Rusya basını nükleer alarm emrini tartışıyor: Nükleer savaş insanlık için henüz olası değil

Rusya gazeteleri bugünkü haberlerinde Batı'nın ekonomik yaptırım kararlarının etkilerine geniş yer verdi. Türkiye'nin Montrö Sözleşmesi'ni devreye sokması halinde sivil gemilerin akıbeti de gündemde.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Ukrayna kriziyle birlikte Batı ülkelerinin Rusya'ya dönük peş peşe yaptırım kararları ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "nükleer güçleri alarma geçirme kararı" bugün Rusya basınında da geniş yer buldu. Rusya gazetelerinde çıkan haberlerde Türkiye'nin Montrö Sözleşmesi'ni uygulama adımları, Almanya-Rusya arasında askıya alınan Kuzey Akım-2 projesinin akıbetiyle ilgili görüş ve değerlendirmelere de yer verildi. 

'NÜKLEER SAVAŞ İNSANLIK İÇİN HENÜZ OLASI DEĞİL'

Nezavisimaya gazetesi Putin'in Nükleer Caydırıcı Kuvvetleri'ne "yüksek alarm" emri vermesine ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı bir haber yayınladı. "Rusya ile Batı arasında nükleer bir savaş olası değil" vurgusu yapılan haberde, bu konuyla ilgili akademisyen görüşüne de yer verildi. Moskova Devlet Üniversitesi'nde siyaset bilimi çalışmaları yürüten akademisyen Andrey Sidorov, "Dünyanın olası bir nükleer savaş koşullarında olmadığını" savundu. Sidorov, "2022 yılında olası bir nükleer saldırının insanlık üzerindeki sonuçlarının tam olarak hesaplanmadığını" da sözlerine ekledi.

Japonya Başbakanı Şinzo Abe'nin "Rusya'nın nükleer savaş tehdidine karşılık ABD ve NATO'yla nükleer silah faaliyetlerinin artırılması gerektiği" yönündeki sözlerini de değerlendiren akademisyen Sidorov, Japonya hükümetinden yapılan bu açıklamanın "Çin'i Rusya'dan daha fazla kızdırdığı" görüşünü paylaştı. Sidorov, "Pekin, nükleer savaş başlıklarının Japonya'ya konuşlandırılması olasılığına rağmen hala endişelenecek ciddi bir neden olmadığına inanıyor" ifadelerini kullandı.

'AVRUPA'NIN SON BİR ADIMI KALDI: TOPYEKÛN AMBARGO'

Gazete, "ABD ve Avrupa'nın yaptırım mühimmatı tükeniyor" başlıklı bir haber de yayınladı. Haberde, ABD ve Avrupa'dan peş peşe gelen yaptırım kararlarına ilişkin Moskova'nın bir plan hazırlığında olduğu belirtildi. "Avrupalı liderler, Rusya Federasyonu'na dönük yaptırım baskısını artırma sözü verdi. Washington, krizin gelişimine bağlı olarak yaptırımların sıkılaştırılabileceğini veya hafifletilebileceğini söylüyor. Rusya hükümeti ise yakında Rus ekonomisini desteklemek için bir plan sunacak" denilen haberde, Rusya'dan ekonomi uzmanlarının görüşleri de yer aldı.

Habere göre, Rusya'da uluslararası bankacılık sistemine bağlı yatırım kuruluşlarından Esperio'nun yetkilisi Anton Bykov, gazeteye verdiği demeçte Rusya'ya dönük yaptırımları "yaptırım savaşı" olarak nitelendirdi. Bykot, "Yaptırım savaşının bir mantığı var, uygulanan kısıtlamaların artırılacağına işaret ediliyor. Ancak Rus altın ve döviz rezervlerinin bloke edilmesinden sonra Batı'nın son bir adımı kaldı, o da topyekûn bir ambargo kararı" diye konuştu. 

Batı ülkelerinin Rusya'ya karşı henüz topyekün bir ambargo kararı uygulamaya hazır olmadığını belirten Bykot, "Ukrayna elbette önemli ancak ne Avrupa ülkeleri ne de ABD kendi makroekonomik istikrarını onun uğruna riske atmaya hazır değil. Batı'nın şu anda ana yaptırım kararlarını tükettiğini esas olarak söyleyebiliriz" dedi.

Haberde, bir diğer yatırım şirketi Univer Capital'in görüşlerine de yer verildi. Habere göre, şirketin direktörlerinden Artem Tuzov, yaptırım kararlarının sonunun gelmeyeceğini şu sözlerle savundu: "Dünya yeni bir Soğuk Savaş dönemine doğru gidiyor. Rusya üzerindeki baskı sonsuz olacak. Asya'daki Çin liderliğindeki güç bloğu mevcut çatışmaları engelleyebilir."

'KREMLİN AB'NİN UKRAYNA'YA DESTEĞİNİ SAKİNCE KARŞILADI'

Bir diğer Rus gazetesi Vedomosti de Ukrayna'nın Avrupa Birliği (AB) üyeliği talebine ilişkin görüşlerin yer aldığı bir haber yayınladı. "AB, Ukrayna'nın üyelik başvurusunu destekliyor" başlıklı haberde, Avrupa Parlamentosu'nda dün yapılan toplantıda Ukrayna'ya verilen destek değerlendirildi.

Habere göre, Kremlin söz konusu parlamentodan Ukrayna'ya verilen desteği "sakince karşıladı". Haberde, "Rusya, Avrupa Birliği'ni askeri-politik bir blok olarak görmüyor ve bu nedenle Ukrayna'nın AB üyeliğine başvurmasını stratejik güvenlik meselesi olarak değerlendirmiyor" yorumu yer aldı. 

Gazeteye konuşan Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi'nin askeri uzmanlarından Aleksander Yermakov ise Ukrayna'nın Avrupa Birliği'ne hızlı bir şekilde kabulünün olası olmadığını savundu. Yermakov, "Ukrayna AB'ye hızla kabul edilecek bile olsa Rusya'nın operasyonunun gidişatını etkilemeyecek gibi görünüyor. Ancak gerçekleşse bile, Brüksel Ukrayna'ya gerçek askeri yardım sağlamayacaktır" diye konuştu.

AB'nin ortak savunma faaliyetlerinin henüz "emekleme" aşamasında olduğunu da ifade eden Yermakov, "Avrupa ülkelerinin savunma politikalarının NATO'dan bağımsız olmadığını" vurguladı. Gazeteye konuşan bir diğer askeri uzman Aleksandr Kamkin ise Ukrayna'nın halihazırda AB aday üyeliğinin onaylanmasının 3-6 ay gibi bir zaman alacağını ifade etti. Kamkin, Ukrayna'nın Rusya'yla müzakerelere devam etmesinin çıkarına olacağını kaydetti.

'MONTRÖ, TİCARET GEMİLERİNİN GEÇİŞİNİ ETKİLEMEYECEK'

Vedomosti gazetesi, Ankara'dan boğazlar konusunda Montrö Sözleşmesini hatırlatan açıklamalara ve buna ilişkin değerlendirmelere de yer verdi. "Türkiye boğazları savaş gemilerine kapatıyor ancak sivil deniz taşımacılığı etkilenmiyor" başlığıyla sunulan haberde, uzmanların "Rusya'nın Karadeniz limanlarından kalkan yük gemilerinin Türkiye'nin kararından etkilenmeyeceğini" söylediği aktarıldı. 

'BOĞAZLARIN KAPATILMA HAMLESİ RUSYA'NIN OPERASYONU İÇİN ÖNEMLİ'

Habere göre, Rusya Bilimler Akademisi Doğu Araştırmaları Enstitüsü'nde araştırmacı olan Amur Gadzhiev, Türkiye'nin boğazlar konusundaki tutumunun "NATO üyesi ve AB'nin ortağı" olması bakımından "mantıklı" olduğunu söyledi.

Akademisyen Aleksey Kupriyanov da gazeteye verdiği demeçte, "Boğazların Türkiye tarafından kapatılmasının Rusya'nın Ukrayna'daki operasyonunun dinamiklerini etkileyeceğini" söyledi. Kupriyanov, "Boğazların kapatılmasına ilişkin Montrö Sözleşmesi hükümleri sivil ticaret gemileri için geçerli değil. Ancak Türkiye, sivil gemilerin geçişlerini yavaşlatabilir" ifadelerini kullandı.

'LOJİSTİK SEKTÖRÜNE YAPTIRIMLAR TÜM TEDARİK ZİNCİRİNİ ETKİLEYECEK'

Kommersant gazetesi de Rusya'ya yönelik izole kararlara ilişkin uzman görüşlerine yer verdi. "Rusya dünyada ticaretten men ediliyor" başlıklı haberde, dünya pazarında büyük yer tutan Rus lojistik faaliyetlerine ilişkin yaptırım kararlarının küresel etkileri olacağı vurgulandı.

Haberde, "Toplam küresel pazar payı yüzde 46,9 olan dünyanın önde gelen üç konteyner hattı Rusya pazarından ayrıldı. Analistlere göre, lojistik pazarında büyük ve derin bir yeri olan Rus şirketlere dönük tecrit hamleleri beklenmedik bir şeydi ve yaptırım kararları tüm tedarik zincirini bozabilir" denildi. Gazeteye konuşan ekonomi analisti Maria Nikitina, "Mevcut tedarik zincirindeki parçalanmalar bu piyasada yer bulan tüm şirketler için kritik olacak" dedi.

'KUZEY AKIM-2 PROJESİNİ YÜRÜTEN ŞİRKET İFLAS ETMEDİ'

Rus haber ajansı Interfax ise Almanya'yla Rusya arasında doğalgaz hattı projesi Kuzey Akım-2'nin (Nord Stream-2) askıya alınması sonrası projeyi yürüten Rus şirketin iflas ettiği yönündeki iddialara yer verdi. Projenin işletmeci Gazprom'un yan kuruluşu olan Nord Stream 2 AG şirketinin ABD yaptırımları listesine alınması sonrası bir dizi önlem aldığı belirtilen haberde, şirketin açıklamasına da yer verildi.

Söz konusu şirket, konuya ilişkin açıklamasında "İflas başvurusunda bulunduğumuza dair basında çıkan haberler doğru değil. Yalnızca ABD yaptırımlarının ardından şirketin çalışanları ile sözleşmeleri feshetmek zorunda kaldık" dedi. (DIŞ HABERLER)

Etiketler rusya ukrayna