YAZARLAR

Referans noktası

Fenerbahçe milli araya 11 maçta 26 puanla ikinci olarak giriyor. Tek başına bakıldığında iyi bir puan topladığı söylenebilir. Ancak referans noktası olan rakibi kendisinden 5 puan önde, üstelik oyun olarak da daha tatmin edici bir noktada. Sarı lacivertlilerin oyunu ise hala gelişme aşamasında.

Fenerbahçe ve Galatasaray, birbirlerinin referans noktasıdır. Birinin kadro kalitesi, form durumu, mali durumu, oyunu ve oyuncuları, diğerine göre iyi veya kötü olarak yorumlanır. İkisinden birini değerlendirirken diğerinin durumunu görmezden gelmek mümkün değildir. O yüzden birisinin çıtayı yükseltecek bir hamlesi, diğerini de o çıtayı yakalama zorunluluğu ile karşı karşıya bırakır.

Geçtiğimiz sezon bu ikili arasındaki rekabetin belki de zirve noktası yaşandı ve birisi 102 puan, birisi 99 puan toplayarak ligi domine ettiler. Bu sezon ise yeni bir rekabetin içindeler. Özellikle Galatasaray'ın da Avrupa Ligi'ne düşmesiyle iki takımın birbiriyle kıyaslanmasına yeni bir kulvar daha eklenmiş oldu.

Fenerbahçe'nin AZ Alkmaar deplasmanında genç rakibine etkisiz bir oyunla mağlup olması tek başına da eleştiriyi hak eden bir durum. Ancak tam o maçtan birkaç saat önce aynı turnuvada Galatasaray'ın Tottenham'a sahayı dar ederek coşkulu bir galibiyet alması, Fenerbahçe'ye yönelen eleştirilere de doğal olarak çarpan etkisi yaptı.

Bugün de gündüz maçında sarı kırmızılıların, Fenerbahçe'nin puan kaybettiği Samsunspor karşısındaki üst üste röveşatalı, rakibini boğan, coşkulu ve iştahlı oyunu, sarı lacivertliler için de referans noktası olmuştu. Fenerbahçe'nin de AZ Alkmaar yenilgisini geride bırakması, en az Galatasaray kadar sahaya iştah ve coşku koyması gerekiyordu. Öyle de oldu.

YERLİ ROTASYONUNU HATIRLAMAK

Mourinho'nun Trabzon deplasmanında aldığı ceza nedeniyle kulübede yerini alamadığı maça sarı lacivertliler kısmi bir rotasyonla çıktı. Orta sahada Ambrabat'ın yanında Mert Hakan, stoperde Çağlar'ın yanında Samet forma şansı buldu.

Mert Hakan bu sezon sadece ağustos ayındaki Lille maçında ilk 11 başlamış, sonrasında uzun süre forma yüzü görememişti. Ligde ise en son geçen sezonki Galatasaray deplasmanında ilk 11 oynamıştı.

Samet ise bu sezon yalnızca Samsun deplasmanının son 15 dakikasında süre bulmuştu. Geçtiğimiz sezonun devre arasında Panathinaikos'a kiralanan milli stoper Fenerbahçe formasıyla en son Aralık 2023'teki Beşiktaş deplasmanında ilk 11 başlamıştı.

Yani biri yaklaşık 6 ay, diğeri yaklaşık 1 senedir ilk 11 görmeyen iki oyuncuyu aynı anda sahaya sürmüştü Mourinho. Maçtan önce kadroyu gören birçok Fenerbahçe taraftarı burun bükmüştür. Sarı lacivertlilerin ilk golünün Mert Hakan'ın asistiyle Samet'in ayağından gelmesi bu yüzden ironik. Sarı lacivertliler ihtiyacı olan iştah ve coşkuyu formaya uzak kalmış oyuncularının enerjileriyle yakalamayı başardı.

Portekizli teknik direktör sene başından beri daha kısıtlı bir kadroyu kullanmış, birçok futbolcuya neredeyse hiç süre vermemişti. Samet ve Mert Hakan'ın 11 başlaması hem Levent Mercan, Oğuz Aydın, Cenk Tosun gibi isimlere "kendinizi hazır tutun" mesajı hem de düzenli süre verdiği oyunculara bir uyarı olarak yorumlanabilir. İki ismin 90 dakika sonunda sahanın iyileri arasında yer almaları da takım içindeki forma rekabetini kızıştıracaktır.

TADİC'İN KİMYASI

Sağ kanatta Tadic'in yükselen performansı da sarı lacivertliler için büyük kazanım. Tadic'in geçtiğimiz sezon sol kanatta Ferdi'yle yakaladığı uyumu bu sezon sağ kanatta sağlayamaması Mourinho'nun eleştirildiği noktalardan birisiydi. Ama Sırp hücumcu hem Osayi ile hem Mert Müldür ile oynadıkça kimyasını oluşturdu. Bu sayede sarı lacivertlilerde hücumun merkezi son maçlarda sol kanattan sağ kanada kaydı.

Tadic-Osayi kanadında 12'nci haftada olsa da yeni bir oyun ezberinin oluşması Fenerbahçe'nin hücum opsiyonları için önemli bir avantaj. Benzer bir ezberlerin solda Maximin-Kostic ikilisiyle oluşturulması daha uzun bir zaman alabilir, ama bu ikililerin sayılarının çoğaltılması, (Djiku-Becao, Fred-Ambrabat, Szymanski-Dzeko ya da En Nesyri gibi) Fenerbahçe'nin oyun hızını artıracak, daha rahat galibiyetler almasını sağlayacaktır.

DÜELLOYA HAZIRLANMAK

Fenerbahçe milli araya 11 maçta 26 puanla ikinci olarak giriyor. Tek başına bakıldığında iyi bir puan topladığı söylenebilir. Ancak referans noktası olan rakibi kendisinden 5 puan önde, üstelik oyun olarak da daha tatmin edici bir noktada. Sarı lacivertlilerin oyunu ise hala gelişme aşamasında.

Milli aradan sonra Fenerbahçe'yi Beşiktaş deplasmanı ile Slavia Prag ve Athletic Bilbao gibi zorlu Avrupa maçları bekliyor. Sarı lacivertliler bu fikstürü aşabilecek potansiyele ve kadro gücüne sahip. Oyun ezberlerini oturtmaya devam eder ve coşkusunu korumayı başarırsa geçtiğimiz sezonun benzeri bir düelloya şahit olmamız kaçınılmaz.