Rojbin Şahin: Mehmet ve gazeteci arkadaşları için tahliye bekliyoruz

Tutuklanan gazetecilerden Mehmet Şahin’in hikayesini eşi anlattı. Rojbin Şahin, “3 kez sürgün edildi, 9 kez gözaltına alındı, 2 kez tutuklandı. Meslekten ihraç edildi ancak mücadeleci biridir” dedi.

Google Haberlere Abone ol

Semra Yansit

DİYARBAKIR - Mehmet Şahin, 8 Haziran’da gözaltına alınan ve ardından tutuklanan 16 gazeteciden biriydi. Bir dönem öğretmenlik de yapan Şahin, 54 yıllık yaşam deneyimine 3 sürgün, 9 gözaltı, 2 kez tutuklama ve meslekten ihraç edilmeyi sığdırmıştı. Bütün bu zor zamanlara tanıklık eden eşi Rojbin Şahin, “Mehmet, inandığından asla vazgeçmeyen, kişiliğinden asla ödün vermeyen mücadeleci bir insandır” ifadelerini kullandı.

Rojbin Şahin, eşi Mehmet Şahin’in mücadelesini Duvar’a anlattı.

KUMÇATI’DA OSMAN AĞA DİYE BİRİ...

Rojbin Şahin

Rojbin Şahin eşinin hayat hikayesinden bahsederken şöyle konuştu, “Mehmet, Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı İslamköy’de, bir çiftçi ailenin sekizinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Liseyi Ergani Yatılı Öğretmen Lisesi’nde okudu ve daha sonra Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi'ni bitirdi. Ardından Şırnak’ın Kumçatı beldesine sınıf öğretmeni olarak atandı.

Kumçatı ilçesinde 7 yıl görev yaptı. O dönemde Şırnak’ta aşiret reisi Osman Ağa diye biri vardı. 1995 seçimlerinde tüm oyların DYP’ye verilmesi için baskı yapıyordu. Başka partilere oy veren 4 aileyi köyden kovan bir ağaydı. Kurulan altı seçim sandığından birinin başkanı Mehmet’ti. O sandıkta her partiye oy çıkmıştı ve bu durum Osman Ağa’nın hoşuna gitmemişti. Görevini yapan memurunu sahiplenmesi gereken devlet, Mehmet’i Sinop’a sürgün etti. Ancak öğrencilerin ve köy halkının tepkisi üzerine Sinop’a gönderilmedi.”

'KOMPLO KURULDU, 5 AY CEZAEVİNDE KALDI'

Mehmet Şahin'in 1999 seçimlerinde bir kez daha sandık başkanı seçildiğini söyleyen eşi, "Bu kez Osman Ağa yerine jandarma müdahale ediyordu sandıklara. HADEP’e oy çıkması halinde beldenin yakılacağını ve oy verenlerin tespit edilip içeri alınacakları söyleniyordu. Mehmet bu seçimlerde hukuksuzluklar yapıldığını il seçim başkanı yargıcına iletti. Ancak yargıç hiçbir şey yapmadı. Bu esnada Mehmet askerlerle tartışmaya girdi ve kısa bir süre sonra, 9 Nisan 2001 yılında evimize baskın yapıldı. 3 kızımız var. Cansu, Nujiyan ve Rozerin. O gün çok korkmuşlardı. Elektrikler kesikti. Komutanın, ‘Jeneratörü çalıştırın’ demesi üzerine elektrikler yandı. Kalaşnikof tüfeği, şarjör, telsiz, ERNK bayrağı ve yasaklı yayınlar evde bulunmuş gibi zapta geçirip Mehmet’in imzalamasını istediler. Ancak Mehmet imzalamadı. Bunun üzerine onu alıp nezarete koydular. Ardından Diyarbakır 3. No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargıladı. 5 aylık cezaevi sürecinde birçok işkenceye maruz kaldıktan sonra tahliye edildi. Daha sonra ifade edilen iddiaların komplo olduğu anlaşıldı ve beraat kararı verildi.

Mehmet o süreçte işten atılmıştı ve sağlığı bozulmuştu. Ekonomik olarak çok zor günler geçirdik. Çünkü ne sosyal güvencemiz vardı ne de bir birikimimiz. Bu süreçte Mehmet, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nda (TİHV) 8 ay tedavi gördü. Beraat kararından sonra göreve iade edildi ancak Sinop’a gönderildi. Ardından 2007 yılında Diyarbakır’da Hasan Paşa İlköğretim Okulu’na tayin edildi” dedi.

‘AİHM TÜRKİYE’Yİ MAHKÛM ETTİ’

Mehmet Şahin

Rojbin Şahin yaşananların devamını şöyle aktardı, “Mehmet mücadeleci bir insandır ve kendisine yapılan haksızlığa karşı sessiz kalmadı. Kendisine işkence edenler hakkında ve haksız yere tutuklandığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. İç hukukta adalet sağlanmayınca Mehmet, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. AİHM, 7 yıl sonra Türkiye’yi, ‘özgürlük ve güvenlik’ hakkını ihlalden mahkûm etti.”

‘DTK’DEN CEZA VERİLDİ’

“Mehmet Diyarbakır’a geldikten sonra Kurdi-Der’de anadil üzerine çalışmalar yürüttü ve Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Gün TV’de Zazaca program yapmaya başladı. Ancak hakkında, 2010 ile 2013 yılları arasında Demokratik Toplum Kongresi’nde (DTK) yürüttüğü iddia edilen faaliyetler, katıldığı ve yaptığı basın açıklamaları gerekçe gösterilerek, ‘örgüt kurmak ve yönetmek’ suçlamasıyla dava açıldı. Bu davanın geçen sene sonuçlandı ve 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. O süreçte yasal olan çalışmalar illegalize edilerek cezalar verildi.”

'EMEKLİ OLMASINA 3 YIL VARDI, İHRAÇ EDİLDİ'

“Kamu Emekçileri Sendikası’na (KESK) bağlı Diyarbakır 1 No’lu Eğitim-Sen üyesi ve 22 yıllık öğretmen olan Mehmet, emekliliğine 3 yıl kalmışken, 2016 yılında KHK ile ilk ihraç edilenlerden oldu. Meclis’te OHAL Komisyonu kurulmuştu ancak komisyondan bir netice alınamadı. Birçok kez itiraz başvurusunda bulunduk. Ancak bu duruma dair itirazlarımız reddedildi. İtiraz sebebi o süreçte Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ‘örgüt üyeliği’ davasıydı. Bu gerekçe gösterilip reddedildi ancak halen dava devam ediyordu. Hem ceza davasından aldığı mahkûmiyet hem de ihracına ilişkin açtığı dava şu an istinaf aşamasında.”

'TAHLİYE EDİLMELERİNİ BEKLİYORUZ'

“Kızım Avukat Rozerin Şahin Özek, ifadesi alındığı esnada babasının yanındaydı. Mehmet ve arkadaşları daha önce verilen gizli tanık ifadeleri referans alınıp tutuklandılar. Mehmet, Gün TV, Azadiya Welat, Red Ajans, Xwebûn gazetesinde çalıştı. Pel Prodüksiyon için 'Sterka Sibê' (Sabah Yıldızı) adlı sabah programını sunuyordu. Televizyonda yaptığı programları bir suç delili gibi gösterip gazetecilik faaliyetlerini yargılıyorlar. Avukatlar tutukluluğa itirazda bulundular. Mehmet ve arkadaşlarının tahliye edilmelerini bekliyoruz.”