'Hastalık hastalığı' gerçek bir hastalık!

Dr. Mehmet Hancıoğlu, 'Hipokonri' diye adlandırılan 'hastalık kaygısı'nın, yükseklik, gibi fobilere benzediğini söyledi. Dr. Hancıoğlu, "Bu korkular kişinin kendi iradesi ile yenebileceği durumlar değildir. Tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İzmir Kent Hastanesi Psikiyatri Uzm. Dr. Mehmet Hancıoğlu, yapılan araştırmaların bazı kişilerde görülen hastalık kaygısının sık görülen fobilerden olan yükseklik, uçak, asansör, kapalı alan korkusu gibi korkulara (fobi) benzediğini ortaya koyduğunu söyledi. Dr. Hancıoğlu, "Hastalık korkusu kişisel bir zaaf, güçsüzlük değildir. Bu korkular kişinin kendi iradesi ile yenebileceği durumlar da değildir. Tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır" dedi.

'HASTALANMA KORKUSU'

Uzm. Dr. Hancıoğlu, doktorunun 'Sağlıklısın' demesine karşın inanmayıp tekrar tekrar doktora başvuran, halk arasında 'Hastalık hastası' olarak tanımlanan kişilerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. Günlük yaşamda 'Sağlıklı olma', 'Sağlıklı yaşama' talebinin normal bir istek olduğunu belirten Uzm. Dr. Hancıoğlu, şöyle konuştu:

"Hastalanma kaygısı ya da korkusunun herkeste var olan gerçekçi yanını göstermektedir. Bazı durumlarda bazı kişilerde bu korkunun aşırı ve hastalık düzeyinde olduğunu görürüz. 'Hipokonri' diye de adlandırılan 'hastalık kaygısı' tek başına bir hastalık olarak (hastalık kaygı bozukluğu) şeklinde görülebileceği gibi, depresyon, somatik belirti bozukluğu, panik bozukluğu gibi ruhsal hastalıklar içinde bir belirti ya da onlara eşlik eden hastalık olarak görülebilir."

'FOBİLERE BENZER'

Dr. Hancıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hekimler çoğunlukla bedensel bir hastalık saptamadıklarını, psikolojik (ruhsal) bir hastalık düşündüklerini açıkladıklarında da hastalar güvenmeyerek başka doktor ve tıbbi incelemelerin peşine düşerler. Yapılan araştırmalar hastalanma kaygısı/korkusunun diğer hastalıklı korkulara (fobiler) benzediğini, kişinin kendi seçimi olmadığını, yaptığı yanlışlar sonucu oluşmadığı, kişisel bir güçsüzlük olmadığını göstermiştir. Bunlar, nörobiyolojisini giderek daha iyi anlayabildiğimiz ve SSRI dediğimiz ilaçlar ve bilişel davranışçı tedavi yöntemleri ile tedavi edilebilir psikiyatrik rahatsızlıklardır." (DHA)