RafDuvaR: Yeni çıkan kitaplar
Son günlerde yayımlanan, birbirinden farklı alanlarda dikkat çeken ve okurla buluşan kitapları derledik...
Et Yiyenler Arasında YaşamakVejetaryenler ve Veganlar İçin Hayatta Kalma Rehberi
Carol J. Adams, Çevirmen Zerin Dirihan, 352 s., 2025, Ayrıntı Yayınları
Her yolculuk gündelik hayatı aksatır. Bu yolculuk da farklı değil.
…
Hayvanları yemeye son verdiğinizde, artık hem bir yolculuğa çıkan kişisinizdir hem de kasabaya gelen yabancısınızdır. Yolculuk, diğer varlıkları yemeyi bırakma kararınız ve bu değişim için attığınız adımlardır. Bu süreçte ailenizin, dostlarınızın ve iş arkadaşlarınızın gözünde bir yabancıya dönüşürsünüz; çünkü artık onlar gibi değilsinizdir.
Alıştıkları o eski “sizi” geri isterler. Dahası bu yeni ve “garip” sizle kurdukları ilişki, kendilerinin de bu yolculuğa çıkıp çıkmama kararlarını etkileyebilir. Artık gözleri üstünüzdedir.
Veg*n camiasında bir başyapıt kabul edilen ve tüm dünyada büyük ses getiren Etin Cinsel Politikası’nın yazarı Carol J. Adams; bu kitapta veg*n olma yolculuğuna nasıl çıkabileceğinize değil, çıktıktan sonrasında et yiyen dünyayla nasıl iyi etkileşimler kurabileceğinize ve kişilerarası ilişkilerinizi nasıl koruyabileceğinize ışık tutuyor.
Yazarın hem kendi deneyimlerinden hem de dünyanın dört bir yanındaki veg*nların aktarımlarından faydalanarak hayatta kalma tüyolarıyla bezediği kitap, her veg*nın sırf varlığıyla dahi tehdit olarak algılandığı ortamlarda içine düşmesi kaçınılmaz olan durumlardan incelikle ve ustalıkla kurtulmasını sağlayacak bilge bir yoldaş görevini üstleniyor.
Lezzetin ve bolluğun imzasını taşıyan, birbirinden nefis veg*n tarifler de içeride sizi bekliyor.
Uzuvların Dili
Dylin Hardcastle, Çevirmen: Emre Utaş, 240 s., Amorf Kitap, 2024
Zevkin, acının ve aktivizmin destansı bir öyküsü. - The Big Issue
Genç bir kızın doyurulmamış şehveti güçlüdür, özellikle de bu arzunun nesnesi en iyi arkadaşıysa. Bu öyle bir güçtür ki bir hayatı, bir aileyi yerle bir edebilir.
1980 yazında, cinsel tercihleri ve hayat hikâyeleri birbirinden farklı iki kadın sakin bir yaz gecesinde arzularının peşinden koşmakla onları bir kez daha bastırmak arasında bir seçim yapmak zorundadır. Biri kırgın bir evlilikten diğeri de trajik bir ilişkiden geçen iki kadın kendilerini bulmak için çıktıkları yolda aşka, anneliğe, evliliğe, yasa, geçmiş travmalara, seçimlere ve bağlara dair yepyeni deneyimler yaşarken, hayatları otuz yıl sonra bir yayınevinde kesişir.
1980'lerdeki AIDS salgını sırasında bayan roman küçük kasabalardan üniversitelere, sanat galerilerinden hastanelere, sokaklardan evlere taşarken bu iki hayatın neşe ve kederle, kayıp ve arzuyla inişli çıkışlı bir seyir izlediğini, yıllar boyunca birbirlerini gölgelediklerini ve sonunda en güzel ve şaşırtıcı şekilde birleştiklerini bize gösteriyor. Uzuvların Dili sanatın, dostluğun, kalp kırıklığının, neşenin ve bizi birbirimize bağlayan görünmez bağların samimi bir portresini sunuyor. Ayrıca bize yeni şarkılar, yeni sanatçılar ve sanatla ilgili öngörüler keşfetme fırsatı sunuyor.
Bir Hayat Bol Sohbet
Sosi Cındoyan, 240 s., Aras yayıncılık, 2025
Sanatla iç içe geçmiş bir yaşamı anlatan Bir Hayat Bol Sohbet, Sosi Cındoyan'ın çocukluk yıllarından başlayarak tiyatro sahnesindeki yolculuğunu ve sanata olan tutkusunu samimi bir dille aktarıyor. Cındoyan anılarında Ses Tiyatrosu'yla adım attığı dünyayı, yani tiyatro sahnesinin ona sunduğu özgürlüğü ve yaratıcılığı derinlemesine anlatırken, aynı zamanda sanata olan sevgisinin nasıl bir hayat biçimine dönüştüğünü de gözler önüne seriyor.
Kitap, aynı zamanda Sosi Cındoyan’ın sahnenin ötesine geçerek, Patil Çocuk Tiyatrosu’nu kurma kararıyla birlikte çocuklara tiyatro sevgisini aşılamayı amaçladığı bir dönüm noktasını da anlatıyor. Hem Ermenice tiyatro tarihine hem Türkiye tiyatro tarihine dokunan bu hatıralar, bir hayatın ardındaki devri kayıt altına alıyor.
Bir Hayat Bol Sohbet, tiyatroya merak duyan herkese sanatla dolu bir yaşamın ardındaki derin anlamları keşfetme fırsatı sunuyor.
Devlet
Randolph Bourne, Çevirmen: Güney Çeğin, 72 s., Nika Yayınevi, 2024
“Savaş, Devletin sağlığıdır.”
Bourne’un klasikleşmiş eseri Devlet, savaş ve devlet ilişkisini derinlemesine inceliyor; devletin yasa ve kamu gücünü uygulayan hükümet mekanizması olarak, bireyleri kolektivite uğruna işbirliği yapmaya nasıl ittiğini, diğer tüm değerleri feda eden bir birlik duygusunu nasıl beslediğini gözler önüne seriyor. Savaş, “Devlet” idealini açığa çıkarır – insanları bir araya getiren, saldırgan ya da savunmacı reflekslerle örgütleyen otoriteyi kutsayan bir güç olarak Devlet.
Bourne’a göre, savaşın uluslara değil, devletlere ait bir işlev olması ve devletin, ulusun enerjisini yıkıcı amaçlar için tüketmesi önemli bir paradoksa işaret eder: Devlet savaşla güçlenir ve genişler, ancak bu genişleme çoğunlukla yurttaşların özgürlüklerinden ödün verilmesini gerektirir. Savaş, topluluğun sürü duygusunu canlandırarak, kolektif bir kimlik yaratırken muhalifleri dışlama ve bastırma eğilimini doğurur; bu, devletin kendi varlığını koruma çabasının bir tezahürüdür.