaması söz konusu değil. Burası dünya çapında öneme sahip bir bölge. Doğa, yüzlerce yıl içerisinde rüzgârıyla, kumuyla, tuzuyla birlikte yetiştirmiş bu ağaçları. Bu şekilde bir ormanı tohumla veya başka bir şekilde yetiştirmek mümkün değil. Son derece güzel peyzaj değeri var. Başka yerlerde yangın olan bölgede ağaçlar tekrar benzer şekilde gelişebilir ama burada gelişecek ormanın şimdikine benzemesinin imkânı yok. Buradaki ağaçların etrafı yüksektir, tümseklidir; aralarında da çukurluklar vardır. Çünkü o ağaç, oradaki kumların o şekli almasına neden olur. Ağaçlar yandığı için kışın orası yağmurların da etkisiyle dümdüz bir hale gelecektir ve özelliği ortadan kalkacaktır.”