RafDuvaR: Yeni çıkan kitaplar
Gazete Duvar yayın dünyasının nabzını tutmaya devam ediyor. Son günlerde yayımlanan, birbirinden farklı alanlarda dikkat çeken ve okurla buluşan kitapları derledik...
Çetin Uygur ile Kamil Kartal arasında eşine az rastlanır bir usta-çırak ilişkisi vardır. Bu ikili, özellikle 1980 sonrası işçi hareketinin her atılımının ya mimarı ya danışmanı ya hamalı, en kötü ihtimalle de tanığıydı. 1980 sonrasında bağımsız sendikalar süreci, 1989 işçi baharı, İşçilerin Sesi gazetesinin yayınlanması, kamu çalışanları hareketinin oluşumu ve yükselişi, DİSK’in yeniden faaliyete başlaması, Yeraltı Maden-İş’in Zonguldak çalışması, güvencesiz işçilerin örgütlenme süreçleri ve daha nicelerinde hep birlikteydiler. Kısacası Kamil Kartal özellikle 1980 sonrasındaki kayda değer işçi çalışmaları açısından muazzam bir belleğe sahiptir.
Kitap 1970’lerden 2021’e kadar Türkiye sendikal sürecini, özellikle de 1980 sonrası yeni sendikal hareketlerin gelişimini, siyasal gelişmeler ışığında ele alıyor. Bu yönüyle, okur kitabın sayfalarını karıştırırken sadece döneme dair anıları okumakla kalmıyor, sendikal tarih içinde analitik bir geziye de çıkmış oluyor. Yazarın dışında, bu süreçlere tanıklık etmiş pek çok kişi düşünceleriyle kitapta yer alıyor. Bu nedenle kitap farklı ya da karşıt fikirlere yer veren önemli tartışmaları içeriyor.
1980’lerdeki bağımsız sendikalar sürecinin peşisıra, DY zemininde 1989-1991 Çalışması ve 1992’de başlayan Tartışma Süreci ana hatlarıyla kitapta yer alıyor, bazı boyutlar ilk kez dile geliyor. Bu dönem Türkiye solu ve işçi hareketi açısından da önemli bir tarihsel dönemeçtir ve sonrasını doğrudan etkilemiştir.
1992 sonrasında sol hareket ve işçi hareketinde artık yeni bir dönem başlamıştır. DİSK’in açılmasıyla geleneksel sendikal tarzın tıkanıklıkları iyice görünür olur. 1993 sonrasında dile gelmeye başlayan yeni arayışlar, güvencesiz işçi çalışmaları esas olarak 2002 sonrasında belirginleşir. Bu arayışlar emek alanında özellikle Devrimci Sağlık-İş çalışmasında cisimleşir, ardından bunu Enerji-Sen ve diğerleri izler. Kamil Kartal bu çalışmaların en öndeki aktörlerinden birisiydi. Bu çalışmalar kesinlikle yeni işçi hareketleri olarak geleneksel sendikal hareketten apayrı ele alınmalıdır. Kitap bu öncü çalışmaları başarılı boyutları kadar tıkanmaları, geleneksele geri dönüşleri açısından da incelemektedir. Bu yönüyle kitap yeni işçi hareketi açısından önemli tartışmaları barındırıyor. 301 işçinin yaşamını yitirdiği katliam sonrası başlayan Soma çalışması da kitabın son bölümünde ele alınıyor.
Kısacası, kitap Türkiye sol hareketine ve özellikle 1980 sonrasından bugüne kadar yürütülen işçi çalışmalarına ilgi duyanlar açısından önemli bir kaynak oluşturuyor.
Öyle mi Alay Komutanı! Sınıf Hareketiyle İç İçe Bir Ömür, Kamil Kartal, 496 syf., Nota Bene Yayınları, 2021.
Aile ve ilişki danışmanı Serhat Yabancı, Zihin Tuzakları’nda kendi kazdığımız çukurlara nasıl düştüğümüzü ve oradan nasıl çıkacağımızı anlatıyor. Zihin Tuzakları insanın yaşadığı duygusal açmazları ele alıyor ve kendinizle mutlu olmanın reçetesini veriyor.
Kitabı okumaya başlamadan önce bu kullanma talimatını dikkatlice gözden geçiriniz.
Bu kitabı okuduktan sonra saklayın. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.
Kitap hakkında size önerilen bir doz bulunmamakta. Dilediğiniz kadar okuyabilirsiniz.
1. Zihin Tuzakları nedir ve ne için kullanılır?
Zihin Tuzakları; değersizlik, yetersizlik, sevilmeme korkusu, yalnız kalma endişesi gibi hislerle boğuşanlara özel olarak, Serhat Yabancı tarafından yazılmış bir kendine yardım kitabıdır.
2. Zihin Tuzakları nasıl kullanılır?
Zihin Tuzakları’nı evde, yolda ya da rahat ettiğiniz herhangi bir yerde okuyabilirsiniz. Tekrar okumaya ihtiyaç duyduğunuz takdirde kitaba yeniden başlayabilirsiniz. Daha etkili olması adına kitaptaki sorulara cevap vermekten çekinmeyiniz.
3. Olası yan etkiler nelerdir?
- Endişelerden arınma
- Özgüven
- Özsaygı
- Kendin olma
- Gerçek mutluluk
Zihin Tuzakları - Kendine Yardım Kitabı, Serhat Yabancı, 160 syf., Mona Yayınevi, 2021.
Üstünü çizdiğimiz, kaçıp uzaklaştığımız, yutup çiğneyemediğimiz her şey ödenecek bir bedel gibi bekliyor bizi tahtında. Korku, damarlarımızda teri kurumamış bir küheylan, şahlanıyor. Ne yapsak bineceğiz ona, nereye gitsek yalayacak o rüzgâr yüzümüzü. Ölüm ağırlığıyla bize hazırlayacak kendini hep. Boynumuzun borcu bilip kendini, sefasını sürecek kalbimizde o yük.
Halil Tekeş, ikinci romanı Yük ile yeni ve üzerine uzunca düşünülmesi gereken bir kahraman armağan ediyor okura. Etiyle kemiğiyle, derdiyle tasasıyla, sözüyle bakışıyla gerçek ve karmaşık. Kusursuz kurgusu, sahici diyalogları, yalın dili ve hissettirdikleriyle Yük tam olarak duygu romanı.
Yük, Halil Tekeş, 120 syf., İthaki Yayınları, 2021.
Düşenin dostu olmaz...
Nüfuzlu bir politikacının karısı, Dedektif Remzi Ünal’ın karşısına tuhaf bir taleple çıkar. Bir alacak verecek meselesine müdahil olması karşılığında dedektifimize hatırı sayılır bir ödeme yapacaktır. Üstelik ortada ne izlenecek birileri vardır, ne de açığa çıkarılacak bir sır. İstenen şey açık açık mafya usulü bir gözdağıdır.
Banka hesabındaki paraları suyunu çekmiş olan Remzi Ünal teklif edilen paranın dudak uçuklatan miktarını duyunca, böylesine güçlü bir kadının neden kendisine geldiğini sorgulamaz bile. Hiç tarzı olmamasına rağmen, telefonunu açar, borçluyu tehdit eder ve hak ettiği ücreti tahsil etmek için müşterisinin ofisinin yolunu tutar. Ancak içeriye adımını attığı anda kendini dipsiz bir kuyunun içinde bulur. Her zamanki gibi, ona kendinden başka yardım edebilecek hiç kimse yoktur.
Ülkemizde polisiye edebiyat dendiğinde akla gelen ilk isimlerden olan Celil Oker, Son Ceset’te kahramanımızı ölümcül bir tuzağın içine çekiyor ve bizlere okuması çok keyifli bir Remzi Ünal klasiği daha sunuyor.
Son Ceset, Celil Oker, 280 syf., Altın Kitaplar, 2021.