YAZARLAR

Reaksiyon

Fenerbahçe üst üste alınan 2 mağlubiyete Başakşehir maçında reaksiyon göstermeyi başardı. Sarı lacivertlilerin Eyüpspor karşısında da "zamanın terapisine" reaksiyon göstermesi, eksiklerinin arkasına sığınmadan şampiyonluk iddiasının devam ettiğini ispatlaması gerekecek.

Derbi mağlubiyetinin üstüne sıkıntılı bir Avrupa yenilgisi Fenerbahçe'de halının altına süpürülen eski huzursuzlukları ortaya çıkardı. Kadıköy'de uzun bir aradan sonra perşembe günü bir futbolcu ıslıklandı, başkana istifa tezahüratı yapıldı.

Böyle bir atmosfer, üst üste üçüncü mağlubiyeti kaldırmazdı, reaksiyon gösterilmeliydi.

İlk reaksiyonu Mourinho gösterdi, günah keçisi ilan edilen Samet'i "korumak için" maç kadrosuna almadı. Tadic, Maximin, En Nesyri gibi isimleri kulübeye çekti, Oğuz, İrfan, Dzeko ile başladı.

İkinci reaksiyonu göstermesi gereken futbolculardı. Özgüvenlerini düşürecek, üzerlerindeki baskıyı artıracak durumlar yaşamamanın en kolay yolu erken öne geçmek için çabalamak. Ama tam tersi oldu, ikinci dakikada gelen Başakşehir golü her ne kadar ofsayttan dönmüş olsa da Kadıköy'de coşkuyu dindirmeyi başardı.

ATAKLAR KANATTAN, GOL MERKEZDEN

Sarı lacivertlilerin maçta baskıyı kurması ilk yarının ortalarını buldu. Ön alanda rakip kaleciye kadar pres uyguladı Fenerbahçe. Zaman zaman takım boyu 40 metreyi aştı ama Başakşehir bu boşlukları değerlendiremedi. Onun yerine Piatek'e uzun toplar atıldı ama ilk yarı boyunca Becao, Polonyalı yıldızın topla buluşmasına müsaade etmedi.

Merkezde hücum anlamında zayıf kalan sarı lacivertliler ise özellikle Kostic üzerinden Başakşehir ceza sahasını ortalarla dövdü. En Nesyri ilk 11 başlamış olsaydı daha anlaşılır bir plan olabilirdi ama Dzeko'yla başlanan bir maçta bu kadar isabetsiz orta açmanın nedenini anlamak zor. Zaten gol de kenar ortasından değil, merkezden geldi. Kostic kazandığı topla uzun pas yapmak yerine topu merkezdeki Szymanski'ye bıraktı, o da geçen sezondan alışık olduğumuz şekilde Dzeko'yu ceza sahasında topla buluşturdu. Bosnalı forvet kalitesine yakışır bir vuruşla 41'inci dakikada takımını öne geçirerek stadyumdaki stresin de boşalmasını sağladı.

İlk yarının sonlarına doğru Başakşehir'in 10 kişi kalmasıyla Fenerbahçeliler soyunma odasına mutlu gitti.

BEKLEMENİN CEZASI

10 kişilik Başakşehir ikinci yarıya kendini toplamış şekilde çıktı. Fenerbahçe'nin baskısına kompakt durarak yanıt veren İstanbul ekibi, 59'uncu dakikada yakaladığı bir pozisyonda, Kemen'in ara pasında Piatek'in dokunuşuyla 1-1'i yakaladı. 10 kişilik rakibinin kaleye çektiği ilk şutta golü bulması Kadıköy'de yeniden homurdanmaları yükseltti.

Mourinho, bir kez daha yüklense koparıp alabileceği bir maçta frene bastığı için cezalandırıldı. İkinci yarıya En Nesyri'yi alarak çift forvetle başlamadı, bekledi. 55'te Oğuz sakatlanıp çıktığında da En Nesyri'yi alıp çift forvete dönmedi, bekledi. Ancak 10 kişilik rakibi tek dokunuşla skoru eşitledikten sonra, 63'te Ambrabat'ı çıkarıp Faslı forveti sahaya sürdü.

Sarı lacivertlilerin üzerindeki baskının artacağı dakikalara girilirken sağ kenardan gelen ortada zor bir kafa vuruşuyla takımını bir kez daha öne geçirdi En Nesyri. 74'te gelen gol stadyumda yükselen harareti tekrar dindirdi.

5 değişiklik yaptıktan sonra Becao'yu kaybeden Fenerbahçe de rakibi gibi maçın son bölümünü 10 kişi oymamak zorunda kaldı. Maça noktayı ise yine En Nesyri koydu. Bu sefer sol taraftan Kostic'in kullandığı kornerde iyi yükselen Faslı forvet, yine kafayla direk dibine topu nişanlayarak takımına 3-1'lik galibiyeti getirdi.

STOPER KRİZİ

Maçtan sonra Becao'nun muhtemelen sezonu kapattığını söyleyen Mourinho, galibiyeti de maç kadrosuna almadığı Samet'e hediye etti. Milli futbolcunun "kırgın" olduğunu aktardı, "Samet, zamanın terapisine nasıl reaksiyon gösterecek bakacağız" diye ekledi.

Portekizli teknik direktörün oyuncusuna sahip çıkmak istemesi elbette saygı duyulası bir şey. Ancak taraftarla bağı geldiği günden bu yana tutmayan, bir stoperin yapmaması gereken basit hataları birden fazla kez yaparak kendi kredisini tüketen Samet'i kimden, ne zamana kadar, ne için koruyacak Mourinho?

18 yaşındaki solak stoperi Yusuf Akçiçek'le ilgili söyledikleri de dikkat çekiciydi. Real Madrid'de ya da Manchester United'da olsa oynatacağını belirttiği Yusuf'u şu ana kadar biri Avrupa biri lig maçı olmak üzere sadece 2 maçın son dakikalarında sahaya aldı. Dileyelim stoperde yaşanan bu kriz Yusuf için fırsata dönüşsün.

Cuma günü Eyüpspor'la karşılaşacak Fenerbahçe, Başakşehir galibiyetiyle kısa bir nefes aldı. Ama sarı lacivertlilerin henüz ligde ilk 6'daki takımlara karşı galibiyeti bulunmadığını ve aynı Eyüpspor'un 2 hafta önce eksik kadrosuyla Galatasaray'dan puan almayı başardığını da hatırlatmak gerek.

Özetle sarı lacivertlilerin de takım olarak zamanın terapisine reaksiyon göstermesi, Eyüp karşısında eksiklerinin arkasına sığınmadan şampiyonluk iddiasının devam ettiğini ispatlaması gerekecek. Aksi takdirde devre arasında taşların yerinden oynaması sürpriz olmayacak.