RafDuvaR: Yeni çıkan kitaplar
Son günlerde yayımlanan, birbirinden farklı alanlarda dikkat çeken ve okurla buluşan kitapları derledik...
Dönüşüm
Franz Kafka, Çevirmen: Levent Alarslan, 104 s., Everest Yayınları, 2025
Gregor Samsa’nın bir böceğe dönüşümü, modern dünya edebiyatının en meşhur anlatılarından biri olma özelliğini bugün de koruyor. Son derece absürt ve baştan sona gerçeküstü olay örgüsü, 1915’te yayımlanan novellanın yarattığı olağanüstü etkide önemli bir pay sahibi olmakla birlikte esasen Dönüşüm’ü modern düzyazının köşe taşlarından biri haline getiren, hiç şüphesiz Kafka’nın edebi tasavvurunun radikal doğasıdır. Kafka’nın en özgün anti-kahramanı olan hikâyenin başkarakteri Gregor Samsa, ailesinin borçlarını ödemek uğruna tükenme noktasına gelmiştir ve grotesk dönüşümü, kendisini kurban ettiği bu zilletin fiziksel bir tezahürüdür aslında: “Gregor Samsa bir sabah huzursuz düşlerden uyandığında kendisini yatağında korkunç bir böceğe dönüşmüş buldu.” Metin, Samsa’nın dönüşümden önceki hali hakkında hiçbir bilgi sunmaz bize; sadece bu çifte haliyle, dev bir böceğin bedenindeki pazarlamacının bilinciyle tanırız onu. Ama bu sabahki uyanış bir mutasyon değil, yalnızca bir farkındalık anıdır belki de. “Uyanmış” ve günlük çalışma hayatının anlamsızlığını, insan sıcaklığından tamamen yoksun olduğunu, duygusal yaşamının sefilliğini, en önemlisi de kendi bedenine ve onun ihtiyaçlarına yabancılaştığını fark edivermiştir!
Modern insanın farkına varmak bir yana, giderek kanıksadığı bu Dönüşüm hikâyesi, çevirmenin anlatının poetik akışı uyarınca soluk alıp verircesine yoğurduğu işlek dili ve dünyada ilk kez yayımlanan desenleriyle şimdi Türkçede yepyeni bir seyre koyuluyor.
Hepimiz Yıldız Tozuyuz - Büyük Patlama'dan Dünkü Akşam Yemeğine Bedenimizdeki Atomların Hikayesi
Dan Levitt, Çevirmen: Sevkan Uzel, 400 s., Metis Bilim Yayınları, 2025
Cansız nesnelerden tamamen farklı olduğunuzu düşünebilirsiniz, ama sonuçta bizim bedenlerimiz de evrende var olan elementlerden oluşuyor. Eğer 70 kg iseniz, 10 kg kömür oluşturacak kadar karbon, bir tuzluğu dolduracak miktarda tuz, birkaç yüzme havuzunu dezenfekte edecek ölçüde klor ve 7,5 santimlik bir çivi üretmeye yetecek kadar demir taşıyorsunuz demektir. Peki bu elementler nereden geldi ve bizi nasıl oluşturdu?
Evrendeki tüm maddenin –çevremizdeki ve içimizdeki her şeyin– nihai bir doğum günü var: Büyük Patlama. Dan Levitt, atomlarımızın Büyük Patlama ile başlayan uzun yolculukları sırasında nasıl yıldızlara dönüştüklerini, gezegenimizin biçimlenmesini sağladıklarını, ardından bu cansız atomların hayret verici şekillerde birleşerek nasıl canlılığı yarattığını ve nihayetinde bizim ortaya çıkmamızı mümkün kıldığını, dahası bedenlerimizin hücrelerimizdeki muazzam mekanizmalarla tabaklarımızdaki yiyecekleri nasıl bize dönüştürdüğünü anlatıyor.
Ama yaşamın hikâyesi olduğu kadar, onun sırlarını çözme yolunda önemli adımlar atmamızı sağlayan biliminsanlarının da hikâyesi bu – kıran kırana rekabetlerin, takıntıların, hayal kırıklıklarının, ani aydınlanmaların ve elbette safi tesadüflerin önemli bir yer tuttuğu heyecanlı bir bilim tarihi anlatısı.
Usta bir hikâye anlatıcısı olan Levitt’in akıcı bir dille kaleme aldığı bu kitabı bilime ve bilim tarihine meraklı tüm okurlarımızın severek okuyacağını umuyoruz.
Gece Açan Çiçekler
Tarkan Tufan, 152 s., Doğan Kitap, 2025
“Hapsoldukları yerde gözlerini kapıya dikmiş son bir umutla birilerinin gelmesini bekliyorlardı. Istırap yüklü ruhlarının tek kurtuluşu buydu. Hayatlarının o en uzun gecesinde hikâyelerini anlatmayı seçtiler. Çünkü insan ölünce bedeni çürür, geriye yalnız hikâyesi kalır ve bütün hikâyeler gece anlatılır.”
İstanbul’un Vefa semtinde ayakta kalan son ahşap konaklardan biri; Canfeda Konağı, namı diğer Uğursuz Konak. Konağa hapsolmuş genç bir kadın; Halide. Yıllardır konaktan uzakta hayatlar süren kardeşleri; Cihangir, Zeliha ve Nihal. Annelerinin ölümünün ardından, konağın satışı için son kez bir araya gelen kardeşlerin talihsiz alınyazılarının gizemini çözecek sadece bir geceleri var. Geçmişle yüzleşirken, konağın senelerdir kilitli tutulan odasının kapısı aralanınca, ailenin günahları ve suçlarıyla konağın sakladığı sırlar ortaya dökülür.
Yüz yılı aşan bir uzaklıkta, Osmanlı zindanlarında, ölümünü bekleyen, saf bir aşkın peşindeki genç adam; Derviş Ali. Tek umudu devrik Sultan Abdülhamid’in Baş Ressamı Zonaro’nun yardımıdır.
Halide ve Derviş’in yazgılarını buluşturan, arafta kalmış, yaralı ruhları birleştiren çarpıcı bir son.
Gece Açan Çiçekler, Tarık Tufan’ın zengin dili, benzersiz üslubu ve hafızalardan silinmeyecek kurgusuyla, Osmanlı’dan günümüze akan dokunaklı bir aile hikâyesi. Yaralı aşklara yakılmış, yüreklere dokunan, büyüleyici bir ağıt.
“Aşk hayattan da ölümden de büyüktür.”
Rekin Teksoy'un Sinema Tarihi
Rekin Teksoy, 1480 s., Oğlak Yayınları, 2025
Sinemanın tarihi, sanatı ve estetiğiyle iç içe geçen bir hayat serüveni. 601 hafta boyunca TRT2’de hazırlayıp sunduğu “Sinema ve Edebiyat” programıyla saygın bir TV adamı... Yirmi yılı aşkın bir süre üniversitede eğittiği öğrencileriyle, sinema-TV alanında büyük hizmet...
Yıllarca yayın yönetmenliğini yaptığı ansiklopedilerle, ansiklopedik tarih yazımında kazanılmış yaratıcı uzmanlık... İtalyan Edebiyatı’ndan, başta DECAMERON, İLAHİ KOMEDYA ve PRENS olmak üzere çok sayıda yaptığı çevirilerle kanıtlanan edebi ustalık...
... Ve bütün bunların sonunda Türkiye’de hiç kimsenin cesaret edemediği kapsam ve ayrıntıda yazılmış ilk büyük sinema tarihi: REKİN TEKSOY'UN SİNEMA TARİHİ. Türk entelek- tüel dünyasında kendini kanıtlamış bir sinema yazarının kaleminden... ve elbette siyasetin gözlüğünden.
Büyük boy, özel kutusunda, iki cilt… 1368 sayfa. Çok sayıda siyah beyaz fotoğraf. Ayrıca 56 sayfası renkli olmak üzere özel kuşe kâğıda basılmış 112 sayfa fotoğraf ve film afişleri.