Richard Giragosian: Ermenistan’da görünenden daha derin bir siyasi kriz var
Her ne kadar bu açık darbe girişimi hızla geriletilse de ordunun siyasi alana bu müdahalesi hem ciddi hem de önemliydi. Bu meydan okuma aslında yaşanan siyasi krizin derinliğini gösteriyor. Bu konuda hâlâ tehdidin de sürdüğü söylenebilir.
Ermenistan ile Azerbaycan arasında Dağlık Karabağ için yaşanan savaş ve Ermenistan’ın yenilgisi bölgede dengeleri değiştirdi. Rusya'nın tarafları bir masa etrafında toplaması şimdilik çatışmaları dindirse de Ermenistan iç siyasetinde gerilim sürüyor. Son olarak Ermenistan Ordusu’ndan 36 üst düzey yetkili Başbakan Nikol Paşinyan’ı istifaya çağırdı. Paşinyan ise destekçilerini sokağa çağırdı, bu çağrıya muhalefet de destek verdi. Ermenistan’da neler yaşandığını ve siyasi krizin nedenlerini Erivan’da faaliyet gösteren bağımsız düşünce kuruluşu Bölgesel Çalışmalar Merkezi Müdürü Richard Giragosian ile konuştuk.
İlk olarak neden ordu Başbakan Nikol Paşinyan’ın istifasını talep ediyor? Başbakan ile ordu arasında bir gerilim mi vardı? Buna darbe diyebilir miyiz?
Her ne kadar bu açık darbe girişimi hızla geriletilse de ordunun siyasi alana bu müdahalesi hem ciddi hem de önemliydi. Üç düzineden fazla askeri memur, açıkça seçilmiş hükümete meydan okudu. Bu meydan okuma aslında yaşanan siyasi krizin derinliğini gösteriyor. Bu konuda hâlâ tehdidin de sürdüğü söylenebilir. Hükümette şu ara hem karar alma süreçleri hem de Karabağ savaşı sonrasındaki zayıf liderlik nedeniyle bir özgüven sorunu var.
'HEM İKTİDAR HEM MUHALEFET ERKEN SEÇİM DİYOR'
Neden?
Savaş boyunca Ermenistan’da hem bakanların hem cumhurbaşkanın hem de parlamentonun bilgilendirilmesinde, istişarede sorunlar yaşandı. Kurumlar ve kişiler arasındaki bilgilendirme ve bilgi alma süreçleri çöktü, koordinasyon yaşandı. Dahası normal bir parlamenter demokraside görülmeyecek şekilde Ermenistan Parlamentosu etkisiz kaldı. Bu durumda merkezde, tek sorumluluk sahibi başbakan kaldı. Bu süreçte başbakan ne sorumluluk paylaştı ne de diğer kurumlara hesap verdi.
Ciddi bir kurumsal kriz olduğunu görüyoruz. Peki Ermenistan bu krizi nasıl çözecek?
Olanlar incelendiğinde hem hükümetin hem de muhaliflerin çözüm olarak erken seçimi tercih ettiği görülüyor. Ancak şu anki hükümetin az bir kayıpla olmakla beraber parlamentoda çoğunluğu alması bekleniyor.
'HÜKÜMET BAŞARILI OLDUĞU İÇİN DEĞİL, ALTERNATİF OLMADIĞI İÇİN GÜÇLENİYOR'
Şu an krize neden olan hükümetin seçimden galip çıkmasının beklenmesi ilginç değil mi? Neden böyle olacağını düşünüyorsunuz?
Hükümet biraz oy kaybedecektir, ancak muhaliflerin hem popülaritesi az hem de hükümete alternatif oluşturabilecek politikalardan, eylemlerden yoksunlar. Buysa bir yanıyla aslında hükümetin başarılı olduğu için değil, alternatif olmadığı için güçlendiği anlamına geliyor.
Ancak Ermenistan çok değil kısa süre önce bir savaş kaybetti. Bu durum genelde muhalefetin yükselmesine zemin yaratır. Ermenistan’da neden öyle olmadı?
Evet, aslında yaşanan yıkım ve Ermenistan’ın savaştan yenik çıkmasına karşın muhalefet hem kitlelerin desteğini alamadı hem de etkisiz kaldı. Örneğin muhalifler yaşanan yıkıma karşı sokak gösterileri organize ederek tepki göstermek istedi, ancak katılım çok düşük kaldı. Gösterilere çok az insan katıldı. Çünkü bir alternatif sunamıyorlar. Muhalifler daha çok modası geçmiş yöntemlerde inat etti, hem de sadece seçilmiş hükümeti istifaya çağırmakla yetindi. Burada önerdikleriyse seçimlere kadar bir geçiş hükümeti kurulmasıydı. Bu bana kalırsa hem etkisiz hem de mantıksız bir çaba. Yeni bir seçim çabası, popülerlikten ve etkinlikten uzak muhalefet için çözüm değil. Toplum ağırlıklı olarak muhaliflerin ulusal çıkarı değil, kendi çıkarlarını savunduklarını düşünüyor.
Dahası, Başbakan Nikol Paşinyan'a istifa etmesi çağrısıyla yapılan hükümete yönelik iç siyasi meydan okuma, göründüğünden hem daha az hem de daha fazla. Bir yandan, Paşinyan hükümetinin siyasi savunmasızlığı ne ciddi ne de son gelişmelerin işaret ettiği kadar önemli. Örneğin Paşinyan’ın Rusya’nın Karabağ’la ilgili savaşı durdurmak için dayattığı bir anlaşmayı kabul etmesi sonrasında hükümete karşı gösteriler büyük ölçüde etkisiz kaldı.
'ERMENİSTAN’DA DAHA DERİN BİR İÇ SİYASİ KRİZ YAŞANIYOR'
Peki gösteriler neden etkisiz?
İlk olarak gösterilere beklenenden çok az insan katıldı. İkincisi, bu gösteriler yaygın ve sürekli bir desteğin olduğu aşamaya geçemedi. Yani bir ivme eksikliği var. Bunda protestolara öncülük eden muhalif isimlerin ciddi şekilde popüler olmaması ve önemli ölçüde itibarlarını yitirmesi etkili. Muhaliflerin çoğu, yozlaşmış eski hükümetle bağları nedeniyle lekelenmiş ve herhangi bir gerçek politika alternatifinden yoksun zaten.
'Yani yaşanan bu kriz, aslında daha derin bir siyasi krize dayanıyor' denebilir mi?
Evet, öyle. Siyasi muhalefetin bundaki rolünün ötesinde daha derin bir iç kriz var. Bu kriz, aslında parlamentoda tek bir partinin çoğunluğa sahip olması, aşırı merkezileşmesi, tek kişilik bir hükümetin hakim olduğu bir sistemin doğasında var olan sınırlamaları ortaya koyuyor. Buysa yani, ilham veren siyasi liderlerin veya partilerin yoksulluğu ve yetersizliği ve hatta politika seçeneklerinden daha az seçim, ülkeyi daha yapıcı siyasi söylem ve tartışmalardan mahrum ediyor, eder. Ve bana sorarsanız Ermeni seçmeni açıkça hem bu hükümetten hem de bu muhalefetten daha iyisini hak ediyor.
Mühdan Sağlam Kimdir?
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda doktorasını yapmıştır. Enerji politikaları, ekonomi-politik, devlet-enerji şirketleri ilişkileri, Rus dış politikası ve enerji politikaları, Avrasya enerji politiği temel ilgi alanlarıdır. Gazprom’un Rusyası (2014, Siyasal Kitabevi) isimli kitabın yazarı olup, enerji ve ekonomi-politik eksenli yazıları mevcuttur. Barış için Akademisyenler “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzaladığı için 7 Şubat 2017'de çıkan 686 sayılı KHK ile üniversiteden ihraç edilmiştir. 8 Kasım 2023'te Ankara İdare Mahkemesi kararıyla Mardin Artuklu Üniversitesi'ndeki görevine iade edilmiş, ancak 27 Şubat 2024'te İstinaf Mahkemesi kararıyla yeniden ihraç edilmiştir. 2017-2023 yılları arasında aralarında Gazete Duvar, Almonitor, Kısa Dalga ve Artı Gerçek'in de bulunduğu medya kuruluşlarında çalışmıştır.
'Ortadoğu’da Kürt meselesinin çözümü Türkiye'siz düşünülemez' 13 Kasım 2024
'Erdoğan Kürt Sorununu çözmeye değil stabilize etmeye çalışıyor' 04 Kasım 2024
Yapay zekanın açıldığı kapı: Nükleerin yeniden keşfi 30 Ekim 2024
Cumhuriyet'in 101. yılı: Demokrasi, laiklik, anayasa, eşit yurttaşlık 29 Ekim 2024 YAZARIN TÜM YAZILARI