Rusya basınında geçen hafta: Paşinyan bir kez daha gösterdi, Ermenistan Rusya yerine AB’yi seçiyor
Paşinyan Alman hükümetine AB misyonunun Ermenistan’a yerleştirilmesine katkılarından ötürü teşekkür etti, Güney Kafkasya’da güvenliği tesis edecek olanın Avrupa misyonu olduğuna emin olduğunu söyledi.
Hazal Yalın
Bu haftanın seçkisi birbiriyle pek az ilişkisi olan dört başlıktan oluşuyor.
Vestik Kavkaza’nın imzasız yazısı, Ermenistan hükümetinin AB sivil misyonunu ülkeye davet etmekle kalmayıp bunu açıkça Rusya’yı etkisizleştirmenin aracı haline getirmeye çalıştığını ileri sürüyor. Alıntıladığım başlık, yazının özgün başlığı.
EurAsia Daily, Putin’in 19 Ekim kararnamesine dayanarak sıkıyönetim ilan edilen federal bölgelerde (Rusya Federasyonu bünyesine katılan dört bölge) devletin savunma siparişlerinin ihlal edilmesi halinde hisse ortaklıklı şirketlere kayyım atamayı mümkün kılan 3 Mart kararnamesini inceliyor. 19 Ekim kararnamesi yayınlandığı gün bunun büyük önem taşıdığını vurgulamış ve şöyle yazmıştım: “Kararname, başta 4 yeni oblast ve bunlara komşu oblast ve kraylar olmak üzere, idareye (valilikler) hükümet ve başkanlık idaresiyle koordinasyon içinde sosyal hayattan (en önemlisi) ekonomiye kadar müdahale (ucu açık: müsadereden yönlendirmeye kadar) yetkisi veriyor. Bundan sonrası için (ne kadar kararlılıkla ve ne amaçla uygulanacağına dair) öngörüde bulunmak güç; ama örgütlenen şey, çok açıkça GKO’yu çağrıştırıyor ve dahası, belli ki GKO örnek alınmış.” GKO (Devlet Savunma Komitesi), Büyük Anavatan Savaşı sırasında bütün yetkileri elinde tutan en yüksek devlet organı.
Yeri gelmişken: Rusya’da sıkıyönetim ancak dış saldırı veya saldırı tehdidi halinde ilan edilebilir. İç tehdit halinde (darbe girişimi, afet, sosyal kargaşa, vb.) olağanüstü hâl kabul edilir.
Rusya Adalet Bakanlığı tarafından “yabancı acentası” kabul edilen Rosbalt, Merkez Bankası’nın TL/ruble ve Hong Kong doları/ruble döviz çiftlerinde anlaşmalı vadeli sözleşmelerle işleme başladığını haberleştiriyor. Bu paralara hem kurumsal yatırımcıların hem de özel kişilerin ilgisinin artmakta olduğu vurgusu dikkat çekici.
Nezavisimaya Gazeta’nın kıdemli Ortadoğu uzmanı İ. Subbotin ise Katar’ın “deprem yardımları” bahanesiyle Suriye’nin kuzeyinde şehir inşa etmek için Ankara ile mutabakat imzaladığını belirtiyor ve bunun, “muhalefetin” elinde tuttuğu anklavların imarını amaçladığını vurguluyor. Subbotin’in görüştüğü Anton Mardasov’a göre de Katar, Suriye’ye ilişkin eski uzun vadeli emellerinden vazgeçmiş değil.
'Paşinyan bir kez daha gösterdi: Ermenistan Rusya yerine AB’yi seçiyor'
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan perşembe günü Almanya’ya AB misyonunun Ermenistan’a yerleştirilmesindeki katkılarından ötürü şükranlarını ifade etti ve Erivan’ın AB ile ilişki kurmak niyetinde olduğunu açıkladı.
Berlin’de basın toplantısında konuşan Ermenistan başbakanı, şansöliye Olaf Scholz nezdinde Alman hükümetine Avrupa Birliği misyonunun Ermenistan’a yerleştirilmesine katkılarından ötürü teşekkür etti. Paşinyan, Güney Kafkasya’da güvenliği tesis edecek olanın Avrupa misyonu olduğuna emin olduğunu da ifade etti.
AB sivil misyonunun Ermenistan’daki faaliyeti bir anlaşmayla düzenlenecek; ancak anlaşma henüz imzalanmadı.
Paşinyan konuşmasında, demokratik bir ülke olarak Ermenistan’ın, batının yaptırımlarının etrafından dolanmakta Rusya’ya yardımcı olmayacağını, tersine, yaptırımları uygulayacağını da açıkladı. Paşinyan, şeffaflığın Erivan için son derece önemli olduğunu söyledi ve hakikatin, Ermenistan’ın batının yaptırımlarının etrafından dolanmasında Moskova’ya yardım edildiğine dair konuşmaların “tam tersi” olduğunu ekledi.
Ermenistan batı yanlısı bir yol tutuyor. Başbakan Paşinyan’ın dediğine göre AB ve Ermenistan arasındaki dış ticaret geçtiğimiz yıl arttı. Paşinyan, Avrupa ile karşılıklı dış ticaret hacminin artma nedenlerinden birinin, Ermenistan’ın Avrupa Birliği ile ilişkileri tesis etmek istemesi olduğunu düşünüyor.
Belirtelim: Rusya, Ermenistan’daki AB misyonunun durumu sadece zorlaştıracağından ve Azerbaycan ile Ermenistan’ın ilişkilerinin düzelmesine engel olacağından emin. (Vestik Kavkaza, 2 Mart)
'Sıkıyönetim bölgelerinde şirketlere kayyım tehdidi'
Rusya’da devletin savunma siparişlerindeki yükümlülüklerini yerine getirmeyen hisse ortaklıklı şirketlerin ortak ve yönetim yetkileri dondurulacak, bunlara kayyım atanabilecek. Bu tür şirketlerin yönetim teşkilatları Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın teklifleri temelinde tespit edilecek. İlgili kararname bugün (3 Mart) Rusya Başkanı V. Putin tarafından imzalandı.
Sıkıyönetim mevzuatının sağladığı imkânlar çerçevesinde kabul edilen belge, devlet savunma siparişleri kapsamındaki erzak, iş veya hizmetleri yürütenleri ilgilendiriyor.
Kararnameye göre şirketlerin savunma sözleşmelerindeki yükümlülüklerini, keza mamul tedarikini ihlali halinde “sıkıyönetimin iptaline kadar” bu şirketlerin hissedarlarının hakları ve yönetim organlarının yetkileri dondurulacak. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın teklifleri temel alınarak yönetici bir teşkilat tespit edilecek, şirketin yönetici organlarının yetkileri, keza hissedarlar kurulunun veya icra heyetinin yetkileri buna geçecek. ...
Başkanlık kararnamesinde, “Rusya Federasyonu hükümetinin, Federasyon Askeri-Sınai Komisyon kurulu nezdinde, sıkıyönetim döneminde devlet savunma siparişlerinin yerine getirilmesine katkıda bulunan hisse ortaklıklı şirketlerin faaliyetleri meselesinde çalışma grubu oluşturmakla yetkilendirildiği” belirtiliyor. Bu çalışma grubu devlet savunma siparişlerine katılan şirketlerin faaliyetlerinin değerlendirmesini yapacak ve “bu tür hisse ortaklıklı şirketlerin katılımcılarının (hissedarlarının) haklarının dondurulmasıyla ilgili meselelerde bir tutum” belirleyecek. Çalışma grubunun kararları temelinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığının ilgili normatif-hukuki yönetmelikleri yayınlanacak.
Hükümet, yükümlülüklerini ihlal eden girişimlerin işçi haklarının korunması ve bu şirketlere yatırılan bütçe fonlarının korunması için zaruri tedbirleri almakla da yetkilendiriliyor.
Şu an itibariyle sıkıyönetim, 19 Ekim 2022 tarihli başkanlık kararnamesine göre Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri ve Zaporoje ve Herson oblastlerinde geçerli. (EurAsia Daily, 3 Mart)
'Moskova borsasında Türk lirasının popülaritesinde artış'
... Rusya Merkez Bankası salı günü, iç pazarda 27 Şubat itibariyle 89 milyar ruble döviz satıldığını açıkladı. 22 Şubat itibariyle de satış hacmi 9 milyar rubleydi. Maliye Bakanlığı daha önce, 7 Şubat ile 6 Mart arasında döviz satışı için 160,2 milyar ruble gönderileceğini açıklamıştı; buna göre günlük satış hacmi 8,9 milyar rubleye eşit.
Maliye Bakanlığı 13 Ocak’tan sonra yeni bütçe kuralları çerçevesinde iç pazarda döviz satışına yeniden başlamıştı. Döviz alım satım işlemleri Merkez Bankası tarafından Moskova Borsası’nın döviz bölümünde “Çin yuanı-ruble” enstrümanında yapılıyor.
Rusya Federasyonu'nun uluslararası rezervlerinin hacmi 17 Şubat itibariyle 582,1 milyar dolar. Bu, bir önceki haftaya göre 6,9 milyar dolar yani yüzde 1,2 azalma anlamına geliyor. ...
Rusya mali düzenleyicisi 1 Mart’tan itibaren bankaların zorunlu rezervlerini de yükseltti. Açıklamaya göre bu tedbire kredi kuruluşlarının bilançolarının milli paraya geçirilmesi eğilimini korumak için de başvuruldu.
Moskova Borsası 1 Mart’tan itibaren TL/ruble ve Hong Kong doları/ruble döviz çiftlerinde anlaşmalı vadeli sözleşmelerle işleme başlıyor. Moskova Borsası yeni sözleşmelere başlanmasının bu dövizlerin popülaritesinin artmasıyla ilişkili olduğunu belirtiyor. Yeni enstrümanların en geniş müşteri yelpazesini hedeflediği ve hem kurumsal yatırımcılar hem de özel kişiler için ilginç olacağı vurgulanıyor.
Öte yandan Kremlin basın sözcüsü Dmitriy Peskov, kilit para birimi olarak doların yerine bir başkasını koymaya yönelik uluslararası mutabakata yönelik girişimlerin Rusya için henüz zamansız olduğunu düşünüyor. Peskov İzvestiya’ya verdiği mülakatta, Rusya’nın böyle bir anlaşma fikrini ortaya sürmeye hazır olup olmadığı sorusuna şu cevabı verdi: Ben teorik olarak Rusya’nın bunu şu an yapmaya hazır olduğunu düşünüyorum, ama yetiştirmek için şansımız yok. Zamana ihtiyacımız var.”
Peskov, “dedolarizasyonun devam ettiğini”, bunun nedeninin de temel rezerv para birimi olarak dolar ihraççısına güvenin yıkılması olduğunu ifade etti. Peskov’a göre ülkeler, kendi milli paralarına dayanarak ödemelerini gerçekleştirmek için yeni seçenekler üzerinde tedricen çalışmaya başladılar. ... (M. Makarov / Rosbalt, 1 Mart)
'Katar Suriye’de şehir inşa etmek için Türkiye ile mutabakat imzaladı'
Katar, şubat ayındaki büyük depremden zarar görenler için Suriye’nin kuzeybatısında bir şehir inşa etme planı olduğunu açıkladı. Emirliğin dışişleri açıklamasında yetkililerin Suriye Devlet Başkanı Başar Esad’a yönelik tutumunda değişiklik olmadığı vurgulanıyor. Resmi beyanlardan anlaşıldığına göre insani yardım Türkiye’nin protektorasındaki bölgelerden birinden gerçekleştirilecek. Uzmanların görüşüne göre Katar Suriye dosyasına siyasi ve iktisadi bir aktör olarak dönmeyi hedefliyor. ...
Dışişleri Bakanı Maced el-Ansari’nin dediğine göre Katar inisiyatifi Suriye’nin kuzeybatısında ... 70 bin kişilik bir “entegre şehir” kurmayı öngörüyor. El-Ansari ilgili mutabakatların, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin kuzey bölgelerini kendi sorumluluk alanında tutan Türkiye tarafıyla imzalandığını da açıkladı. Bir başka deyişle Katar’ın inisiyatifi muhalif anklavların altyapılarının imarında bir adım olacak. ...
Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi uzmanı ve Washington’daki Ortadoğu Enstitüsü (MEI) davetli araştırmacısı Anton Mardasov’a göre ... eski siyasi çizgisine bağlılığını sürdüren Doha, Suriye’de uzun vadeli hedefler peşinde. Mardasov, merkezi hükümet tarafından kontrol edilen bölgelerdeki iktisadi ve sosyal şartların istikrarlı bir şekilde kötüleşmekte olduğunu, bunun sonucu Şam’ın eninde sonunda muhalefetle veya muhalefetin menfaatlerini temsil eden kimselerle diyalog geliştirmek meselesiyle karşı karşıya kalacağını düşünüyor. Katarlıların buna oynuyor olmaları da gayet mümkün. (İ. Subbotin / Nezavisimaya Gazeta, 2 Mart)