Risk uyarısı: Felaket 36 kenti etkileyecek
81 kentin 36’sının çok yüksek iklim riski altında olduğu ortaya çıktı. Hem sıcaklık artışı hem kuraklık felaketine uğrayacak en riskli kentler ise İstanbul, Ankara, Kayseri, Mersin ve Antep yer aldı.
DUVAR - Dünya genelinde şimdiye kadar kaydedilen en sıcak şubat ayından sonra, Türkiye'ye yönelik korkutan iklim raporunun sonuçları yayınlandı. Sıcaklık değerlerinin Türkiye genelinin tamamında yükselmeye devam ettiğini ortaya koyan son raporda, kıyı kentlerde kış döneminde bile tropik geceler yaşandığına dikkat çekildi.
Haber Global'den Mert İnan'ın haberine göre, Mimar, Şehir ve Bölge Planlama Uzmanı Dr. Duygu Bütün tarafından hazırlanan kapsamlı raporda, Türkiye'deki 81 kentin 36’sının ‘yüksek’ veya ‘çok yüksek’ iklim riski altında olduğunun altı çizilirken, en riskli şehirler ise Amasya, Tokat, Mersin, Maraş, Kayseri, Muş ve Ağrı olarak sıralandı. Hem sıcaklık artışı hem kuraklık felaketine uğrayacak en riskli kentler ise İstanbul, Ankara, Kayseri, Mersin ve Gaziantep olarak belirlenirken, sel riskinin en çok vuracağı kentler için Trabzon, Rize ve Giresun sıralaması dikkat çekti.
Araştırmanın, İstanbul ve İzmir sahillerinin 2050'de sular altında kalacağını ortaya koyan "Deniz Seviyesi Yükselmesi ve Olası Etkileri" başlıklı raporla örtüşmesi ise endişeleri arttırdı. Artan sıcak dalgalarının ülke genelinde üretim kayıpları, altyapı zararları, verim düşüşü gibi sonuçlara yol açacağına dikkat çekilen araştırmada, şu çarpıcı bilgiler yer aldı: "81 ilin 30'u, yüksek veya çok yüksek kuraklık riski altında. Türkiye'de tehdit altındaki türlerin yüzde 46'sı da bu 30 ilde bulunuyor. Özellikle uyum kapasitesi düşük olan güneydoğu illerinin kuraklık karşısında zarar görebilirliği yüksek."
EN RİSKLİ KENT MERSİN
Raporda, Mersin'in, hem ortalama en yüksek sıcaklıklar, hem de sıcaklıkların 30 dereceyi aştığı sıcak günler açısından öne çıkan riskli kent olduğu belirtilirken, "İstanbul, Ankara, Kayseri ve Gaziantep ise çok yüksek sıcak hava dalgası riskine sahip dört şehir. Bu dört kent, 21 milyonu aşan nüfus büyüklüğünün yanı sıra, iklim değişikliğine karşı özellikle hassas olan çocuk ve yaşlı nüfusunun, düşük gelir gruplarının ve geçici koruma statüsü altındaki nüfusun yoğunlaştığı alanlar" denildi.