Sağlık emekçileri: 'Etkin ve caydırıcı bir sağlıkta şiddet yasası istiyoruz'

SES İzmir Şubesi, ebe Ömür Erez'in öldürülmesi üzerine sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarına dikkat çekerek, etkin ve caydırıcı bir Sağlıkta Şiddet Yasası talep etti.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi, Sağlıkta Şiddet Yasası'na ilişkin basın toplantısı düzenledi. Sendika binasında düzenlenen toplantıda salona "Bir kişi daha eksilmeyeceğiz, güvenli işyerleri etkin ve caydırıcı sağlıkta şiddet yasası istiyoruz" yazılı pankart asıldı. Toplantıda yapılan açıklamada, resmi rakamlara göre bile her gün 50 sağlık çalışanının sözlü ya da fiziksel olarak şiddete maruz kaldığı belirtildi.

'HASTANELER SAĞLIKLA DEĞİL ŞİDDETLE ANILIYOR'

Hastanelerin artık sağlıkla değil şiddetle anıldığı vurgulanan açıklamada şöyle denildi: "Mevcut sağlık sisteminde herkes mutsuz, en çok da sağlık emekçisi mutsuzdur. Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım servis kapısını barikat ile kapatmaya çalışan sağlık emekçileri halen hafızalarımızdan silinmemişken, hasta yakınlarının tekmeli saldırısına uğrayan gebe hemşiremiz için içimiz yanmaktadır. Yine kafasında mermer blok kırılan hekim, boğazı kesilmeye çalışılan sağlık emekçisi, her gün her dakika elinde bıçakla, tabancayla sağlık emekçilerini canlarıyla tehdit eden yeni bir hasta yakını. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir."

'ADIM ATMAYAN YETKİLİLER BU CİNAYETE ORTAKTIR'

Sendika, dün öldürülen ebe Ömür Erez'i hatırlatarak "Dün İstanbul Kartal 10 No’lu Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli ebe Ömür Erez'in 20’ye yakın suçtan sabıkalı cani ruhlu bir katil tarafından görevi başında, silahlı saldırı sonucu katledildiği hatırlatılan açıklamada, AVM’lerde bile X-Ray cihazları ile güvenlik önlemleri üst düzeyde alınırken, sağlık kurumlarının korunmasız, şiddete ve saldırıya açık halde olduğu ifade edildi. Açıklamada, "Çalışma alanlarımızın güvenlik açıklarını ısrarla belirtmemize, sağlık emekçilerinin can güvenliğini sağlanması konusunda gerekli önlemlerin alınması için her türlü girişimlerimize rağmen hiçbir adım atmayan tüm yetkililer bu cinayete ortaktırlar" dedi.

Ömür Erez'in yalnızca bir erkek tarafından öldürülmediği, İstanbul Sözleşmesi’ni feshedenler, ekranlarda cinsiyet eşitsizliğini savunan siyasetçiler, erkek yargı, kadın düşmanı politikalar ile katledildiği ifade edilen açıklamada, "Artık yeter, ülkemizde kadın ve sağlık emekçisi olmak her türlü şiddete açık hale getiriyor. Gerekli önlemlerin alınması için daha ne beklenmektedir? Şiddete daha ne kadar seyirci kalınacaktır?" diye belirtildi.

'ŞİDDETLE YÜZYÜZE KALAN SAĞLIK EMEKÇİLERİNE SAHİP ÇIKMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ'

Uzun süredir güvenli işyerleri talebi ve etkin, caydırıcı bir sağlıkta şiddet yasası talebi olmasına karşın, her gün birkaç "sağlıkta şiddet olayı" olmasına rağmen atılan tek adımın sosyal medyadan tweet atmak olduğu vurgulanan açıklamada son olarak şöyle denildi;

"Sağlığın piyasalaşması sonucu oluşan sorunların, yanlış uygulamaların sorumlusu bizmişiz gibi şiddete maruz kalıyor, hedef gösteriliyor ve öldürülüyoruz. Özcesi bu sistemin kendisi şiddeti doğurmaktadır. Sağlık emekçilerinin haklarını ve halkın sağlık hakkını koruyup geliştirecek başka bir sağlık sistemi mümkündür. Bu sistemi inşa edinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz. Sağlıkta şiddetle mücadeleden geri adım atmayacağız. Şiddetle yüz yüze kalan tüm sağlık emekçilerine sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceğiz." (DUVAR)