Rakamlar belli oldu: TL mevduat faizleri ne kadar yükselecek?
TL mevduat faizlerindeki düşüş eğilimine son vermek için TCMB gereken müdahaleyi yaptı. TCMB, parasal aktarım mekanizmasını desteklemek amacıyla zorunlu karşılık uygulamasında değişikliğe gitti.
BORSA 10,000 PUANIN HÂLÂ ALTINDA,
ALTIN YİNE EN ÇOK KAZANDIRAN
Borsa İstanbul’da yatırımcıyı motive edecek pek bir şey görünmüyor bugünlerde... Döviz kurlarında TCMB’nin kontrolünde yükseliş trendi dikkat çekiyor. Altın ise haftalardır olduğu gibi yükselişini sürdürüyor. Sıkılaştırma politikalarının sonuçları daha net bir şekilde görülürken, borsa şirketlerinin pek çoğu yüksek bir getiri vaat edemiyor. Genel kanı altın ve diğer değerli metallerde artışın süreceği, aslına bakarsanız tüm emtialarda... Borsayla başlayalım... BIST 100 endeksi, en düşük 9,523.25 ve en yüksek 9,888.40 puanı gördükten sonra geçen haftayı, bir önceki hafta kapanışına göre yüzde 1.71 değer kazanarak 9,833.22 puandan tamamladı. 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı geçen hafta yüzde 0.33 artışla 2,757 TL'ye, cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 2.28 yükselişle 18,722 TL'ye çıktı. Bir önceki hafta sonu 4,590 TL olan çeyrek altının satış fiyatı 4,617 TL'ye yükseldi. Geçen hafta dolar yüzde 0.20 değer kazanarak 34.0690 TL'ye çıkarken, Euro ise yüzde 0.82 azalışla 37.6870 TL'ye geriledi. Yatırım fonları yüzde 0.23 ve emeklilik fonları yüzde 0.41 değer kaybetti. Yatırım fonları içinde en çok kazandıran yüzde 0.80 ile 'para piyasası' fonları oldu.
TL MEVDUAT FAİZLERİNİ YÜKSELTMEK
İÇİN BANKALARA TCMB MÜDAHALESİ
TL mevduat faizlerindeki düşüş eğilimine son vermek için TCMB gereken müdahaleyi yaptı. TCMB, parasal aktarım mekanizmasını desteklemek amacıyla zorunlu karşılık uygulamasında değişikliğe gitti. Gerçek kişi TL mevduat payı yüzde 45 ila yüzde 50 arasında bulunan bankalar için aylık artış hedefi 0.8 puana yükseltildi. Gerçek kişi TL mevduat payı yüzde 60'ı geçen bankalar için aylık artış hedefi kaldırılarak yüzde 60'ın üzerinde kalınma koşulu getirildi. Kur korumalı mevduatın (KKM) TL'ye geçişine ve yenilenmesine ilişkin toplam hedef hesaplamasına tüzel kişi KKM dahil edildi. TL mevduat için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık tutarına TL'ye geçiş oranı seviyesine göre uygulanan faiz oranı üst sınırı, politika faiz oranının yüzde 84'üne yükseltildi. Bu hamlenin, TL mevduat faizlerini yükseltmesi bekleniyor. Hedef, tasarrufu özendirmek, dolarizasyonu sınırlamak ve harcamaları kısmak. Ancak, TCMB’nin bu müdahalesenin etksinin geçici olacağını söylemek gerek. Zira, bankalar satamadığı parayı çekmek için niye yüksek faizle mevduat toplasın ki?.. Tiicari kredilerde büyüme son altı ayın en düşük seviyesine gerilemiş durumda. Bankalar zoraki olarak faizleri yükseltseler de nereye kadar! Bir başka meselede değerli TL... Ekonomi yönetimi değerli TL sebebiyle ihracatçının rekabet gücünün düştüğünü görüyor ve en az 1 doların 37 TL olması talebini dikkate almak zorunda. Bu sebeple de kontrollü bir kur artışı hedefiiyor. Öte yandan enflasyonun düşmeyeceğine kanaat getiren pek çok vatandaş, eğer ellerinde hâlâ para kalmışsa, alışverişlerini öncelemeye devam ediyor. Şimdilik, TL mevduat sahibinin vadesi gelen mevduatlarını bozdurup yeniden döviz tevdiat hesaplarına yönelmesi bir süre ötelenmiş olabilir, ancak kurlar artmaya devam ettikçe ve gerçekte hâlâ TL mevduat faizleri negatif reel getiriyi işaret ederken, bu çözüm de palyatif kalmaya mâhkum.
TCMB, YENİDEN DOLARİZASYON EĞİLİMİYLE SAVAŞMAK ZORUNDA
TCMB sözünü ettiğimiz bu müdahaleyi boşuna yapmadı. Ekonomi yönetiminin makroihtiyati tedbirleriyle, liralaşmaya yöneliş bir süreliğine artmıştı, geçen haftalar itibarıyla bu eğilim bozuldu. Kurlarda dikkat çeken hareketler yaşanırken, yurtiçi yerleşiklerin döviz tevdiat hesaplarında da (DTH) önemli gelişmeler gözlemlendi. Yılın ilk yarısında düşüş trendinde hareket eden DTH’larda, temmuzla birlikte ibre yukarı döndü. Bankalar arası piyasada 30 Ağustos’ta dolar fiyatı 34.08 TL’den güne başladı. Kapalıçarşı’daki döviz bürolarında ise işlemler 33.95-34.05 TL alım ve satım aralığında seyretti. Kurlarda geçen hafta içinde sığ piyasada 34.40 TL test edilmişti. Dolar özellikle geçen hafta 34 TL üzerinde kalıcı olacağının sinyallerini verdi. Ağustos ayı sonunda, kurdaki artış geçmiş aylardan daha yüksek, yüzde 3’e yakın gerçekleşti. Fiyat hareketlerindeki bu eğilim, döviz hesaplarındaki gelişmelere de yansıyor. Bu yıl 5 Temmuz ile biten haftada, DTH’ların büyüklüğü, 162.5 milyar dolarla en düşük seviyeye gerilemişti. Ancak 23 Ağustos haftasını da içine alan son yedi haftalık dönemde, DHT’lar 172.48 milyar dolara kadar yükseldi. Bunun yaklaşık 5.5 milyar doları kurumsal hesaplardan gerçekleşti. Yerlilerin döviz hesapları, yüksek TL mevduat getirisine rağmen 10 milyar dolar arttı. Bu yükseliş; KKM hesaplarındaki çözülme, erken faiz indirimi söylentileri, enflasyon beklentilerindeki katılık ve ‘carry trade’ kaynaklı hızlı yabancı işlemlerinden kaynaklanıyor. Bu arada KKM hesaplarından geçen hafta da 40 milyar TL çıkış yaşandı. Toplam KKM büyüklüğü 1.62 trilyon TL’ye geriledi. Sadece temmuz ayında KKM’den 6.8 milyar dolarlık çıkış gerçekleşti. Şirketlere vergi avantajının son bulması ve bireysel hesaplara stopaj getirilmesi, KKM’de çözülmeyi hızlandırdı. Ancak, mesele KKM’nin çözülmesiyle bitmiyor, amaç dolarizasyonun azaltılmasıydı ve şimdi bu konuda da sorunlar büyüyor.
İYİMSER AÇIKLAMALARIN HALK
NEZDİNDE KARŞILIĞI KALMADI
Tüm gelişmeler gösteriyor ki, vatandaş ne TÜİK verilerine, ne TCMB’nin enflasyon anketlerine ne de yetkililerin umut veren demeçlerine güveniyor. Parası olan ya altın veya dövize yöneliyor veyahut olası fiyat artışlarına karşı tüketimini öne çekiyor. Biz yine de, yetkililerin açıklamalarını verelim. Temel önceliklerinin en büyük sorun olan enflasyonu düşürmek olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Orta Vadeli Program'da (OVP) birinci yılı geçiş yılı olarak tanımladıklarını, bunun haziran ayı itibarıyla tamamlandığını, ikinci yılı dezenflasyon dönemi ve üçüncü yılı da kalıcı fiyat istikrarı yılı olarak belirlediklerini açıkladı. Yılmaz, geçiş sürecinde sağlam bir zemin oluşturulduğunu, bu zeminde enflasyonla mücadele edildiğini belirterek, "Haziranla birlikte dezenflasyon sürecimiz başladı. Ağustos rakamları çıktığında göreceksiniz. Yüzde 50'ye yakın bir oran çıkacak. Baz etkisi ve program etkisiyle... Eylül enflasyonu çıktığında yüzde 50 enflasyon oranının altını göreceğiz” dedi. Eğer ki TÜİK verilerini dikkate alırsanız neden olmasın? Ki bunun için TÜİK’in rakamları çok ciddi makyajlaşması gerekiyor. Hanehalklarının yıllık enflasyon beklentisi şu sıralar yüzde 73’ün üzerinde, reel sektör yüzde 50 hedefini hiç gerçekçi bulmuyor. Bu hedefi gerçekçi bulmaya en yatkın kesim, TCMB beklenti anketlerinde görüşlerine başvurulan ‘iyimser’ piyasa aktörleri... Ekonomi yönetimi ne derse desin, vatandaş enflasyonun düşeceğine inanmıyor. Vatandaş ve reel sektörün önemli bir kesiminde bu inanç yoksa, gerçek enflasyonunun da düşmesi zaten maddenin doğasına aykırı!