PTT işçilerine tehdit: Öz Haber İş'e geç, ekran görüntüsü at
'Kod-29' ile işten çıkarılan PTT-Sen yöneticilerinin eylemi sürerken, sendika üyesi işçilerin aranarak Öz Haber İş Sendikası'na üye olmaları yönünde tehdit edildiği ortaya çıktı. İşçilerden Öz Haber İş'e üye olduklarına dair ekran görüntüsü istendiği, özel hayatlarının da tek tek araştırıldığı ve bu yönde psikolojik baskı uygulandığı ifade edildi.
Cihan Başakçıoğlu
İZMİR - PTT’de çalışan 14 bin taşeron işçinin kendi çabalarıyla kurduğu PTT-Sen ve PTT Kargo-Sen’in yönetim kurulu üyeleri pandemi sürecinde ya 'Kod-29' ile işten atıldı ya da ücretsiz izne zorlandı. İşçiler direnişlerini 9 Aralık’tan bu yana İstanbul Sirkeci PTT Başmüdürlüğü ve İzmir Bayraklı Posta İşleme Merkez Müdürlüğü önünde sürdürürken, son süreçte sendika üyesi olan işçilerin de farklı yöntemlerle tehdit edildiği ortaya çıktı.
PTT- Sen yöneticilerinden alınan bilgilere göre işçilerin, Ankara'dan şirketin muhasebecisi veya insan kaynaklarından olduğunu söyleyen kişiler tarafından arandığı ve "Derhal PTT Sen'den istifa ediyorsunuz. Öz Haber İş Sendikası'na üye oluyorsunuz ve bize ekran görüntüsü atıyorsunuz. Yoksa çıkışınızı vereceğiz" şeklinde ifadeler kullanıldığı öğrenildi.
PSİKOLOJİK BASKI: YENİ EVLENMİŞSİN, İŞSİZ KALMA
Bu tehditlere karşı koyan birkaç işçinin ise görev yerlerinin değiştirildiği, bu biçimde sürgün edilen işçilerin görev yerlerini terk etmediği ve tutanak tuttuğu belirtildi. Görev yerlerini terk etmeyen işçilere, sürüldükleri yeni görev yerlerinden ise işe gelmediğine dair karşı tutanak tutulduğu, ayrıca işçilerin özel hayatlarının da tek tek araştırıldığı ve psikolojik baskı uygulandığı da öne sürüldü.
Tehdide karşı duran işçilere, "Yeni evlenmişsin, paraya ihtiyacın vardır. İşsiz kalma", "Kredi borcun var, işsiz kalırsan nasıl ödeyeceksin?" benzeri ifadeler kullanılarak psikolojik baskı uygulandığı da dile getirildi.
'TEPKİ GÖSTEREN MEMUR VE MÜDÜRLER SÜRGÜNLE TEHDİT EDİLİYOR'
PTT-Sen Örgütlenme Uzmanı Ayşe Büşra Yılmaz, yaşananları Gazete Duvar'a anlattı. "Normalde arkadaşlarımızı Kod 29'dan işten çıkarabilirlerdi. Bu direnişin etkisinden korkuyorlar. Ancak herkesi açık ve aleni biçimde aramaktan korkmuyorlar. Şiddeti bu biçimde uyguluyorlar" diyen Yılmaz, işçilerin aranma furyasının halen devam ettiğini söyledi.
Duruma tepki gösteren PTT memurları ile müdürlerinin ise sürgünle tehdit edildiğini söyleyen Yılmaz, "Parkkonak Şirket sahibi Yavuz Çakır tarafından aranıyor. Taşeronlar daha düşük mevkidekiler tarafından aranıyor, memur, müdür gibi insanları da Çakır arıyor. Bu işe karışmamalarını taşeronların yanında saf tutmamalarını söylüyor ve sürdürmekle tehdit ediyor" dedi.
'TAŞERON ŞİRKET PATRONU ÇAKIR BU GÜCÜ NEREDEN ALIYOR?'
Taşeron şirket patronu Yavuz Çakır'ın kimler tarafından korunduğunun merak konusu olduğunu söyleyen Yılmaz, şu ifadeleri kullandı;
"Söylenecek sözün sonuna geldik. Hali hazırda direnişimiz sürüyor. Bakanlıkların bundan haberi olmaması mümkün değil. Ayyuka çıkan şey bağımsız sendikacılık yapmanın bedelinin bu olduğu oldu. Patronun izin vermediği bir sendikaya üyeliğin mümkün olmadığını anlatmak istiyorlar. Bir taşeron şirket patronu Yavuz Çakır, devletin memurunu, müdürünü açık aleni biçimde kendi telefonundan arayarak tehdit edecek gücü nereden buluyor? Bu insanı kimler koruyor? PTT'yi kim yönetiyor? Bizzat PTT genel müdürünün adını kullanabiliyor. 'Hakan Gülten'i ararım seni sürdürtürüm' diyor. 180 Yıllık tarihi var denilerek yüceltilen bir kurumun genel müdürüne uşağı muamelesi yapıyor"
'KAMUOYU YÜZÜNÜ PTT İŞÇİLERİNE DÖNMELİ'
Yaşanan duruma kamuoyunun artık sessiz kalmaması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, emekten yana herkesi PTT işçilerinin yanında olmaya çağırdı. Yılmaz son olarak şunları söyledi:
"Kamuoyuna çağrımız genel anlamda bağımsız sendikalara bu olay üzerinde de PTT Sen'e sahip çıkmalarıdır. Direnişin sesini yükseltmelerini, direnişin yükseltilebilmesi anlamında maddi manevi dayanışma göstermeye çağırıyoruz. Kar kış demeden direnen işçiler gündem olmuyor. Kamuoyunun yüzünü bu insanlara dönmesi gerekiyor. Eğer bu baskı zulüm işten atma büyürse, Ankara yürüyüşü kararımızı açıklamıştık. Bunu öne çeker, direnişimizi Ankara'ya taşırız."