Yalnızca çocukların bildikleri bir lisan var. Yalın, sahici, ürkütücü bir lisan. Her şeyi olduğu gibi söyleyen, yamasız, süssüz, hatta çıplak. Sadece konuşmuyorlar üstelik onunla, bakıp görmeyi, dinleyip anlamayı da beceriyorlar. Bazısı büyür büyümez unutuyor bu lisanı, bazısı hiç çıkarmıyor aklından.
Nilüfer Altunkaya, Katı Olmayan Şeyler kitabıyla yalnızca çocukların konuştuğu tertemiz bir lisan sunuyor bize. Olanı allayıp pullamadan, saf gerçekliğiyle gösteriyor okura. Kimi zaman arka sokağımızdan geçiyor, kimi zaman da uzak bir gelecekten sesleniyor bize.
"Yaz geceleri insanın aklını başından alıyor. Yaz mevsiminin tenimde soluk alıp veren, her şeyi kuşatan, boşlukları dolduran bir gecesini daha yaşıyor olmak. Sadece bu. Görünmez olmak istiyorum. Zaten gölge gibiyim. Kendimin gölgesi. Tek bir kişi olmaya çalışan ruhumdaki kalabalığın gölgesi. İşte bütün bunlar çok zor."
Katı Olmayan Şeyler, Nilüfer Altunkaya, 80 syf., İthaki Yayınları, 2021.
Kar Uykusu, Neşe Yaşın'ın ilgiyle karşılanan Üşümüş Kuşlar (2016) kitabından sonra şiir dizimizdeki ikinci kitabı. Yaşın, Kar Uykusu'nda okuru bu kez bütünüyle kendine özgü bir düş dünyası ile buluşturuyor. Aşk trajik olana dokunup çekilirken okuyucu da acılı lirik bir söyleyişin eşlik ettiği şiirler aracılığıyla çok katmanlı bir masal dünyasının içine çekiliyor. Kar Uykusu, cinsiyetçi ideolojiyle hesaplaşmanın alttan alta izlendiği tutkulu ama bir yandan da tutkusunun girdabında kaybolmayan, ayırt edici söylensel ögelerle bezenmiş bir masal şiir.
Kar Uykusu, Neşe Yaşın, Ayrıntı Yayınları, 2021.
Neden Türkiye’de finans sistemi, herkese birden fazla kredi kartı vermek, borç ve kredi temin etmek için adeta çırpınıyor? Türkiye, nasıl ve niçin bir “krediye hücum” diyarına, bir “borçlu devletine” ve borçlular ülkesine dönüştü? Ali Rıza Güngen, bu basit soruların cevabını hem ayrıntılı verilerle, hem derinlemesine bir analizle, gayet de yalın bir şekilde ortaya koyuyor. 2001 ekonomik krizi sonrasında adım adım inşa edilen borç siyasetinin nasıl yönetildiğini gösteriyor. Ve tabii bu borçlandırma rejiminin asla bir saadet zinciri olmadığını da gösteriyor.
Geçici bir “yoksulluğu hafifletme” perdesinin arkasında derinleşen eşitsizlikler ve süreğen krizler var.
Borçlandırma Siyaseti, Türkiye ekonomisinin yapısal “gerçeğini” anlamak için, kilit önemde bir çalışma.
Borçlandırma Siyaseti - Türkiye’de Finansal İçerilme, Ali Rıza Güngen, 206 syf., İletişim Yayıncılık, 2021.
Modern hayat kisvesi altında istesek de istemesek de uyum sağladığımız hız ve tüketme arzusu bir şekilde içe dönme hevesimizin önüne duvarlar örüyor. Hatırlamak için can attığımız şeylere bile vakit ayıramaz olduk. Bu demek değil ki gelişim ve değişim kötüdür. Asla! Ancak neyi, nasıl ve ne ölçüde kullandığımız mühim. Sınırlarımızı belirlemek zaman zaman zor olsa da, telaşla atan kalbimize de kulak verelim. Şimdi aşkları, oyunları ve duyguları yeniden anımsama zamanı…
Çeşitli dergilerde yayımlanan söyleşileriyle tanıdığımız Osman Palabıyık bu kez edebiyat, sinema, müzik gibi hayatın farklı alanlarından sevilen isimlerle geçmişin aynasında buluştu. O sordu, Selçuk Aydemir, Şevval Sam, Damla Sönmez, Şevket Çoruh, Aslı İnandık, Selçuk Erdem, Ezo Sunal, Niyazi Koyuncu, Zeki Kayahan Coşkun, Barış İnce, Mehmet Gürs, Dilan Bozyel, Ümit Kavak ve Melek Mosso yanıtladı. Bu nostaljik karşılaşmanın izdüşümlerinin bir araya getirildiği Üç Kelimelik Dünya, okurunu aşklar, oyunlar ve duyguların büyülü dünyasına konuk ediyor.
Üç Kelimelik Dünya: Aşklar-Oyunlar-Duygular, Osman Palabıyık, 276 syf., Küsurat Yayınevi, 2021.