Pul Koleksiyonu | Uçak kaçırmalardan, diriltilen pullara Filistin
Filistin pulları gerek sembolik pullarla, gerek manda dönemiyle gerekse 1990’lardan sonrası itibariyle bize son derece dikkat çekici kapılar açar. Bir puldan yola çıkarak bugünkü ara dönemi ve erken dönemi kabaca ilginç örneklerle tanıyabiliriz.
Geçtiğimiz hafta bir girizgâh niyetine hazırladığımız yazı ile Pul Koleksiyonu yazı dizisine başlamıştık. Seçtiğimiz rastgele pullarla dünya tarihinde seyahatlere çıkmaya devam ediyoruz. Bu hafta Filistin’e gideceğiz, ancak burada alışık olmadığımız bazı pullara da rastlayacağız: Para yerine geçmeyen ancak sembolik değeri olan pullar! Ayrıca bir pula işlenen resmin yer geldiğinde nasıl bir ulusal simgeye dönüşebildiğini keşfedeceğiz.
Fazla uzatmadan pul defterlerimizi açıp yola koyulalım.
BİR PULU MEZARINDAN ÇIKARTMAK
Osmanlı İmparatorluğu’nun ardından Filistin’de yönetimi ele geçiren İngiltere, buradaki mandası adına 1918’den itibaren pul basar. (Fransa ya da İngiltere gibi ülkelerin, sömürge ülkelerinde ya da mandalarında farklı isimle pul basmaları son derece normal. Örneğin İngiltere, İber Yarımadası’ndaki şehir devleti Cebelitarık için ‘Cebelitarık’ başlığıyla pul basar. Ancak kendine bağlı olduğunu belirtmek için pulun köşesine bir kraliyet figürü mutlaka ekler. Başka ülkelerde bu figür kraliyet yerine farklı bir sembol hatta kullanılan yazı tipi bile olabilir.)
Ardından 1920’lerde İngiltere güdümündeki Filistin Mandası’nın pullarına rastlıyoruz. Aralarından en dikkat çekicisi 1927 yılında ‘Filistin’ adı ile çok dilli olarak basılan seridir. Farklı renklerde ve değerlerde basılan 4 ayrı pul, Kubbetü's-Sahre, Rahel Türbesi, Davut Kulesi ve Taberiye Gölü gibi Filistin’in çeşitli tarihi yerlerini işler. Buralar aynı zamanda Filistin’deki inanç grupları için anlam taşıyan yerlerdir. Tasarımın üstünde İngilizce, altına ise Arapça ve İbranice olarak ‘Filistin’ yazısı basılır.
Bu seri Filistin tarihi için o kadar önemlidir ki 1995’te Filistin yönetimi tarafından basılan pullarda yeniden vurgulanır. (Eski bir pul tekrar basılamayacağı için, devletler geçmişte kullanılmış ve bir şekilde kendileri için yer etmiş pulları çerçeve içerisinde yeni para birimleri ve isimlerle tekrar basar.)
Neden Filistin yönetimi, manda dönemi pullarını tekrar etme gereği duydu diye soracak olursak eğer bu tekrarın nedenini anlamak zor değil. Pul basmak geçen hafta da söylediğimiz üzere bir egemenlik nişanesidir. Tıpkı para basmak gibi, tıpkı bir bayrağa ya da armaya sahip olmak gibi ulus devletlerin demirbaşıdır. Pulun basıldığı dönemi düşünecek olursak 1990’ların ilk yarısında İsrail ile Filistin yönetimi arasında Oslo Anlaşmalarının yapıldığını biliyoruz. Her ne kadar tüm Filistin örgütleri Oslo’dan yana olmasa da 1990’larda ‘iki devletli çözümün’ gerçekçi bir ihtimal olduğunu düşünen hatırı sayılır bir kesim vardır. İşte bu yüzden 1990’larda ‘Filistin Yönetimi’ imzasıyla basılan ilk pulların Filistin Bayrağı ile bezenmesi bir tesadüf olmasa gerek. Aynı şekilde zamanında ‘Filistin’ ismi yazılı bir pulun basıldığını hatırlatmak da rastlantı eseri değildir. Bu, 1948’de etnik temizlik ve işgal yoluyla kurulan İsrail devletinin ne kadar yeni ve suni olduğunu söylemenin bir dolaylı yöntemidir aynı zamanda.
ÖRGÜT PULLARI
Fark ettiyseniz Filistin tarihini 1927’de basılan bir pul üzerinden işlerken zaman çizelgesinde uzun atlama yaparak 1990’lara geldik ve yarım yüzyılı aşkın süreyi bir çırpıda atladık. İngiltere’nin Filistin Mandası ile Oslo Anlaşması’nın imzalandığı tarih arasında hiç de az zaman yok. Bu tarihler savaşlarla, katliamlarla, direnişlerle ve zorunlu göçlerle modern Filistin tarihinin ete kemiğe büründüğü yıllardır. Fakat bahsettiğimiz yıllar içinde Filistin pulları ‘propaganda yayını’ adı altında değerlendirilebilir.
Bu tür uygulamalara Filistin yabancı değildir. Manda döneminde hem Siyonist örgütler hem de yerel Arap örgütleri kendi propaganda pullarını basmışlardır. Peki propaganda pulları dediğimiz zaman ne anlamamız gerekiyor? Öncelikle tam olarak para yerine geçmeyen bu pulların kullanımı ya semboliktir ya da sınırlı bir anlama sahiptir. Yani bir zarfa yapıştırıp dilediğiniz adrese gönderemezsiniz. Kaldı ki genelde herhangi bir para değeri de bu pulların üzerine yazılmaz.
Ancak sembolik değerleri vardır. Örneğin Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) öldürülen kadrosu Gassan Kanafani için bir pul serisi basar. Kanafani’nin kendi tasarımlarının da bulunduğu pullar, dayanışma için satışa çıkartılır, üzerinde herhangi bir maddi değer ifadesi yoktur.
Filistin’de pek çok farklı örgüt tarafından basılan son derece dikkat çekici pullara rastlıyoruz. Bu pulları özel kılan sadece ‘sembolik’ olması değildir; aynı zamanda işlediği konulardır. Uzun yıllar Filistin direnişinin lokomotif örgütü olan El Fetih’e ait bazı pullardan bahsedelim. Örgüt kuruluşunun 5. Yıldönümünde bir hatıra pulu basar. Bu pulun üstünde hangi pul olsa beğenirsiniz: 1927’de basılan Filistin serisi!
Filistin sanatında direnişin sembollerini de bu pullardan takip edebiliriz. Filistin’de çokça yetişen zeytin ağacı, hâlâ Filistin direnişinin en önemli sembolüdür. Burada kurulan ilişki, bizdeki ‘Malatya’nın kayısısı, Diyarbakır’ın karpuzu’ gibi örneklere göre biraz daha farklıdır. Zeytin, Filistinliler için bir yöreye atanan, bölge ekonomisi için önemli bir zirai ürün değildir, aynı zamanda yüzlerce yıl aynı toprakta yaşayan bir ağaç olması nedeniyle ‘kökleri’ simgeler. Geçmiş yaşama tanıklık etmiş olmaları nedeniyle yerinden yurdundan edilmiş insanlara dert ortağı olarak görülürler.
Bir diğer sembolse attır. Aslında at -ya da daha doğrusu Arap atı- sadece Filistin için değil, tüm Arap kültürü için önemli bir semboldür. Bu nedenle özellikle geçtiğimiz yüzyılda Pan-Arap akımlardan etkilenen sanatçılar sıkça eserlerinde ata yer verirler. Bazıları Filistinli örgütlerce pullara basılır.
Bir parantez açıp bugüne dair kısa bir şey söylemek gerekirse eğer atın hâlâ Filistinliler için sembolik değere sahip olduğunu belirtmemiz gerekir. Örneğin son dönemde şiddetli çatışmalara sahne olan Filistin kenti Cenin’de 2003 yılında bir at heykeli dikilir. Tabii bu öyle kötü boyalı, dökme betondan bir heykel değildir. Hatta bildiğimiz heykellerden çok farklıdır. Çünkü bu heykel İsrail işgali sırasında parçalanan arabalardan yapılır. Bunlardan bazıları ambulanslara aittir. İşte Cenin’deki bir kavşakta duran heykel, bu yılın Ekim ayında işgalci İsrail güçleri tarafından kaldırılır.
FHKC de son derece dikkat çekici pullar basar. Bunların bir tanesi İsrail işgali altındaki kentlere ait panaromalardır. İlk bakışta bu da son derece basit görülebilir. Ancak meseleyi biraz kazırsanız gerçek mesajı kolayca görebilirsiniz. Dünyadaki hemen hemen tüm posta teşkilatları, kendi ülkelerindeki şehirlere ait birden fazla seriler basarlar. Bu seriler çeşit çeşit şekillerde işlenebilir (örneğin o kente ait ünlü bir yapı ya da endemik bir bitki de yer alabilir pullarda) ancak en popüler tema panoramalardır. Filistin’in iki devlet değil, tek bir devletten oluştuğunu, topraklarının işgal alında olduğunu vurgulamak isteyen FHKC de böylesi bir pul serisi basar.
Ancak FHKC ‘nin bastığı bir pul vardır ki herhalde dünyada benzerine rastlamak mümkün değildir. Bilindiği üzere FHKC, 1970’li yıllarda pek çok uçak kaçırma eylemi düzenler. Hatta Filistin direnişinin en önemli isimlerinden Leyla Halit, bu eylemlerle birlikte hem kendi ismini hem de Filistin’in ismini bütün dünyaya duyurur. İşte bu yüzden FHKC de bu uçak kaçırma eylemlerinin pullarını basar.
***
Filistin pulları gerek sembolik pullarla, gerek manda dönemiyle gerekse 1990’lardan sonrası itibariyle bize son derece dikkat çekici kapılar açar. Bir puldan yola çıkarak bugünkü ara dönemi ve erken dönemi kabaca ilginç örneklerle tanıma fırsatı bulduk. Kim bilir, defterimizden rastgele bir sayfa açıp seçtiğimiz bir başka pulla belki yine yolumuz Filistin’in tarihi ve kültürü ile kesişecektir?
Kavel Alpaslan Kimdir?
1995'te İzmir'de doğdu. İzmir Saint Joseph Fransız Lisesi'nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Gazetecilik Bölümü'nde eğitim gördü. Gazeteciliğe 2014 yılında Agos’ta başladı. Gelecek/Umut Gazetesi’nde çalıştı. 1+1 Express Dergisi’nde yazıyor. 2016 yılından bu yana Gazete Duvar’da yazı ve haberleri yayınlanıyor. "Aynı Öfkenin Çocukları: Dünyadan Devrimci Portreleri" kitabı 2023 yılında Sel Yayıncılık tarafından yayınlanmıştır.
Baalbek’in yıkımı ve mirası 02 Kasım 2024
Lübnanlı komünist tutsak Abdallah: Geri çekilmek rezilliktir 30 Ekim 2024
İsrail işgalinin cephe gerisi: Lübnan’da iç çatışma ihtimali 23 Ekim 2024
Bayraklı bir ucuz emek hikayesi: Bantustan 19 Ekim 2024 YAZARIN TÜM YAZILARI