Sağlık çalışanları grevde: Halkın sağlık hakkı için grevdeyiz
Türk Tabipler Birliği’nin öncülüğünde hekimler ve sağlık çalışanları, Türkiye'nin dört bir yanında greve çıktı. Hekimler sağlık sisteminin ve çalışma şartlarının iyileştirilmesini talep ediyor.
BURSA - Sağlık çalışanları ve hekimler daha önce başlattıkları eylem dizisini bugün itibariyle bir günlük greve taşıdı. Türk Tabipler Birliği öncülüğünde iş bırakan sağlıkçıların ortak talebi sağlık sisteminin ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi.
BURSA: 7 HASTANEDE GREV
Bursa’da 7 hastanede greve başladı. İş bırakma eylemi Bursa’da Çekirge Devlet Hastanesi, Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi, Bursa Şehir Hastanesi, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Yüksek İhtisas Hastanesi, Dörtçelik Çocuk Hastanesi ve Gemlik Devlet Hastanesi’nde gerçekleştirildi.
Eyleme Bursa Tabip Odası, Bursa Veteriner Hekimler Odası, Bursa Dişhekimleri Odası, Bursa Eczacı Odası, SES Bursa Şubesi, Genel Sağlık-İŞ Bursa Şubesi, Dev Sağlık-İŞ Bursa Şubesi, DİSK, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası, Tarım ORKAM-Sen ve Bursa Aile Hekimleri Derneği’nin yer aldığı 11 örgüt katıldı.
‘HASTALARIMIZI DİNLEYEMEMEKTEN ŞİKAYETÇİYİZ’
Çekirge Devlet Hastanesi önünde bir araya gelen hekimler ve sağlık çalışanları “Toplumun tüm kesimleri gibi bizler de artık geçinemiyoruz” dedi. Büyük sağlıkçı buluşmalarının gerçekleştirileceğinin belirtildiği eylemde, “Hekimler ve sağlık çalışanları köle, hastalar müşteri değildir. Sağlıklı yaşam hakkımızdan vazgeçmeyelim” denildi.
Grup adına konuşan Bursa Tabip Odası Başkanı Alpaslan Türkkan, Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sanal kuyrukların oluştuğuna dikkat çekti. Türkkan, “Hekimin isteği ve bilgisi dışında MHRS sistemi üzerinden 5 dakikada bir muayene randevusu açılmaktadır. Hekimlere dayatılan 5 dakika muayene sürecinde hastanın şikayetlerini dinlemek bile olanaksızdır. Hastalarımızı yeterince dinleyememekten, muayene edememekten şikayetçiyiz” diye konuştu.
‘PANDEMİ SALGININ DEĞİL ALGININ YÖNETİLDİĞİ SÜREÇ OLDU’
Türkkan, pandemi sürecine ilişkin ise şunları kaydetti: “Covid-19 pandemisinin bilimsel bilgi ve tarihsel deneyimlerin yok sayılarak, veri gizleyerek kör döğüşü biçiminde yürütülmesi meslektaşlarımızın, halkımızın hastalanmasına ve yaşamlarını yitirmesine yol açmıştır. Pandemi, salgının değil algının, sağlığın değil, ekonominin yönetildiği süreç olmuştur.” Pratisyen hekimlerin yalın maaşının 4 bin 900 lira olduğunu söyleyen Türkkan, “Dünya ülkeleri arasında; iş yükünde ilk sırada, aldığı ücrette ise son sırada yer alan ve ne yazık ki çok sık şiddete uğrayan biz hekimlerin söyleyecek sözleri de tükenme noktasına geldi” dedi.
‘YURTDIŞINA GÖÇ 24 KAT ARTIŞ GÖSTERDİ’
Türkkan, son 20 ayda Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışmaktayken istifa eden hekim sayısının, önceki döneme göre yüzde 20 artarak 9 bin kişiyi bulduğunu sözlerine ekledi. Genç hekimlerin okullarını bitirir bitirmez yurtdışına gitmeye çalıştığını belirten Türkkan, son 10 yılda yurtdışına göç eden hekim sayısının 24 kat arttığını, son bir ay içinde yurtdışında çalışma belgesi için kendilerine 197 hekim başvurduğunu açıkladı. Türkkan, dünyada pek çok ülkede Covid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edildiğini, Sağlık Bakanlığı’nın da bu gerçeği görerek, Covid-19’u tüm sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak tanıması gerektiğini ifade etti.
KOCAELİ: MÜCADELEYE DEVAM
Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi önünde bir araya gelen sağlık çalışanları taleplerini bir kez daha yineledi.
Türk Tabipleri Birliği’ne bağlı Kocaeli Tabip Odası öncülüğünde sağlık çalışanları sendikalarının ve odaların da katılımıyla düzenlenen basın açıklamasına yoğun katılım oldu. Kocaeli Tabip Odası Genel Sekreteri Mehtap Yılmaz Maçkalı, yaptığı açıklamada haklarını istediklerini söyleyerek, “Bugün, BAĞ-KUR ve SSK emeklisi hekimlerin aylığı 2 bin300-4 bin TL arasındadır; pratisyen hekimin yalın maaşı yaklaşık 4 bin 900 TL’dir. Maçkalı, 30 yıllık uzman hekimin yalın maaşının 5 bin 800 TL olduğunu söyledi.
'BİR AYDA 197 HEKİM BAŞVURDU'
Türkiye’nin 2020 verilerine göre uzman hekim maaşları sıralamasında OECD üye ülkeleri içinde sondan altıncı sırada olduğunu ifade eden Mehtap Yılmaz Maçkalı, “Türkiye pratisyen hekim maaşlarında ise 17 ülke arasında 14'üncü sırada (Türkiye'yi Letonya, Meksika ve Litvanya izliyor) demek için buradayız” dedi. Son 10 yılda yurtdışına göç eden hekim sayısının 24 kat arttığını belirten Maçkalı, “Bir ayda 197 hekim Türk Tabipleri Birliği’ne yurtdışında çalışma belgesi için başvurdu ki bu sayı 2012 yılının toplamında yapılan başvurunun üç katından fazladır demek için buradayız” dedi.
'MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Ülkemizin korona virüse bağlı hekim ölümü ya da hastalanmasında üst sıralarda olduğunu dile getiren Maçkalı, iktidarın gerekli önlemleri almadığını dile getirerek suçladı. Maçkalı, iktidarın ölen hekimlerin korona virüsten öldüğünü kanıtlanmasını istediğini söyleyerek, “İşte bu sebeplerden artık yeter Covid-19 Meslek Hastalığı Yasası amasız fakatsız hızla çıkarılmalıdır demek için buradayız” diye konuştu. Maçkalı açıklamasında, bu eylemin son tek günlük grev olduğunu söyleyerek, “Başta 14 Mart’a kadar olmak üzere haklarımızı alana kadar ‘Emek Bizim Söz Bizim’ demeye, haklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
ÇORUM: SERMAYEYE DEĞİL SAĞLIĞA BÜTÇE AYRILSIN
Sağlık çalışanları greve gitti. Çorum Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan basın açıklamalarında, "Sermayeye değil, sağlığa bütçe ayrılsın” dedi.
Açıklamayı yapan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasi Çorum Şube Eş Başkanı Didem Azapçı, sağlığı alınıp satılan bir meta, hastaneleri işletme, hastaları müşteri ve sağlık çalışanlarını köle olarak gören anlayışın yürürlüğe koyduğu sağlıkta dönüşüm programı ile sağlık emekçilerinin emeğinin ucuzlatıldığını ifade etti. Azapçı, gelinen aşamada sağlık sistemi işlemez hale geldiğini söyledi.
'ARTIK GEÇİNEMİYORUZ'
Azapçı, “Siyasal iktidar sağlık hizmetlerini üreten hekimleri ve sağlık çalışanlarının haklarını görmezden gelmekte, tercihini sermayeden yana kullanmaktadır. Tüm toplumsal kesimler gibi bizler de artık geçinemiyoruz” dedi. Azapçı, “Sağlığa erişim giderek zorlaşmakta, katkı-katılım payları ile ekonomik krizin derinleştiği koşullarda yurttaşın cebinden giderek daha fazla para çıkmaktadır. Bu işlemeyen, sağlık değil sağlıksızlık üreten sağlık sisteminin tüm yükünü ise sağlık emekçileri çekmekte, emeklerinin karşılığını alamadan her geçen gün umutsuzluğa sürüklenmektedirler. Sağlık emekçileri yetersiz istihdamın ve kışkırtılmış sağlık talebinin karşısında tükenmekte, angarya ile daha çok çalışmaya zorlanmaktadır. Bu yoğun emeğin karşılığında ise insanca yaşanabilecek temel ücrete erişmek yerine oyalama tasarılar, ek ödeme yalanları ile geçiştirilmektedirler” ifadelerini kullandı.
Asistan hekimler başta olmak üzere sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının kötülüğünden bahseden Azapçı, “Sağlıkta özelleştirmeci, piyasacı politikaların durdurulması sağlık hizmetlerinin toplumcu bir anlayışla yeniden inşa edilmesi, sermayeye değil sağlığa bütçe ayrılması için önerilerimizi, taleplerimizi ifade ederek ekonomik ve özlük haklarımızın iyileştirilmesini istedik” dedi.
BOLU: SAĞLIKÇILAR, YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA
Bolu’da sağlık emekçileri, İzzet Baysal Köroğlu Devlet Hastanesi’nde iş bıraktı. Hekimlerin iş bıraktığı hastanede, bazı branşlar hiç çalışmadı, bazı branşlar ise yalnızca randevulu hastaları kabul etti. Bolu İzzet Baysal Köroğlu Devlet Hastanesi’nde iş bırakan sağlık emekçileri, hastane içerisinde duyuru yaptıktan sonra poliklinik önünde bir araya geldi.
Üyeler adına açıklamayı okuyan SES Bolu Şube Başkanı Serdar Koçyiğit, tüm sağlık emekçilerinin ağır çalışma koşulları, uzun nöbetler, eksik istihdam, sağlıkta şiddet özlük haklarının aşındırılması ve yoksulluk sınırının da altında kalan düşük aylık gelir nedeniyle zor durumda olduğunu anımsattı.
HATAY: KOŞULLAR KÖTÜLEŞTİ, HALKIN SAĞLIK HAKKI GİTT
Hatay’da da Samandağ Devlet Hastanesi, İskenderun SSK Hastanesi, Defne Rasim Gali Aile Sağlığı Merkezi (ASM) Hatay Eğitim Araştırma Hastanesi’nde sağlık çalışanları greve gitti. Samandağ’da 10.00, Rasim Gali ASM’de 11.00, Hatay Devlet Hastanesi ve İskenderun SSK’da 12.30’da sağlıkçılar basın açıklaması yaptı.
Sağlığı alınıp satılan bir meta, hastaları müşteri ve sağlık çalışanlarını köle olarak gören anlayışın yürürlüğe koyduğu sağlıkta dönüşüm programıyla emeklerinin ucuzladıklarını söyleyen Hatay Tabip Odası Başkanı Sadık Nazik, kendi çalışma koşulları kötüleşirken, halkın sağlık hakkının elinden alındığını belirtti.
‘SAĞLIK ÇALIŞANLARI BİRBİRİNE DÜŞMAN OLDU’
Sağlık çalışanlarının bu kadar yoğun emek karşılığında insanca yaşanabilecek temel ücrete erişmek yerine oyalama tasarılar, ek ödeme yalanları ile geçiştirildiğini, performans ile sağlık çalışanlarının birbirine düşman edildiğinin altını çizen Nazik, ülkeye olduğu gibi sağlığa da yansıtılan şiddet dilinin her geçen gün daha fazla can almasına rağmen güvenli işyerleri ve etkili sağlıkta şiddeti önleme yasası hala bakanlığın gündeminde olmadığını belirtti.
Sağlık çalışanları insanca ücret ve çalışma koşulları talebiyle defalarca alanlara çıktı. Bugün taleplerini görmezden gelenlere karşı bir kez daha uyarı grevinde olduklarını söyleyen Sadık Nazik, kendilerine dayatılan çalışma koşulları ve sefalet ücretlerinin kader olmadığını bildiklerini; 14 Mart Sağlık Haftasına doğru giderken büyük sağlıkçı buluşmaları gerçekleştireceklerini vurguladı.
ARTVİN: SAĞLIK SİSTEMİ İŞLEMEZ HALE GETİRİLDİ
Hopa Devlet Hastanesi kantini önünde bir araya gelen sağlıkçılar, Hopa Devlet Hastanesi girişine yürüdü.
Sağlıkçılar, Arhavi’de aile sağlık merkezi önünde eylem gerçekleştirirken Rize’de sağlıkçılar, Yeni Rize Devlet Hastanesi önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. Artvin’de Arif Çevik, Hopa’da Nuray Gürsoy, Rize'de Deniz Çelebi’nin okuduğu basın açıklamasında ortak talepler dile getirtildi.
Ortak taleplerin dile getirildiği basın açıklamasında, "Sağlığı alınıp satılan bir meta, hastaneleri işletme, hastaları müşteri ve sağlık çalışanlarını köle olarak gören anlayışın yürürlüğe koyduğu Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık emekçilerinin emeği ucuzlatılmıştır" denildi. Açıklamada, “çalışma koşulları kötüleşmiş, halkın sağlık hakkı elinden alınmış, gelinen aşamada sağlık sistemi işlemez hale getirilmiştir” ifadeleri kullanıldı. (YURT HABERLER)