Psikiyatri uzmanı açıkladı: Deprem, travma sonrası stres bozukluğuna yol açabilir
Depremin ruh sağlığını derinden etkilediğini söyleyen Psikiyatrist Prof. Dr. Umut Mert Aksoy, "Deprem uzun dönemde ise travma sonrası stres bozukluğu oluşumuna neden olabilir" dedi.
DUVAR - Maraş merkezli 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin başta çocuklar olmak üzere yetişkinlerde ve toplum genelinde hemen herkesi psikolojik anlamda etkilediğini ifade eden İAU VM Medical Park Florya Hastanesi’nden Psikiyatrist Prof. Dr. Umut Mert Aksoy, depremin öngörülemez olduğu için ruh sağlığı açısından travmatik bir deneyim olduğunu söyledi. Aksoy, uzun vadede depremin stres bozukluğu oluşumuna neden olabileceğini belirtti.
DHA'nın aktardığına göre, bireylerin ve toplumların fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar yaşamasına yol açan afetlerin başında gelen depremlerin psikolojik etkilerinin de fazla olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aksoy, afetler ve afet yönetimi konusunda eğitim, öğretim, hazırlık, planlama ve zarar azaltma çalışmalarının önemine vurgu yaptı.
'DEPREM RUH HASTALIKLARINA NEDEN OLABİLİR'
Depremi yaşamanın hem sağ kurtulanlar hem de yakınlarını yitirenler için çeşitli ruh sağlığı bozukluklarına neden olabileceğini de ifade eden Prof. Dr. Aksoy, “Sağ kalım suçluluğu, bu alanda çalışan ruh sağlığı çalışanlarınca uzun süre öncesinde tanımlanmıştır. Sağ kalım suçluluğu felaketi beraber yaşadığımız ama kaybettiğimiz yakınlarımıza karşı duyduğumuz bir yas tepkisinin devamıdır. Deprem gibi öngörülmez ve yıkıcı etkisi büyük olan doğal afetlerden sonra, her şeyini yitiren insanlarda yaşama karşı bir anlamsızlık duygusu oluşur. Ayrıca bu gibi durumlardan sonra toplumsal psikoloji de oldukça olumsuz etkilenecektir. Yoğun bir öfke, yaşananlara karşı çaresizlik duygusu bu duruma egemen olur” diye konuştu.
DEPREM KORKUSU NEDİR?
Deprem korkusu veya diğer bir adıyla seismophobia’nın Türkiye gibi sık depremlerin olduğu coğrafyadaki insanların beklenti anksiyetesini tanımladığını söyleyen Aksoy, “Deprem korkusunun önüne davranışçı terapiler ve ilaç tedavisi ile baş edilebilir. Çocukların göçük altında kalan kişilerin görüntülerinden uzak tutulmalı ve bu görüntülere maruz bırakılmamalıdırlar. Bu görüntüler, bu travmayı yaşamayan kişilerde dahi travma benzeri bir etki oluşturabilir” dedi.