Psikolog 4 ayrı yere görevlendirildi: 'Lüzum ve hizmet gereği'

Psikoloğun, sabah sağlık kurulunda, öğleden sonra toplum sağlığı merkezinde haftanın iki günü palyatif ünitesinde, ayın son haftası iki gün diyaliz merkezinde çalışması istendi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Beykoz Devlet Hastanesi başhekimi tarafından gönderilen yazıyla, hastanede çalışan psikolog 4 farklı yere görevlendirildi. Hastanede Sağlık, Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) işyeri temsilcisi olan psikoloğun, öğleden önce sağlık kurulunda, öğleden sonra toplum sağlığı merkezinde haftanın iki günü palyatif ünitesinde ve ayın son haftası iki gün diyaliz merkezinde çalışması istendi. Yazıda ayrıca bu görevlendirmenin ‘lüzum ve hizmetin’ gereği olarak yapıldığı belirtildi. SES Anadolu Şube Eş Başkanı Şahin Tanrıverdi, “Bu çok açık bir şekilde keyfi bir uygulamadır. İş yeri temsilcimize yapılan bu haksız görevlendirmeye karşı hukuki yollar da dahil olmak üzere mücadelemiz devam edecek” diyerek tepki gösterdi.

Evrensel'den Eylem Nazlıer'in haberine göre, Beykoz Devlet Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Süleyman Erdoğdu tarafından gönderilen görevlendirme yazısında şu ifadelerle yer aldı: Başhekimliğimizce görülen lüzum üzerine, hizmetin gereği olarak 3 Mayıs 2024 tarihinden itibaren öğleden önce hastanemizin Tepeüstü Ek Hizmet Binamızda bulunan Sağlık Kurulu Heyet işlemleri için, öğleden sonraları Toplum Ruh Sağlığı Merkezinde, Salı ve Perşembe günlerinde Palyatif Bakım Biriminde, her ayın son haftası 2 gün Diyaliz biriminde görevlendirilmiş bulunmaktasınız.”

SES: MÜNFERİT DEĞİL

SES Anadolu Şube Eş Başkanı Şahin Tanrıverdi, “Beykoz Devlet Hastanesi Başhekimliği tarafından sendikamızın işyeri temsilcisi psikolog arkadaşımıza hiçbir şekilde mantıklı açıklaması olmayacak bir o kadar da trajikomik görevlendirme yazısı çıkarılmıştır. 10 Mayıs Psikologlar Günü yaklaşırken yapılan bu haksız ve akıl dışı görevlendirme münferit bir olay olmayıp sağlıkta dönüşüm programının getirdiği uygulamalardan sadece bir tanesidir. Görevlendirme en hafif tabirle yöneticilerin görevini kötüye kullanma ve baskı aracı oluşturmadan başka bir anlama gelmez. Sağlık hizmeti bir bütün olarak ele alınmalı ve devamlılığı esas olmalıdır” dedi.

Bu tür uygulamaların sendika üyeleri üzerinde adeta bir ceza sopası olarak gösterildiğine dikkat çeken Tanrıverdi, “Sağlık hizmetinin niteliğinin düşmesine neden olmaktadır. Bu olay gelinen aşamada sağlık emekçilerinin nasıl koşullarda yaşadığını göstermekte olup, ‘Ben yaptım’ olacak tarzındaki yaklaşımın sağlık hizmetini sunan arkadaşımızın verimli bir şekilde çalışmasını engelleme anlamına gelmektedir. Bu çok açık bir şekilde keyfi bir uygulamadır. İş yeri temsilcimize yapılan bu haksız görevlendirmeye karşı hukuki yollar da dahil olmak üzere mücadelemiz devam edecek. Bu yanlış ve keyfi uygulamadan derhal vazgeçin” diye konuştu.

(HABER MERKEZİ)