Ryugu asteroidinde yaşam için gereken 20 bileşen keşfedildi
Japonya’nın uzaya gönderdiği Hayabusa2 adlı araştırma uydusu tarafından Ryugu asteroidinden alınan örneklerde 20’den fazla amino asit tespit edildi.
Becky Ferreira
The Japan Times gazetesinin aktardığına göre, Ryugu asteroidinden toplanan örneklerde, yaşam için hayati öneme sahip bileşenler niteliğinde olan 20’den fazla amino asit tespit edildi ve araştırmacılar, bu hayati organik bileşiklerin hâlâ uzayda gezinmekte olan bir asteroitte ilk defa bulunduğunun altını çiziyorlar.
Amino asitler, yaşam için gereken karmaşık moleküller olan proteinlerin yapı taşlarıdır; keşif, bu bileşiklerin Dünya üzerindeki kökenini izlemenin, Dünya’da ve muhtemelen başka yerlerde yaşamın ilk kez nasıl ortaya çıktığına ilişkin sırların açığa çıkarılabilmesi anlamına geliyor. Bilim insanları daha önce Dünya’ya düşen asteroit parçalarının üzerinde amino asitler saptamışlardı; bununla birlikte, bu göktaşları, Güneş radyasyonu ve kozmik ışınlar gibi dış uzay güçleri tarafından aşındırılmış ve yanı sıra Dünya’nın atmosferinde gerçekleşen aşırı sıcak geçişlerden ve yeryüzündeki çarpışmalardan zarar görmüştü.
Dünya açısından muhtemel bir tehlike içeren, yakınlarımızdaki bir asteroit olan Ryugu üzerinde Japonya’ya ait ‘Hayabusa2’ adlı uzay aracı tarafından toplanan taşlarda, yaklaşık iki düzine amino asidin tespit edilmesi, artık bu yaşlı uzay kayalarının hayati öneme sahip organik bileşiklerle dolu olduğunu teyit ediyor. Keşfin en önemli yanı, numunelerin, Dünya’ya düşen göktaşlarını aşındıran güçler tarafından aşındırılmamış bir asteroidin yüzeyinin altından alınan, kirlenmemiş ilk parçaları içermesi.
İNCELENEN EN ESKİ MALZEME
Uzay aracı, bu yeraltı malzemesini asteroidi bir çarpışma düzeneğiyle vurarak ve çarpışma neticesinde yerinden fırlayan kalıntıları toplayarak elde etti. Eldeki bulgular, gezegenimizin tarihinin başlarında asteroit çarpmalarının daha sonra yaşamı yaratan kimi materyalleri yeryüzüne ulaştırmış olabileceğine ilişkin kanıtlara katkı sağlıyor. Hokkaido Üniversitesi’nde yerbilimleri profesörü olan ve Hayabusa2 görevinde gerçekleştirilen ilk kimyasal incelemelere öncülük eden Hisayoshi Yurimoto, “Ryugu’dan toplanan malzeme, Güneş Sistemi’nde şu ana dek incelediğimiz en ilkel malzeme” diyor.
Hayabusa2, toplam beş gramdan fazla olan numuneleri Aralık 2020’de Dünya’ya ulaştırdı. Uzay aracı, 2010 yılında bir asteroitten Dünya’ya örnek getirmeyi hedefleyen ilk görev olan Japonya’nın asıl Hayabusa araştırma aracının ardılı. Bu arada, NASA’nın OSIRIS-REx görevinin 2023’te potansiyel açıdan tehlikeli bir gök cismi olan Bennu’dan çok daha büyük bir asteroit kaya grubundan yaklaşık 60 gramlık bir örneği Dünya’ya getirmesi bekleniyor. Güneş Sistemi’nin ortaya çıkışına dek uzanan Güneş Sistemi asteroitlerinden gelen ve aralıksız biçimde çoğalan bu taş koleksiyonu, ilk yaşam formlarının açığa çıkarılmamış sırları da dahil olmak üzere, Dünya’nın geçmişine daha fazla ışık tutacak.
Yazının orijinali Vice sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)