Rusya basınında geçen hafta: 'Türkler vaktinde ayıldı'
Tsargrad'a konuşan siyaset bilimci Andrey Perla, tahıl anlaşmasında Ukrayna'nın Türkiye'ye yönelik 'askeri eskortluk' talebini değerlendirdi. Perla, "Türkler vaktinde ayıldı" dedi.
Hazal Yalın
Haftanın seçkisinde Belarus Ticaret ve Sanayi Odası’ndan Denis Meleşkin’in mülakatı geniş yer tutuyor. Belarus’un özel ve devlet şirketleriyle yurtdışına açılma ve özellikle elektronik sektöründeki gelişmeleri dünyaya taşıma siyasetinin giderek daha güçlü bir momentum kazandığı anlaşılıyor. EADaily, Kafkaslardaki durumu, ön mutabakatı sağlanmış olan Ermenistan topraklarından geçecek Nahçıvan demiryolu çerçevesinde inceliyor; ancak bölgedeki durum ve Dağlık Karabağ’ın (Zaharova’nın sert sayılabilecek açıklamalarına da konu olan) Azerbaycan tarafından bloke edilmekte oluşu, mutabakatların gerçekleşmesini zorlaştırıyor. Tsargrad ve Kommersant ise hububat anlaşmasını ele almış. Tsargrad, Kiev rejiminin Köstence limanını ihracat için kullanma umudunun bu limanın kapasitesi yüzünden gerçekleşmesi zor olduğunu, Türkiye’nin ise 'vaktinde ayıldığını' söylüyor. Kommersant da aşağı yukarı aynı görüşte. Bununla birlikte batının, Erdoğan’ın Putin’le bir ortak yol bulabileceğine olan umudunu koruduğunu ileri sürüyor.
'Belarus, dünyaya daha çok açılıyor'
Belarus Ticaret ve Sanayi Odası (BelTPP) Başkan Yardımcısı Denis Meleşkin, 2023’ün ilk yarısında iş dünyasını destekleme tedbirleriyle ilgili rapor sundu. ... Meleşkin şöyle dedi:
“Dışarıdan yaptırım baskısına rağmen BelTPP ihracatçıların yeni pazarlara açılmasına ve tedarik coğrafyasının genişlemesine aktif bir şekilde katkıda bulunmaya devam ediyor. Yılın ilk yarısında... 38 ülkeden iş çevrelerinin temsilcileriyle dış iktisadi nitelikte toplam 277 etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliklerin çoğunluğu Belarus diplomatlarının aktif katkısı ve doğrudan katılımıyla gerçekleştirildi.”
BelTPP sistemiyle yurtdışına 38 iş ziyareti örgütlendi, Belarus’a 29 yabancı heyet kabul edildi, yurtdışında 17 sergi ve 2 fuar açıldı. Meleşkin’e göre: “Bu yıl Sırbistan, Cezayir ve Yekaterinburg’daki İNNOPROM’da üç ulusal sergi açtık. Şanghay’daki sergiye katılım hazırlıkları için çalışmalar da aktif şekilde devam ediyor. Yılın ilk yarısında Belarus üreticileri Azerbaycan, Kazakistan, Rusya, Özbekistan, Zimbabve, Çin, Katar, BAE ve Türkiye’de 14 uluslararası, uzmanlığa dayanan ve önemli sergide yer aldılar. Bu sergi etkinliklerine 270’ten fazla Belarus girişimci ve teşkilatı katıldı.”
Avrasya Ekonomik Komisyonu ile işbirliği de hükümetler arası seviyedeki faaliyete katılımla birlikte kesintisiz devam ediyor. Meleşkin şöyle diyor: “Temsilciler ağını yurtdışına yayıyoruz (şu anda BelTPP’nin 43 temsilcisi dünyanın 34 ülkesinde çalışıyor), işletme eğitimi veriyoruz. Yerli işletmelerin uluslararası elektronik ticaret platformlarına girişleri için ihracat e-ticareti konusunda danışmanlık yapılmasına da özel bir önem veriliyor.” (Belta, 26 Temmuz)
'Yerash-Horadiz demiryolunun kaderi'
Kafkaslarda gelişen durumla birlikte, özellikle Dağlık Karabağ halkının Azerbaycan tarafından ablukaya alınması karşısında, Ermenistan iktidar organlarında da Ermenistan topraklarından geçmesi gereken demiryolunun kullanımına ilişkin konuşmalar tekrar başladı.
Söz konusu projenin gerçekleşmesi için üç ülkenin başbakan yardımcılarının eş başkanlığında bir Rusya-Ermenistan-Azerbaycan çalışma grubu oluşturulmuştu. Bu konuda son görüşme 2 Haziran’da yapıldı. O zaman Rusya tarafının eş başkanı, Başbakan Yardımcısı Aleksey Overçuk sonuçları yorumlarken, Ermenistan-Azerbaycan blokajının kaldırılması sürecinin Nahçıvan’a giden Yerash-Horadiz demiryolunun yeniden faaliyete geçmesiyle başlayacağını belirtmişti.
Overçuk, halihazırda bir belgenin hazırlanmış olduğunu, buna göre blokajın kaldırılmasının demiryolunun yeniden imarıyla başlayacağını söylemiş, ama belgenin kesin imzası ve demiryolunun işlemesiyle ilgili bir süre vermemişti. Grubun Ermenistan tarafından eş başkanı Mger Grigoryan da 21 Haziran’da gazetecilere, Yerash-Horadiz hattında demiryolunun tekrar faaliyete geçmesinin ilk etap olmasına yönelik bir uzlaşmaya varıldığını söylemişti. ...
Grubun Ermenistan ve Rusya eş başkanlarının iyimserliğini Ermenistan Başbakanı Paşinyan da paylaşmıştı. 7 Haziran’da Soçi’de Rusya Başbakanı Mişustin ile görüşmesinde Paşinyan, Moskova’da yapılan, ulaştırma yollarında blokajın kaldırılmasına yönelik üçlü komisyon toplantısında hissedilir bir ilerleme sağlandığını söylemişti. ... (EADaily, 25 Temmuz)
'Türkler vaktinde ayıldı'
Rusya’nın hububat anlaşmasındaki yükümlülüklerini yerine getirmeyi bırakmasından Ukrayna son derece hoşnutsuz. Ama bunu gürültülü açıklamalarla gizlemeye çalışıyor. Bunlardan biri de, Rusya’ya ait bütün gemilerin, hububat yüklü olanlar dahil, Karadeniz bölgesinde Ukrayna için hedef olacağını açıklamasıydı. Buna kendileri mi karar erdi, batı mı? Bu konuda, siyaset bilimci Andrey Perla ile görüştük. ...
Andrey Perla’ya göre bu, Ukrayna’nın Rusya’ya sert bir simetrik cevap vermek için kendi karar verdiği nadir durumlardan biri, zira batının bu konuda konuşmak için acele etmediğini görüyor. Ancak bu açıklama Ukrayna tarafının gerçek imkânlarıyla örtüşmüyor: “Ukrayna’nın, Rusya’dan farklı olarak, Karadeniz’de donanması yok. Bir takım sivil gemileri batırabilir mi? Ne yazık ki, evet. Kırım köprüsünü havaya uçuran suüstü dronları herhangi bir tekne veya gemiye saldırıda bulunabilir. Ve Ukrayna, tehdidi gerçekleştirdiğini söyler: Bizden korkun!”
Perla’ya göre, Ukrayna’nın Rusya mutabakattan ayrıldıktan sonra da Odessa ve Nikolayev limanlarından hububat çıkarmaya devam edecekmiş gibi numara yapmasının gerçek durumla ilgisi yok: “Kabotaj yoluyla Romanya’nın Köstence limanına gitmeyi ve oradan da hububatı yeniden yükleyip dünya pazarına göndermeyi planlıyorlardı. Ama aslında bunu yapmak da imkânsız. Zira Köstence limanına gemilere yüklemek için yılda en çok 25 milyon ton hububat indirilebilir. Ama bir de Romanya’nın kendi hububatını yüklemek gerek.”
Bu nedenle Kiev için bu liman yararsız. Gerçi Ukraynalılar buna çok güveniyorlar. Ukrayna tarafı Türkiye’ye de resmi olarak gemilere askeri eskortluk için başvuruda bulundu ve neredeyse bir onay aldı. Ama Türkler vaktinde ayıldı. Perla’ya göre: “Türkler için bir sürü kötü şey düşünülebilir ama orada, siyasette aptallarla karşılaşmazsınız. Bu yüzden düşünmüş gibi yaptılar, düşündükten sonra da kabul etmediler.” ... (Tsargrad, 28 Temmuz)
'Batı, Erdoğan’ın Putin’le anlaşmasını umuyor'
Hububat anlaşmasının durmasının ardından bir hafta geçti, ama Kiev, Ankara ve batı, Ukrayna tarım ürünlerinin Karadeniz üzerinden taşınmasına devam etme niyetinden vazgeçmiş değiller. Zelenskiy, hububat ihracının blokajını açma yolları arayışında önce yeni kurulmuş Ukrayna-NATO Konseyi’nin olağanüstü oturumunu istedi. ... NATO Genel Sekreteri Stoltenberg çağrıya hemen cevap verdi: Konsey 26 Temmuz’da büyükelçiler seviyesinde toplandı. Ancak şimdilik Batı, toplantıda yaratıcı çözümler bulunması beklentisinden ziyade Erdoğan’ın Moskova ile diyalogda ikna edici argümanlar bulabilmesi konusunda daha umutlu görünüyor. ...
Zelenskiy’le görüşmeden sonra Kiev’i “ne kadar gerekirse o kadar” destekleme sözü veren ve “Moskova’nın gıdayı silah haline getirme girişimini” kınayan Stoltenberg’in tepkisine bakılırsa, müttefiklerin Ukrayna tarım ürünlerini taşıyan Karadeniz’deki gemileri korumaya hazır olduklarını beklememek gerek.
Gerçi Rusya’nın 17 Temmuz’da İstanbul mutabakatlarından çıkmasından sonra ticari gemilere üçüncü ülkeler tarafından eşlik edilmesi düşüncesi sürekli gündeme geldi. Ama bu çağrı karşılık bulmadı, zira bütün ilgili taraflar bunun, gerilimin ciddi bir tırmanma riski yarattığını gördüler.
Üstelik de, Avrupa’nın diplomasi şefi Borell’in birkaç gün önce söylediği gibi, Rusya’nın mutabakattan ayrılmasına en iyi cevap Ukrayna’ya askeri sevkiyatı artırmak olacak. Kendisi bunu sadece hububat taşımacılığı bağlamında değil, Rusya’nın Ukrayna’nın liman altyapılarına büyük saldırıları devam ederken söylüyordu. ...
Kozlar gene Türkiye’ye ve Erdoğan’ın Moskova’yla diyalogda ikna edici argümanlar bulma yeteneğine oynandı.
Blinken’e göre Türkiye lideri “kendisinin mutabakata dönmesinin mümkün olup olmadığını görmek için” Putin ile görüşmekte. ABD Dışişleri Bakanı... şöyle dedi: “Türkiye’nin bugüne kadar oynadığı rolü oynayacağına güveniyoruz. Bu, dünyadaki insanların makul fiyatlarda gıdaya erişimini garanti ederek her şeyi eski yatağına döndürmek için bir liderlik rolü.”
Rusya ve Türkiye liderlerinin temasları hakkında açıklama yapılmaması dikkat çekici. Peskov’un... 18 Temmuz’daki açıklamasına göre siyasetçiler arasında görüşme de planlanmıyordu. Türkiye liderine göre kendisi yakın zamanda Rusyalı meslektaşıyla görüşecek, ağustos ayında da kendisini Türkiye’de görüşmelere bekliyor. Erdoğan, Karadeniz inisiyatifinin kesilmesi yüzünden dünyadaki gıda fiyatlarının yükselişini, açlığı ve göçmen dalgalarını ne pahasına olursa olsun önlemek gerektiğini söyledi. Başka şeyler arasında “batılı devletlerin de tedbirler alması gerektiğini” ekledi; belli ki, hububat anlaşmasının Rusya’yı ilgilendiren bölümünün yerine getirilmesi. ... (A. Zabrodin / Kommersan, 23 Temmuz)