Rönesans Rezidans davası: Bina kusursuzsa niye yerin dibine gömüldüm?

Rönesans Rezidans'ın ikinci duruşması bugün görüldü. Müteahhit depremi suçlarken, tutuklu sanıklardan Bülent Seküçoğlu kalp krizi geçirdi. Sanık avukatının yeni bilirkişi raporu talebi reddedildi.

Fotoğraf: ANKA
Google Haberlere Abone ol

HATAY - Hatay'da 'cennetten bir köşe' sloganıyla satılan ve 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 296 kişinin ölümüne neden olan Rönesans Rezidans davasının ikinci duruşması Hatay 5'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

İddianamede tutuklu sanıklar rezidansın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun, yapı denetim şirketinin yetkilileri Mehmet Haşim Eraslan ve Bülent Seküçoğlu ile kontrol elemanı Önder Artun, tutuksuz sanıklar yapı denetim şirketinin yetkililerinden A.K., inşaat teknikeri İ.D. ve şantiye şefi B.M. ile müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun'un kardeşi ve rezidansın statik proje sorumlusu, şantiye şefi ve şirket ortağı firari Hüseyin Yalçın Coşkun hakkında, 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istendi.

Saat 10.00 gibi başlaması gereken duruşma 10.30 gibi başladı. Duruşmaya, gazeteciler ve rezidansta hayatını kaybedenlerin yakınları katıldı.

Duruşma, rezidansta vefat edenlerin yakınlarının konuşmasıyla başladı.

'CENAZELER İLK RAPORU DOĞRULUYOR'

Rönesans Rezidans'ta kardeşini kaybeden bir kişi depremden 6 gün sonra 12 Şubat tarihinde alınan örneklerle çıkan bilirkişi raporunun başsavcı eşliğinde alındığını belirterek, "Özenle alındı ve doğru bir rapor olduğunu düşünüyorum. Karşı taraf bu rapora itiraz ediyor, yeni rapor istiyor. Biz kesinlikle bu raporun baz alınmasını istiyoruz. Kardeşim kumdan boğulmuştu. Enkazdan çıkan cenazeler bu raporun doğru olduğunu kanıtlıyor" dedi.

Bahsi geçen 12 Şubat tarihinde rezidans enkazından savcı ve baro heyetiyle alınan karot testinin sonucuna göre, rezidansta un gibi dağılan, kalitesiz beton kullanıldı.

'BENİM CANLARIMIN BİR MEZARI BİLE YOK'

Rönesans Rezidans'ta enkazda kalan ve ablasıyla yeğenini kaybeden Cemile İncili, "Ben müteahhit Yaşar Bey'e soruyorum. Binada hiçbir kusur olmadığını, en iyi şekilde yaptığını söylüyor, orta blokta oturan ben neden dört kat yerin dibine girdim? Orta blok nasıl önce yıkılır ve diğer binaların üstüne düşer. Mezarlık kompleksini yaptığını söyledi, inşallah onun canları da o mezara girer. O şu an nefes alıyor, benim canlarımın bir mezarı dahi yok" diye konuştu.

'TAKSİRDEN DEĞİL KASTTAN YARGILANMALILAR'

Müşteki avukatlardan Cihat Açıkalın, müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun'un itiraz ettiği 12 Şubat'ta karot örneği alan heyetle beraber olduğunu ve titizlikle alındığını, bu raporun baz alınması gerektiğini söyledi. Açıkalın, sanıkların 'bilinçli taksirden değil de 'olası kasttan' yargılanmasını talep etti.

Mahkeme devam ederken tutuklu sanık Yapı Denetim şirketi yetkilisi Bülent Seküçoğlu kalp krizi geçirdi, hastaneye kaldırıldı. Bu nedenle mahkemeye bir süre ara verildi. Aranın ardından sanıklara söz verildi.

Rönesans Rezidans'ın inşaatında işçi olarak çalışan ve şirketin 20 senelik işçisi İbrahim Dahioğlu, bir önceki duruşmada söylediklerine ek yapmayacağını belirtti. İlk duruşmada, resmiyete proje müdürü olsa da hiçbir zaman müdürlük yapmadığını belirten Dahioglu, "Müteahhit Yaşar Coşkun'la 20 senedir çalışıyoruz. Bana güvendi,proje müdürü yaptı, benim bu konularda bilgim de yok" demişti.

MÜTEAHHİT COŞKUN: KUSUR YOK DEPREM ŞİDDETLİYDİ

Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılan tutuklu müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun, konuşmasına 6 Şubat tarihli depremde yaşamını yitirenlere rahmet dileyerek başladı. Rönesans'ta vefat eden insanların acısını paylaştığını belirten Coşkun, ilk duruşmada söylediği gibi yine rezidansta çok kaliteli malzemeler kullandığını, o dönemin yönetmeliğine uyduğunu vurguladı. 12 Şubat tarihinde rezidanstan alınan karot örneği ile hazırlanan bilirkişi raporuna itiraz eden Coşkun, "Depremin şiddeti çok yüksekti. Şöyle bir örnek vermek istiyorum. Bir koltuk yaptığınızı düşünün. Ortalama 80 kilo ağırlığı düşünerek yaparsınız. Bu koltuğa 300 kilo oturursa koltuk çöker. Depremin etkisi de böyle oldu" şeklinde konuştu.

Coşkun, binaya beton döküm aşamasındaki beton kalitesinin bilirkişiye gönderilmesini istedi. Mehmet Yaşar Coşkun'un avukatı de ilk alınan karot testiyle hazırlanan bilirkişi raporunun doğruyu yansıtmadığını, şiddetli deprem sonrası alınan betondan, demirden doğru bir analiz çıkmayacağını, yeniden bilirkişi raporu hazırlanmasını istedi.

Yurt dışına çıkarken yakalanıp tutuklanan Mehmet Yaşar Coşkun'un kardeşi Hüseyin Coşkun Karadağ'a kaçtı. Hüseyin Coşkun hala firari. Bir önceki duruşmada müteahhit Coşkun, kaçmadığını, Karadağ'da sattığı dairelerin tapularını vermeye gittiğini söylemişti.

Duruşma, sanık ve sanık avukatlarının savunmalarıyla devam etti.

Duruşma sonunda tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına, vefat edenlerin yakınlarının 'olası kast'la yargılanmaya ilişkin talebinin gelecek celse değerlendirilmesine karar verildi. Öte yandan sanık ve sanık avukatının yeniden bilirkişi raporu alma talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

Bir sonraki duruşma 24 Ekim'de yapılacak.