YAZARLAR

Rusya’nın salgın desteği: Önce çocuklar ve kadınlar

Salgın süreci tedbirlerin yanında toplumların anladıklarını hissetme isteğinin en üst düzeyde olduğu zaman. İşte bu noktada önlemlerin ötesinde liderlerin toplumu anlayan konuşmaları önem kazanıyor.

Covid salgını sağlık konusunda endişelendirdiği kadar ekonomi ve gelecek konusunda da kaygı krizlerine neden oluyor. Virüsün yayılma hızını düşürmek için dünyanın neredeyse tamamında hükümetler kapanma önlemlerine, yeni çalışma düzenlemelerine başvurdu. Bazı ülkelerde bu tedbirler, aşılama çalışmalarıyla beraber devam ediyor. Buna karşın hayata geçirilen tedbirlerin ekonominin her düzeyi için bir karşılığı var, özellikle hane halkları ve küçük işletmeler için. Nitekim hükümetler, toplumun sırtındaki yükü hafifletmek için destek paketleri ilan etti. Bu çerçevede Rusya’da uygulanan destek paketlerine ve bunun anlamına bakacağız.

2020’DEN 2021'E RUSYA’DA SALGIN

145 milyon nüfusu olan ve ekonomisinin bel kemiğini enerji kaynaklarının oluşturduğu Rusya 2020’de salgından en fazla etkilenen ülkeler arasında yer aldı. Ülkede Nisan 2020 itibariyle vakaların tırmanışı, hem sağlık sistemindeki sorunlara hem de hükümet politikasına dönük tepkilerin kaynağıydı. Moskova’nın Ağustos 2020’de Sputnik V aşısını bulması ve bu aşının Aralık 2020 itibariyle uygulanması vakalarda düşüşü sağladı, ancak Rusya ekonomisinde sarsıntı sürdü.

Salgının kapanma önlemleriyle birleşmesi, talep cephesinde gerilemeye neden olurken, Suudi Arabistan’ın bu dönemde arz artırması, küresel çapta petrol fiyatlarının 20 dolara gerilemesiyle sonuçlandı. Bu ihracatının yüzde 65’i enerjiye dayanan Rusya ekonomisi için kırmızı alarm anlamına geliyordu. Petrol fiyatları OPEC+’daki uzlaşmayla yükselse de ekonomi 2020’yi yüzde 4 küçülmeyle kapattı, enflasyon arttı, öyle ki hükümet ürünlerde tavan fiyat uygulamasına geçti, işten çıkarmalar askıya alındı. Rezerv fonunda biriktirilen kötü gün paralarının bir kısmı krizin üstesinden gelmek için seferber edildi. Kremlin gelen eleştirileri, 2021’de Duma seçimi gibi faktörleri gözeterek destek paketleri açıkladı. Rusya’nın salgın yardımlarına bakalım.

VERGİ ERTELEMESİ VE KURTARMA PAKETİ

Salgınla mücadele için ilk adım, Temmuz 2020’de 5 trilyon rublelik (70.5 milyar dolar) ulusal bir kurtarma paketinin ilanıyla atıldı. Paketin hedefinde istikrarlı ekonomik büyüme, hane halklarının gelirlerinin korunması ve işsizlikle mücadele var. Henüz bazı detayları bilinmemekle beraber, alınacak tedbirler uyarınca 2021 sonunda işsizliğin yeniden yüzde 5’in altına geriletilmesi ve ekonomik büyümenin 2019’daki gibi en azından yüzde 2.5’in üstüne çıkarılması amaçlanıyor. Önlemlerin bir kısmı bu nedenle 2021’de hayata geçiriliyor.

Vergi cephesinden ilk olarak teknoloji alanındaki şirketlerin sosyal güvenlik katkı payı yüzde 14’ten 7,6’ya, kurumlar vergisiyse yüzde 20’den yüzde 3’e indirildi. Tıbbi alanda üretim yapanların, tedarik zincirlerinin, Covid ile mücadele malzemesi sağlayan şirketlerin ödediği gelir vergisine indirim uygulanıyor. Bireylerin ve küçük girişimcilerin aldığı borçların faiz ödemeleri askıya alındı. Bazı şirketlere talep ettikleri takdirde çalışanlarının maaşları ve giderlerini karşılamak için 6 ay boyunca faizsiz kredi veriliyor.

ÇOCUK VE HAMİLELİK YARDIMI

Rusya’nın bireylere verdiği yardımların başında ailelere sağlanan çocuk desteği var. Devlet bu yıl çocuklarını yaz kamplarına yollayacak ailelerin yaptığı harcamanın yarısını karşılayacak. Benzer biçimde 28 milyon çocuk için ailelere ek bir belgelendirme olmadan aylık yardımlar yapılıyor. Ayrıca gelirleri asgari ücretin altında olan ailelere aylık 11, 300 ruble (150 dolar) aylık yardım yapılıyor. Üç ile yedi yaş aralığında çocuğu olan aileler aylık 5 bin 500 ruble (75 dolar) ile 11 bin ruble (150 dolar) arasında bölgeye göre aylık çocuk yardımı alabiliyor.

Çocuk ve aile yardımı konusunda Putin kısa sürece önce yeni bir tedbirden bahsetti. 1 Temmuz itibariyle sadece maddi değil, ayni yardım için de çocuklu ailelere yardım için bir düzenleme yapılacak. Bu düzenlemeye göre 8 ile 16 yaş arasında çocuğu olan aileler de 5 bin ruble (70 dolar) ile 11 bin ruble (150 dolar) arası aylık çocuk yardımı alacak. Ayrıca Ocak 2020’den bu yana okula giden her çocuğun bir öğün sıcak yemeği devlet tarafından karşılanıyor. Son olarak bebek bekleyen kadınlar için psikolojik desteğin yanı sıra kayıtlı oldukları bölgelere göre aylık 6 bin 300 ruble (85 dolar) hamilelik yardımı yapılacak.

AŞI BULUNSA DA AŞILAMA YETERSİZ

Rusya dünyada Covid 19’a aşı geliştiren birkaç ülkeden biri. Sputnik V aşısının üçüncü faz değerlendirmesi Şubat ayında Lancet dergisi tarafından yapıldı ve etkisinin yüzde 91 olduğu saptandı. Nitekim bu veri uyarınca Rusya kısa sürede dünyanın belirli merkezlerine aşı örnekleri, bağışları yaptı. Öte yandan aynı olumlu manzara Rusya’da geçerli değil, çünkü ülke içinde aşılama çalışması beklendiği gitmiyor. Aralık 2020’den beri Moskova gibi merkezlerde aşılama çalışmaları başlamış olsa da Nisan 2021 sonunda aşılanan kişi sayısı yalnızca 11 milyon. ABD’nin günde 4 milyona yakın aşılama yaptığı dikkate alındığında Rusya’nın aşılamadaki yavaşlığı sorgulanıyor. Bilim insanları ve bölgelerden gelen bilgilere göre en büyük sorun aşı tedariki. Toplum aşı olmak istese de yeterli sayıda aşı yok ki bazı bölgeler nüfuslarının yüzde 1’inden azına yetecek aşının dahi kendilerine ulaşmadığını iletiyor. Özetle tedarik sorunu Rusya’nın en büyük engeli oldu. Buna karşın ülkede aşı sorunu varken Kremlin’in dünyanın pek çok ülkesine aşı yollaması, anlaşmalar imzalaması, toplumda tepkilere neden oluyor.

Özetlemek gerekirse Rusya enerji zengini bir ülke olarak salgından en fazla etkilenen ülkelerdendi, enerji piyasasındaki oynaklık ekonomiyi doğrudan etkiledi. Bununla beraber 2021’de yapılacak Duma seçimi, toplumdan gelen tepki, devletin en azından yaraların sarılması konusunda önlem almasını sağladı. Çocuk yardımından, vergi af ve düzenlemelerine, 70 milyar dolarlık kurtarma paketinden, hamilelik yardımlarına kadar Rusya, var olan öfkeyi dindirmeye çalışıyor.

Salgın süreci tedbirlerin yanında toplumların anladıklarını hissetme isteğinin en üst düzeyde olduğu zaman. İşte bu noktada önlemlerin ötesinde liderlerin toplumu anlayan konuşmaları önem kazanıyor. Nitekim Putin 21 Nisan’da Federal Konsey’e seslenen konuşmasında, “Ekonomimiz şahlanıyor”, “Pandemiden büyüyerek çıktık”, “Turistlere ne zaman yasak getirmişiz!” gibi ifadeler yerine başka şeylerden bahsetti. İşsiz kalanların, çocuklarına yiyecek götüremeyen ailelerin yaşadığı zorlukları, enflasyonun nasıl can yakıcı olduğunu, burada devletin geciktiğini, yönetimde sorunlar yaşadıklarını anlattı. Çocukların, üniversiteye gidecek gençlerin karşılaştığı zorlukları, üniversite öğrencilerinin sorunlarını aktardı. Ekonomide işlerin hiç de yolunda gidemediğini, salgının sert bir etki yarattığını söyledi.

Şunun altını çizmek gerekiyor, Rusya bugün kapitalist sisteme yaslanan karma (hibrit) bir devlet, ancak tamamıyla kapitalist dinamikleri içselleştirmiş değil. Toplumun hafızasında SSCB hâlâ canlı bir örnek, yıkımının getirdiği travma da. Putin’i 2000’de iktidara getiren de 2004’te rekor oy almasını sağlayan da emeklilik maaşlarını, çalışan maaşlarını, sosyal yardım sistemini düzenlemesiydi. “Devlet geri döndü” bu dönemin tanımlarından biriydi. Putin bugün bu sosyal anlaşmadan saparsa, Covid-19’un sadece bireylerin canına değil, kendi iktidarının varlığına da kast edeceğinin farkında. Ayrıca pandemi gibi sıra dışı dönemlerin insanların devlete en fazla ihtiyaç duyduğu zamanlar olduğunu Rusya tarihinden de liderlik deneyiminden de gayet iyi biliyor.


Mühdan Sağlam Kimdir?

Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda doktorasını yapmıştır. Enerji politikaları, ekonomi-politik, devlet-enerji şirketleri ilişkileri, Rus dış politikası ve enerji politikaları, Avrasya enerji politiği temel ilgi alanlarıdır. Gazprom’un Rusyası (2014, Siyasal Kitabevi) isimli kitabın yazarı olup, enerji ve ekonomi-politik eksenli yazıları mevcuttur. Barış için Akademisyenler “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzaladığı için 7 Şubat 2017'de çıkan 686 sayılı KHK ile üniversiteden ihraç edilmiştir. 8 Kasım 2023'te Ankara İdare Mahkemesi kararıyla Mardin Artuklu Üniversitesi'ndeki görevine iade edilmiş, ancak 27 Şubat 2024'te İstinaf Mahkemesi kararıyla yeniden ihraç edilmiştir. 2017-2023 yılları arasında aralarında Gazete Duvar, Almonitor, Kısa Dalga ve Artı Gerçek'in de bulunduğu medya kuruluşlarında çalışmıştır.