RafDuvaR: Yeni çıkan kitaplar
Son günlerde yayımlanan, birbirinden farklı alanlarda dikkat çeken ve okurla buluşan kitapları derledik...
Uzak Bir Ülke
Memduh Şevket Esendal, 240 syf., Yapı Kredi Yayınları, 2024.
Uzak Bir Ülke”de yazarın çekmecesinde kalmış ve ancak 1983’ten sonra kitaplarına alınmış öyküleri okuyacaksınız. Bu tarihsiz öyküler bir araya getirilirken yazım ve anlatım biçimleri dikkate alındı, tematik ilişkilerine göre sıralandı. Kitabın adını “Uzak Bir Ülke” koyarak ve “Yurda Dönüş” öyküsüyle başlatarak Esendal’ın yaşamı boyunca çektiği yurt ve aile özleminin bir kitaba dönüşmesini istedik.
“Biraz sonra da kapının iç yanına, girerken solda, bir taş üstüne dikilmiş, ak boya ile boyanmış, sağlamca bir gönderin üst başındaki Türk bayrağını gördüm. Gönderin yuvarlak arşağı altında, havanın durgunluğundan, direk boyuna süzülmüş duruyordu.
Bambaşka Kediler
Selçuk Demirel, 248 syf., Yapı Kredi Yayınları, 2024.
Selçuk Demirel’in son yirmi yılda çizdiği yaklaşık 250 kedi resminden oluşan bu kitaba Bilge Karasu, T.S. Eliot, John Berger, Baudelaire, Turgut Uyar, Charles Bukowski, İlhan Berk, Orhan Duru gibi kedi dostu/delisi yazar ve şairler de eşlik ediyor. Selçuk Demirel’in “bambaşka kedileri” kitaptan kucağınıza fırlayıp size sırnaşacakmış hissi uyandırıyor.
Aklımda Bir Şey Var!
Gizem Gözde Uçar, 44 syf., Yapı Kredi Yayınları, 2024.
Dünyada ne çok güzellik var, öyle değil mi?
Bahçedeki o minik kurbağa aklımdan hiç çıkmıyor!
Peki ya lunaparka gittiğimiz gün?
Bu kadar çok güzel anıyla ne yapmalı?
Aklımdan hiç çıkmayanları, kafamın tepesinde mi taşımalı?
Gizem Gözde Uçar yazdığı ve resimlediği Aklımda Bir Şey Var! adlı kitabında bir çocuğun aklındakilere kalbinde yer bulma macerasını anlatıyor.
Enginar
Aydan Üstkanat, 192 syf., Altın Kitaplar, 2024.
Benim mutfağıma bahar enginarla gelir… Sessizce konuştuğum sebzelerin başındadır. Ayıklarken onunla sırlarımı paylaşırım, o da kulağıma binlerce yıllık yolculuğunu fısıldar.
Zeus'un çok beğendiği ölümlü Cynara'yı, ölümsüz bir tanrıçaya dönüştürmesini anlatır mesela, ev hasreti çeken Cynara dünyaya geri dönünce çok öfkelenen Zeus onu bu kez de bir enginara çevirir. Sonra yağmur sularını yavaş yavaş emerek nasıl büyüdüğünü de anlatır, topraktan yükselmek için ilkbaharı beklediğini de… Enginar her zaman soframın baş tacı olmuştur. Bu yüzden Roma'ya gittiğimde ilk işim, iki bin yıllık bir Yahudi tarifinin, nefis enginar kızartmasının peşine düşmek olur. Çünkü enginar ilk kez Roma İmparatorluğu döneminde, bu topraklarda evcilleştirilip sofralara konuk olmuştur.
Onun izini sürmeye devam ettiğimde Akdeniz'in farklı bölgelerine yayıldığını görürüm. Fransa, İspanya, Yunan Adaları, İzmir… Benim enginar aşkım da İzmirli bir çocuk olarak başladı. Çocukken göz hizama denk gelen pazar tezgâhlarındaki enginarları ve kokularını şu an bile aynı canlılıkla hatırlıyorum. O günlerde enginarla kurduğum bağ da enginarı her gördüğümde farklı bir tarif yapma tutkum da değişmedi. Size bir sır vereyim mi? Enginar yolculuğum bu kitapla bitmedi, bitmeyecek.