Rabe DEM hat

Diyarbakır yerel seçim için son hazırlıklarını yapıyor. AK Parti'nin, CHP'nin, HÜDA PAR'ın ve dün DEM Parti'nin adayları belirlendi.

DEM Parti'nin aday tanıtım toplantısını izledim. Bununla ilgili notları paylaşacağım. Önce diğer partilerin durumuyla ilgili kısa bilgiler paylaşmak isterim.

*

HÜDA PAR Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Faruk Dinç, partinin Meclis'teki 4 milletvekilinden biri. Genel seçimlerde AK Parti ile ittifak yapan HÜDA PAR'ın aday göstermeyebileceği söyleniyordu.  Ancak öyle anlaşılıyor ki HÜDA PAR,  iddiası olmasa bile seçim vesilesiyle propaganda yapma fırsatını değerlendirmek için milletvekilini Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi adayı olarak gösterdi. Faruk Dinç seçim çalışmalarına ilçelerden başladı.

Diyarbakır'ın bazı ilçeleri için AK Parti ile bir uzlaşmaya vardığı yönündeki iddialar ne kadar gerçekçi, önümüzdeki günlerde göreceğiz.

*

CHP de adaylarını belirledi. Adaylar henüz sahaya inmedi. Adaylar ya da CHP, Diyarbakır’daki seçim için nasıl bir yol izleyecek, bunun işaretlerini de yakın zamanda öğreneceğiz, diye düşünüyorum. Genel seçimlerde CHP'nin Diyarbakır’dan milletvekili adayı olarak gösterdiği Sezgin Tanrıkulu ipi göğüslemişti. Kuşkusuz bunda Tanrıkulu'nun tanınırlığı, siyaset birikimi ve çabasının katkısı vardı. Belediye başkan adayları aynı performansı gösterebilecek mi? Biraz uzak ihtimal gibi görünüyor ama seçim bu, son dakikaya kadar dengelerin değişme ihtimalinin bulunduğunu göz önünde bulundurmak gerekiyor.

*

Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Mehmet Halis Bilden'i gösterdi.

Bilden, 1990’ların başında Diyarbakır Belediyesinde İmar Daire Başkanı olarak görev yapmış, Tarım İşletmesi Müdürlüğü (TİGEM), AFAD gibi kurumlarda çalışmış. Ancak sorun şu ki Diyarbakırlılar kendisini tanımıyor. Tanıtım toplantısında konuşan milletvekillerinin konuyu yine hendek mevzusuna getirip siyasi rakiplerine (DEM Partisi'ne) yüklenmesinin ona oy kazandıracağından kuşkuluyum.

Sokağa çıktığında simitçiyle karşılaşması da tam bir talihsizlik oldu Bilden için. O videoyu "Beyenmisen he...:)" notuyla paylaşması da ya talihsizlikti ya da simitçi çocuğun pratik zekasından bihaber olmaktı.

AK Parti, 2019 seçiminde, ilk kayyım Cumali Atilla'yı Büyükşehir Belediyesine aday göstermişti. Sonuç tam bir hezimetti. Bilden, aynı akıbeti yaşamak istemiyorsa, Diyarbakırlıların diline ve beklentilerine vakıf olmalı.

*

DEVA Partisi, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi adayını açıklayan ilk parti olmuştu. Prof. Dr. Cenap Ekinci, Diyarbakır'da AK Parti ve DEM Parti dışında üçüncü bir yola ihtiyaç olduğunu ifade ederek seçim çalışmalarına hızlı başlamıştı. Kendisiyle yaptığımız söyleşide politik çizgisini ise, "Özgürlükçü demokrat" şeklinde tarif etmişti.

Diğer partiler, Gelecek Partisi, SAADET Partisi henüz aday göstermediler. İYİ Parti aday gösterecek mi? Doğrusu sokakta bu sorunun cevabının merak edildiğini söylemek mümkün değil. Yine de Salim Ensarioğlu'nun İYİ Parti ile yaşadığı Şeyh Said polemiği ve ardından gelen istifalar akıllardadır. İYİ Parti il yönetimi istifa etmişti ve kısa süre sonra yeni atama yapılmıştı. Atamayı kabul edenler Şeyh Said ile ilgili ne düşünüyorlar? Aday çıkaracaklar mı? Daha önemli bir soru: İYİ Parti'den istifa edenler, ki azımsanmayacak bir oy potansiyeline sahipler, hangi partiye destek olacaklar?

*

Diyarbakır'da seçimin en iddialı partisi, hiç kuşkusuz DEM Parti. DEM Parti, dün bölge belediyeleri adaylarını tanıttı. Saatler süren aday tanıtım toplantısında önce kadın adaylar tanıtıldı. Ardından bütün adayların tanıtımına geçildi ve toplantının düzenlendiği otelin salonunda izdiham yaşandı.

İzdiham şu anlama gelebilir mi? Ön seçimler sırasında aday adayları arasında yaşanan gerginlik ve küslük bir kenara bırakılmış, herkes ön seçimlerin belirlediği adaylar etrafında kenetlenmişti. Partinin eşbaşkanları Tülay Hatimoğulları ile Tuncer Bakırhan'ın konuşmalarının bir bölümü de bu yöndeydi.

Birkaç gün önce Diyarbakır'da ve bölgenin birçok ilinde "Rabe" (Kalk) yazılaması olmuştu. Bunun kimler tarafından ne amaçla yazıldığı merak konusu olmuştu. DEM Parti'nin toplantı yaptığı salondaki sloganlardan biri şuydu: Rabe DEM hat (DEM geldi kalkın). Sloganı birebir çevirince "DEM geldi kalkın", ama sanki "DEM'le ayağa kalkma zamanı geldi" esas anlamı teşkil ediyor. Yine de Kürtçe çok iyi bir slogan olduğunu kabul etmek lazım.

"DEM gelir devran döner" diğer bir slogandı ki bu da hiç fena değildi. Bu iki sloganı seçim sürecinde sıkça duyacağız.

*

DEM Parti İstanbul'da aday çıkaracak mı? Diyarbakırlılar ve diğer iller adaylarını belirlemiş, kesin kazanacaklarını düşündükleri bir seçime giriyorlar ve bu nedenle akılları İstanbul'da. Son milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP ile yaşadıkları sıkıntıyı hazmedememiş olmanın gerginliği ve öfkesini üstlerinden atamadılar. Bu çok net. Ancak ne yapmalı? Bir yanda CHP bir yanda AK Parti, al birini vur ötekine. O halde DEM Parti, bu kez iki partinin tuzağına düşmemeli ve eğer bir partiyi destekleyecekse mutlak bir kazanım için desteklemeli.

*

Toplantının iki önemli konuğu vardı. Biri, Batman Belediye Başkanı iken 1979'da öldürülen Edip Solmaz'ın ailesinden Hasan Solmaz, diğeri Fatsa Belediye Başkanı Fikri Sönmez'in oğlu Naci Sönmez'di.

Hasan Solmaz, Edip Solmaz'ın "yerel dinamiklerin kendi inisiyatifiyle oluşturduğu kolektif anlayışın ifadesi" olduğunu söylerken, Naci Sönmez babası Fikri Sönmez'i, namı diğer Terzi Fikri'yi anlatırken, "Amed'de bulunuyor olmam, Fatsa'nın yaşadığını, Terzi Fikri'nin tarihe bıraktığı önemli izlerin takip edildiğini gösteriyor. Rojava'daki yerel yönetimlerde bunun yaşandığını görüyorum" diye konuştu.

Türkiye'de belediyecilik anlayışını değiştirmeye çalışırken katledilen Solmaz ile Sönmez'in anılması anlamlı oldu.

*

Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayı Ahmet Türk salondaydı. Ön seçimde yüzde 50+1 barajını geçememiş, ancak yüzde 49 oy alarak en yakın takipçisine büyük fark atmıştı. Bu nedenle 2. tur seçimlerine katılmayacağını beyan etmişti. Bu tutumu tartışmalara neden olsa da sonunda onun dediğinde karar kılınmıştı. Salonda en çok alkış alan siyasetçi olduğunu da belirtmek gerekiyor ki bu da onun siyasetteki yerinin sağlamlığına işaret ediyor.

Hükümet, Ahmet Türk'ün yerine iki kez aynı valiyi, Mustafa Yaman'ı kayyım olarak atamıştı. Mardin Büyükşehir Belediyesi'ni üçüncü kez kazanırsa sadece hükümete değil, cümle aleme Mardinlilerin önemli bir mesajını iletmiş olacak.

*

Konuşmalarda öne çıkan başlıkları şöyle sıralamak mümkün: "Kayyımlar süpürülecek". Kültür sanattan sosyal alana, dilden kadın kurumlarına kadar kayyımların tahrip ettiği bütün alanlarda çalışmalar yapılacak. Doğrudan demokrasi belediyelerde hayata geçecek, belediye ile halk arasına kurulan beton bloklar darma duman edilecek.

Salondan ayrılırken "Rabe DEM hat" sloganı aklımın bir köşesindeydi. Elbette "Belediyelere yeniden kayyım atanabilir mi?" sorusuyla birlikte. Ancak salondan edindiğim izlenim, bu sorunun cevabı ne olursa olsun, seçime büyük önem verildiği ve kazanmak için mücadele edileceği oldu. Sloganın ruhuna uygun olarak.