RafDuvaR: Yeni çıkan kitaplar
Son günlerde yayımlanan, birbirinden farklı alanlarda dikkat çeken ve okurla buluşan kitapları derledik...
Leydi Windermere’in Yelpazesi
Oscar Wilde, Çevirmen: Ömer Ezer, 88 syf., İthaki Yayınları, 2024.
Oscar Wilde’ın sanat teorilerine göre, sanatçının dehası yaratıcılıkta değil, uyarlamada yatar. Bu nedenle eleştirmen, özgün yaratıcıdan daha üstün bir sanatçıdır; eleştirmen başkalarının eserlerini yeniden şekillendirip onları kendi yaratıcı hayal gücü için hammadde olarak kullanır. Leydi Windermere’in Yelpazesi’ni yazarken Wilde, bu nedenle hem bir yaratıcı hem de bir eleştirmendir. Popüler ve çağdaş pek çok dramanın olay örgüsünü ve geleneklerini benimsemiş, bu öykülerin ele aldıkları toplumsal ilkeleri eleştirmek için de malzemelerini yeniden şekillendirmiş ve tersyüz etmiştir.
Ölüme Yazgılı Şehir
Arkadi ve Boris Strugatski, Çevirmen: Hazal Yalın, 472 syf., İthaki Yayınları, 2024.
Arkadi ve Boris Strugatski, entelektüel açıdan kışkırtıcı, inanılmaz eğlenceli, cesur ve eleştirel kitaplarıyla “Sovyetler döneminin en büyük bilimkurgu yazarları” sıfatını hak eden yegâne ikili. 1972’de tamamlanan ama “tehlikeli fikirlerle” dolu olduğu için ancak 80’lerin sonunda yayımlanabilen Ölüme Yazgılı Şehir ise birçokları tarafından yazarların magnum opusu kabul ediliyor.
Sabahları güneşin bir tuşa basılarak açıldığı ve geceleri kapandığı, bir tarafı uçurum, diğer tarafı ise inanılmaz yükseklikte bir duvarla çevrili gizemli bir şehir... Deney adındaki bu şehrin sakinleri farklı tarihlerden ve farklı mekânlarından koparılmış, Deney’de kendi kendilerini yönetmeye bırakılmış insanlardır ve amaçları şüpheli görünen Mentorlar tarafından yönlendirilmektedirler.
1950'lerin Leningrad'ından getirilen genç bir astronom, Andrey Voronin, şehirdeki ilk işi çöp toplayıcılığı olmasına rağmen Deney'e yürekten inanmaktadır. Andrey en yakın arkadaşının intiharından sonra sarsılacak, uzaylı olduklarını düşündüğü Mentorların kökenini ve amaçlarını öğrenmek için tehlikeli bir yolculuğa çıkacaktır.
Yönetici sınıfın olmadığı bir medeniyet mümkün mü? İnsanlar kendileriyle baş başa kalabilir mi gerçekten?
Bir Gün Düşü
Serdar Rifat Kırkoğlu, 80 syf., Yapı Kredi Yayınları, 2024.
Serdar Rifat “Bir Gün Düşü” adlı anlatısında –gerçeğin düşsel olanla iç içe geçtiği o karmaşık ve şaşırtıcı yazınsal düzlemde– görünüşte matrak bir ticari ilişkiyi konu ederek ilginç ve dokunaklı bir dostluğun katmanlarını tek tek açmaya girişiyor. Bu katmanlar arasında cinsellik de, ulusal kimlik de, kişisel saplantılar da var… Nostaljik olanın çekiciliği bir zamansızlık fonunda eriyip gidiyor; şimdi gelecek, dün bugün oluveriyor. Derin bir arkadaşlık, dostluk özleminin harcı olan ve gerçekte alacaklısının da borçlusunun da bulunmadığı bu çapraşık alışverişten belki de tek kazançlı çıkacak olanlar “Bir Gün Düşü”nün okurları olacak.
Sonsuz Soru
Christopher Bollas, Çevirmen: Zeynep Baransel, 200 syf., Yapı Kredi Yayınları, 2024.
Christopher Bollas “Sonsuz Soru”da gerçek klinik uygulamalara ilişkin ayrıntılı çalışmalardan yola çıkarak, insanın sorgulama dürtüsüne vurgu yapan bir psikanalitik teori ortaya koyuyor. Kişinin çocukluğunun ilk yıllarından hayatının sonuna kadar bu dürtünün farklı biçimlerinin etkisinde kaldığı gerçeğinden hareketle, Freud’un serbest çağrışım yönteminin hem analizan hem de analiste nasıl yanıtlar sağladığını ve bunun karşılığında sürekli başka soruları tetiklediğini gösteriyor.
“Sonsuz Soru”nun merkezinde, pratikteki serbest çağrışım yönteminin temel yönlerini vurgulayan paralel yorumlar eşliğinde gerçek analitik seansların dökümlerine yer veriliyor. Bu dökümler, vakaların daha ayrıntılı tartışılmasına olanak sunmakla birlikte Freud’un silsile mantığı teorisini temel alarak daha geniş bir teorik çerçeve içinde bağlamsallaştırıyor. Böylece Bollas, söz konusu serbest çağrışım mantığına kulak vermekle, Freud’un bastırılmış fikirler teorisinden daha zengin ve daha karmaşık bir bilinçdışı ses keşfedebileceğimizi öne sürüyor.