Rusya basınında geçen hafta: 'Yatırım karşılığı oturma izni'
Rusya’da oturma izni almak için bölgelerin sosyal önem taşıyan projelerine 15 milyar veya bir Rusya şirketinin sermayesine 30 milyon ruble yatırmak gerekiyor. İlk tercih işe veya gayrimenkule yatırım.
Hazal Yalın
Haftanın seçkisinde üç yazı var. İlk yazı Kommersant’tan; Rusya hükümetinin yeni yabancılara oturma izni programıyla ilgili. “Altın vize” veya yatırım karşılığı oturma izni olarak bilinen uygulama, şartları kısmen kolaylaştırmakla birlikte, aslında Türkiye de dahil birçok ülkeden daha ağır. Çok kaba bir hesapla, en az 20 milyon ruble (yaklaşık 5 milyon TL veya 250 bin dolar) yatırım şartı getiriyor.
Nezavisimaya Gazeta’dan ikinci yazı, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın geçtiğimiz hafta parlamento oturumundaki açıklamalarını ele alıyor. Paşinyan’ın tutumunda epey bir zamandır dikkat çeken yaklaşım: Her şart altında barışa hazır olunduğu ama bunun için kamuoyunu hazırlaması gerektiği iması, bu açıklamada da çok net görülüyor. Açıklamanın dili aynı zamanda parlamentodaki muhalefetin büyük ölçüde aşılmış olduğunu da gösteriyor.
Son yazı, İzvestiya’dan. İzvestiya, her biri bu konuda uzman üç kişiye, hububat anlaşmalarının geleceğini sormuş ve cevaplarını yayınlamış. Geçmişte ve bugün devlet yönetiminde yer almış ilk ikisi anlaşmanın uzatılmayacağı görüşünde; akademisyen olan üçüncüsü ise tersini düşünüyor.
'Yatırım karşılığı oturma izni'
Hükümetin yabancıların girişimlerine karşılık oturma izni programında öngördüğü yatırımlar epey cazip. Rusya’da oturma izni almak için bölgelerin sosyal önem taşıyan projelerine 15 milyar veya bir Rusya şirketinin sermayesine 30 milyon ruble yatırmak gerekiyor. Ayrıca, başvurunun yapılmasından önceki yıl için en az 6 milyon ruble vergi ödenmiş olmalı.
Başka bir opsiyon daha var: İki yıl boyunca 4 milyon rubleden fazla vergi ödemiş bir şirketin sahibi olarak kaydolmak. Ve son olarak da bölgelere göre asgari 20 milyonla 50 milyon ruble değerinde gayrimenkul almak.
Tabii çok basit sayılmaz. Ancak, Asterisk avukatlık bürosu ortaklarından Vladimir Hantimirov’a göre Rusya’nın oturma izni programı bazı yabancıların ilgisini çekebilir: “Bu elbette Rusya vergi rejiminin cazibesini artırmaya yönelik. Rusya’daki vergiler çok yüksek değil; bu da burada iş sahibi olan yabancıların önem verdiği bir şey. Artı, Rusya topraklarından ayrılmak zorunda olmaları da cabası; ancak burada devamlı bir işleri varsa bu programdan gerçekten de yararlanabilirler.”
Bu şartlarda oturma izni almaya karar verenlerin çoğunluğu bir işe veya gayrimenkule yatırım yapmayı tercih ediyorlar. ...
Yatırım karşılığında oturma izni verme uygulaması çok yaygın. Bunu yabancı sermaye çekmek isteyen devletler kullanıyorlar. Örneğin Portekiz’de oturma izni almak için 250 bin avro tutarında gayrimenkul almak gerek. Kıbrıs’ta bu sınır 300 bin avro, ama oturma izni ülkede çalışma ve iş yapma hakkı vermiyor.
Sırbistan, Türkiye, Gürcistan, Karadağ daha yumuşak şartlar sunuyorlar. Rusya programının öngördüğü yatırım hacimleri ise Avrupa’daki muadillerinin gerisinde değil. ...
İktisadi Kalkınma Bakanlığı aralık sonuna kadar oturma izni temini programının yardımıyla 12 milyar ruble yatırım bekliyor. Rusya yetkilileri, ileride bunun bütçeye yılda 40 milyar rubleye kadar katkıda bulunabileceğini düşünüyorlar. (A. Zagorskiy / Kommersant, 30 Nisan)
'Ermenistan’ın komşu ülkelerden toprak talebi yok ve olmayacak'
ABD Dışişleri, Ermeni havayolu şirketlerine hava sahasını kapayan Türkiye’nin eylemlerinden ötürü endişelerini ifade etti. Olay, Ermenistan-Azerbaycan görüşmeleri ABD’de devam ederken meydana geldi. ABD görüşmeleri genel olarak başarılı sayıyor. Ankara tutumunu, Nemezis operasyonuna katılanların anısına anıt açan “Erivan’ın provokasyonuna” cevap olarak tanımlıyor. Bu operasyon sırasında 1915 Ermeni soykırımında suçlu Türkiyeli yetkililer yok edilmişti. Ermenistan yetkililerinin buna tepkisi ise epeyce mutedil oldu. Başbakan Nikol Paşinyan Türkiye’nin hava sahasını kapatmasını bir başkasının değil Ermenistan’ın problemi olarak tanımladı.
Ermenistan Milli Meclisi hükümet saati oturumunda Nikol Paşinyan, parlamenterlerin sorularına cevap verirken şöyle dedi: Eğer Ermenistan’a yolları kapatıyorlarsa bu yolları kapatanların değil Ermenistan’ın problemidir. ... Paşinyan’a göre Nemezis operasyonu anısına bir anıt açılması düşüncesi iki yıl önce görüşülmüştü. Yetkililer bugünkü problemleri öngörerek anıtın açılmasından vazgeçselerdi milli fikirlere ihanet suçlamasıyla karşı karşıya kalırlardı. Paşinyan, Ermenistan’ın daima iktisadi menfaatlerle değil duygularla idare edildiğini de vurguladı: Ermeniler duygusal bir halk. Bir devlet halkı olma zamanı geldi. ...
Paşinyan’a göre Ermenistan komşu ülkelerden hiçbir toprak talebi olmadığını ve olmayacağını açıkça beyan etmeli: “Bu, kendi devletliliğimize sahip olmamız için şans veren biricik ilke. Aksi takdirde dört bir yandan devletimizi yok etmeyi hedefleyen eylemlerle karşı karşıya kalırız.” ...
Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ise Şuşi’de, Ermenistan’ın Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü kabul ederken Karabağ’ın Ermenistan bünyesinde olduğunu da kabul ettiğini söyledi: “Ermenistan’ın bunu, batıdaki kimi dostlarından çok daha açıklıkla söylemesi önemlidir.”
Dağlık Karabağ’da bugün olanlar da hem Aliyev’in hem Paşinyan’ın sözlerini teyit eder nitelikte. Ermenistan başbakanı, parlamenterlerden birinin paylaştığı, Dağlık Karabağ’da Ermenilerin terk ettiği köylere Azerbaycanlıların yerleştirildiği bilgisini doğruladı. Başbakan, böylelikle esasen 2020’de üç ülkenin, Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya’nın liderleri arasında imzalanan ve mültecilerin ata topraklarına geri dönme haklarıyla ilgili açıklamanın uygulanmakta olduğunu belirtti. Paşinyan şöyle dedi: Bununla birlikte kendi yurttaşlarımızın geri dönme hakkı uygulanmış değil.” ... (Y. Roks / Nezavisimaya Gazeta, 4 Mayıs)
'Hububat anlaşması uzatılacak mı?'
Federasyon Konseyi (Senato) Başkan Yardımcısı Konstantin Kosaçev: Bilindiği gibi Rusya beş somut tutum ileri sürdü ve bunlar karşısında atılacak adımları bekliyoruz. ... Bunlar dile getirildi, kâğıda döküldü, somut uygulamalı nitelik taşıyorlar. Bu nedenle nihai kararımız doğal olarak bu noktaların hayata geçirilmesine bağlı. İkili koordinat sisteminde her şey bir ve sıfırdır. Bu sorulardan her birine olumlu cevap almalıyız. ... Görüşmelerden işte bunu bekliyoruz. Beklentilerimizi formüle ettik, bu sorulara daha az somut olmayan cevapların verilmesini umuyoruz. Geri kalan her şey bu cevapların içeriğine bağlı olacak. ...
Eski Dışişleri Bakan Yardımcısı, eski BM Genel Sekreter Yardımcısı Sergey Orconikidze: Benim bu anlaşmaya yaklaşımım olumsuz. İmzalanmasından sonra ne kadar sürecek? Yaklaşık 10 ay. Bir şey kazandık mı? Anladığım kadarıyla hiçbir şey kazanmadık. Ve hiçbir şey kazanmayacağız. Dolayısıyla bu anlaşmanın önemine karamsar bakıyorum. Uzatmamamız gerektiğini düşünüyorum. Meselenin özü, bizin Ukrayna devletinin hububat sevkiyatını garanti etmiş olmamız. BM Genel Sekreteri de özel bir memorandumdaki vaatlerle karnımızı doyuruyor. BM Genel Sekreteri ne kadar arzu etse de bizim Rosselhozbank’ı kabul edecek bankalar üzerinde de esasen gemilerin İngiliz-Amerikan şirketleri üzerinden yapılan sigortası üzerinde de etkide bulunma imkânları çok sınırlı. Ben BM sistemini biliyorum. ... Hep gülümserler: “Evet, evet, evet, yapacağız!” Ve sonra hiçbir şey yapmazlar. ...
Yüksek Ekonomi Okulu Dünya Ekonomisi ve Dünya Siyaseti profesörü Oleg Barabanov: BM, Rusya için hububat anlaşmasının gerçek anlamda hayata geçirilmesine yönelik parametrelerde daha fazla avantaj sağlayabilseydi bunu zaten yapardı. Belli ki gerçek bir sonuca ulaşmak BM’nin elinde değil. Bu nedenle bir dönüm noktasına yol açması neredeyse imkânsız olan sıradan bir görüşme. Mesele sadece, Rusya’nın hububat anlaşmasını 18 Mayıs’tan sonra da uzatmayı kabul edip etmeyeceği. Bu noktada Rusya’nın üst düzey yetkililerinin olumsuz açıklamalarının seviyesi geçmişte olduğundan daha yüksek. Diğer yandan bu tür açıklamalar anlaşmanın her uzatılmasından önce de duyuldu, ama gene de anlaşma uzatıldı; bu bana, şimdi de uzatılabileceğini düşündürüyor. (V. Loginov / İzvestiya, 4 Mayıs)