Uyku bozukluğunun 10 türü ve tedavisi

Uyku bozuklukları sadece geceleri kabusa çevirmiyor, yaşam kalitesini, hatta ilişkileri de olumsuz etkiliyor. Uyku bozukluğunun en bilinen 10 türü var. Bunların çoğunun tedavisi de mümkün...

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İyi bir uykunun huzur ve rahatlık vermesi gerektiğini hepimiz biliyoruz ancak yaygın olarak bilinmeyen insan beyninin uyku sırasında da aktif olduğu… Yetişkin bir insan geceleri genelde iki uyku evresi arasında gidip gelir. Bu evreler REM (hızlı göz hareketleri) ve N-REM (yavaş göz hareketleri) evreleridir. N-REM döngüsü derin uykudur. Bu evrede gün boyunca ortaya çıkan yorgunluk ve fiziksel hasarlar tedavi edilir. Bu evrede görülen rüyalar genelde sıradan ve siyah beyazdır, çoğunlukla da hatırlanmaz. REM döngüsünde ise beyin aktivitesi uyanıklığa yakındır. Buna rağmen beden geçici bir felç durumundadır. Vücudu yeniden yapılandırma özelliği vardır. Bu döngüde görülen rüyalar renkli ve sıra dışıdır. Genelde etkisi hatırlanır.

Ancak, bu iki döngünün sınırları bulanıklaştığında uyku huzursuz bir duruma dönüşebiliyor. Hepimiz kabus görürüz ama bazılarımız için korkular kendilerini gerçek hayatta uyku bozukluğu şeklinde gösterebiliyor. Uyku bozukluklarının bazıları kişiyi ve sevdiklerini riske atacak kadar tehlikeli… Diğerleri ise kabus denebilecek kadar ürkütücü… Neyse ki çoğunun tedavisi mümkün!

1. OBSTRÜKTİF UYKU APNESİ

Nedir: Listemizdeki en yaygın görülen bozukluklardan biri olan Obstrüktif Uyku Apnesi’nde uyurken solunum tamamen duruyor. Ağır uyku apnesi düzensiz kalp atışına, beyinde oksijen eksikliğine ve hatta ölüme bile neden olabiliyor. Bu bozukluk hipertansiyon, kalp yetmezliği ve inme riskini arttıran bozukluklardan...

Tedavisi: Apne, mutlaka bir uyku uzmanının yardımı ile teşhis edilmelidir. Kilo vermek, yan dönerek uyumak, ameliyat olmak, ilaç kullanmak veya solunum makinesi ile uyumak durumda pozitif bir değişikliğe sebep olacaktır.

2. REM UYKU BOZUKLUĞU

Nedir: REM uyku bozukluğu olan insanlar rüyalarının dışına çıkarak rüyada yaptıklarını bedensel olarak yatakta yaparlar ve eğer rüya şiddetliyse kendilerine veya birlikte uyuduğu kişilere zarar verebilirler. Çoğunlukla sabaha karşı görülen bu rüyalar genelde kovalanma, kavga etme, yumruk atma, uçurumdan düşme gibi temalar içerir. Uyuyan kişi rüya sırasında mücadele içindedir, bazen konuşur bazen bağırır, eşine tekme ya da duvara yumruk atabilir hatta yataktan düşebilir.

Tedavisi: Kas gevşetici ilaçlar genelde bu bozukluğu tedavi ediyor, ancak gerekli hallerde doktor tavsiyesi ile melatonin ve antidepresan kullanımı da önerilebiliyor. Kişinin uyku durumu düzelene kadar yatak odasındaki kesici aletlerin kaldırılması ve özellikle yalnız uyuması tavsiye ediliyor.

3. GECE TERÖRLERİ

Nedir: Ortalama kabusa kıyasla çok daha yoğun olan gece terörleri genelde çocuklarda, nadiren yetişkinlerde görülür. Gece terörü genellikle uykuya daldıktan sonraki 3 saat içinde ortaya çıkar ve anormal davranışlarla kendini gösterir. Genelde bir rüya değildir, uyku halinde bir fazdan diğerine geçerken kişilerin gösterdikleri kuvvetli bir tepkidir. Bundan etkilenenler genellikle çığlık atarak uyanır. Çevresine korku ve şaşkınlıkla bakar; o sırada gözleri açıktır ama uyku devam ediyordur. Ancak gözleri açık olduğu için uyanık olduğu sanılır. Yüzde solukluk, terleme ve tipik korku ifadesi vardır. Daha sonra yataktan çıkar. Bu sırada bilinçli olmadığı için bir yerlerini duvara vurabilir. Ailesini bu sürede tanımaz. Bir kaç dakika sonra nöbet kendiliğinden durur, çocuk gerçekten uyanır, ancak olanların farkında değildir.

Tedavisi: Kişi yönünü kaybetmiş olacağı için onu uyandırmamak en iyisi… Onun yerine sessizce bekleyip, kendisine zarar vermesini önlemek daha doğru olacaktır. Özellikle çocuğunuzda böyle bir dert varsa, gece terörlerini durdurmak için ona stres yaratan ortamları azaltmanız, çok geç yatmasını önlemeniz ve rahatlatıcı ve sakinleştirici bir uyku ortamı hazırlamanız faydalı olacaktır. Daha ileri vakalarda doktor tavsiyesi ile ilaç kullanımı öneriliyor.

4. SEKSOMNİA (Uykuda seks yapma)

Nedir: Her ne kadar kulağa bir bozukluk gibi gelmese de bu dertten mustarip olanlar da ciddi sorunlar yaşıyor. Kişi gecenin bir yarısı uyanıyor, partnerini istekli ya da isteksiz sekse zorluyor, belki de uyanıkken asla yapmayacağı şeyleri yapacak kadar ileri gidiyor. Sabah uyandığında ise gece neler olduğunu çoğunlukla hatırlayamıyor. Bu durum kendisiyle birlikte en çok partnerinin etkilenmesine sebep oluyor.

Tedavisi: Hasta ve ailesi mevcut ve geçmiş uyku bozuklukları açısından bir uzman tarafından değerlendirilmeli… Uykusuzluk, stres, madde veya sık alkol kullanımı bu durumun artmasına sebep olacaktır. İleri vakalarda doktor tavsiyesi ile ilaç kullanımı ve kişinin yalnız uyuması öneriliyor.

5. NARKOLEPSİ

Nedir: Narkoleptik birinin normal bir uyku düzeni yoktur. Farkında olmadan gün içi ve herhangi bir iş yaparken bir anda uyku haline geçebilirler. Birkaç saniye ile birkaç dakika uzunluğundaki bu uyku geçişleri araba kullanırken bile gerçekleşebildiği için son derece tehlikeli durumlardır. Bu bozukluğu yaşayanlar genelde kas kaybedebilir, halüsinasyon görebilir ve bu ataklar sırasında paralize olabilirler.

Tedavisi: Maalesef ancak ilaç tedavisi ile çözülebilecek bir problem… Bunun yanı sıra davranış terapisi almak faydalı olabiliyor.

6. UYURGEZERLİK

Nedir: Sebebi bilinmeyen bu rahatsızlık, listemizdeki en çok bilinen bozukluklardan… Kişi çok derin uyku halindeyken, yatağından çıkıp yürümeye başlar. Bazı durumlarda evden dışarı çıkabildikleri hatta araba bile kullanabildikleri için, bu bozukluk hem kendileri hem de yakınları için çok büyük tehlikeler arz edebilir. O sırada gözleri açık bile olsa uyku hali devam ettiği için, bilinçleri yerinde değildir ve uyanana kadar neler olduğunu, nereye gittiklerini, ne yaptıklarını bilmezler; uyandıklarında da hiçbir şey hatırlamazlar. Bazı cinayet gibi suçlar işlendiği durumlarda uyurgezerlik bir savunma olarak kullanılabiliyorsa da uyurgezerliğin ispat edilebilir bir durumu yok!

Tedavisi: Diğer bozukluklarda olduğu gibi kişinin kendisine zarar vermesini önlemek için yatak odasını güvenli bir hale getirmek çok önemli… Dış kapıları kilitlemek, merdivenlere kapı koymak gibi önlemler de alınmalı. Daha ileri vakalarda kesinlikle tıbbi gözlem ve ilaç tedavisi öneriliyor.

7. UYKU FELCİ

Nedir: Narkolepside olduğu gibi birkaç dakikalığına da olsa bedenin hareket edemeyecek kadar yarı felç haline gelmesi… Genelde uykuya dalarken ya da uyanmak üzereyken gerçekleşen bu durumda kişi kesinlikle hareket edemez, ses çıkaramaz ve nefes almakta sorun yaşar.

Tedavisi: Narkolepsi için geçerli olan tedavi bu durum için de kullanılıyor. Bunun yanı sıra uyku düzeni oluşturmak, egzersiz yapmak, sırtüstü yatmamak bu atakları azaltıyor.

8. PATLAYAN KAFA SENDROMU

Nedir: Uyku bozukluklarının bu türü kuşkusuz listedeki en ürkütücü olanı… Patlayan kafa sendromunda, uyku evrelerinin geçişleri sırasında kişi kafasının içinde yüksek sesli bir patlama ya da patlayıcı bir gürültü hissi yaşar. Bu durumdan etkilenen kişiler, kafalarının içinde ya da kulaklarının dibinde bir bombanın patlamasına veya silah sesine benzer çok yüksek seslerden şikayetçidir.

Tedavisi: Diğer uyku bozukluklarında olduğu gibi stresi azaltmak, madde ve alkol kullanmamak, bir uyku düzeni yaratmak, sendromun azalmasına sebep olacaktır. Daha ileri vakalarda doktor tavsiyesi ile ilaç kullanımı öneriliyor.

9. İNSOMNİA

Nedir: Kronik uykusuzluk durumunun listemizde olmasının sebebi, bundan dolayı acı çeken bireylerde görünen ürkütücü sonuçlar… Eğer doğru bir şekilde tanım konulamazsa, uykuya dalmada güçlük çekenleri ölüm hali dahil tıbbi anlamda çok ciddi sorunlar bekliyor. Hastalar genel olarak, gözlerini birkaç dakikadan fazla kapalı tutamamaktan ya da yatakta bir o yana bir bu yana dönerek uyuyamamaktan yakınırlar. Nedeni ise bir proteinin şeklinin bozulması ve beyne zarar vermesi… Genelde orta yaşlarda başlayan hastalık 7 ay ile 3 yıl içinde ölüme kadar götürebiliyor. Dünyada bu bozukluk yüzünden ölen en genç hasta 16 yaşında olarak kaydedilmiş. Ölüm öncesi hasta halüsinasyonlar, çift görme gibi şikayetlerin yanı sıra yürüme güçlüğü de yaşamış.

Tedavisi: Davranışsal terapi ve ilaç tedavisi pek çok insanda etkili... Bu terapiyi alan insanların çoğu ilaç kullanmadan uykuya dalabiliyor. Alışkanlıkların değiştirilmesi, yatak odasındaki elektrikli tüm aletlerin kaldırılması ve yatağın sadece uyku için kullanılması da bu bozukluğun düzelmesine sebep olacaktır.

10. UYUYAN GÜZEL SENDROMU

Nedir: Bu uyku bozukluğunun ismi gibi masalsı bir sonu yok maalesef! Uyuyan Güzel Sendromu milyon kişide bir gibi bir oranda ortaya çıkıyor. Daha çok erkeklerde ergenlik çağlarında görülüyor. Bu hastalarda günde 12-24 saat süren uykuya rağmen uykuya doyamama, uyanık olunan saatlerde ise genellikle tepkisiz, duygudan yoksunmuş gibi davranma hali görülüyor. Yaşadıkları en büyük sorunlar ise iletişim kuramama, dikkat ve odaklanma sorunları, bellekte bozulma, yeme ve seks dürtülerinde büyük bir artış ve tabii ki hayatı kaçırma... Hastaların çoğunda rüyadaymış gibi hissetme, dejavu hissi, ağrıyı hissetmeme, sıcaklık algısının bozulması gibi değişik durumlar da bildiriliyor. Bazen günlerce süren ataklar kendiliğinden sona eriyor ve tekrar benzer bir atak 2-3 ay sonra geliyor.

Tedavisi: Bu bozukluğun tedavisi yok! Ama semptomları düzeltmek için atak esnasında uyanık tutucu ilaçlar, atak aralarında bazen epilepsiden koruyucu ilaçlar kullanılabiliyor.


Bu liste ve tedavi önerileri çeşitli sağlık dergilerinde tıbbi konularda yazılar yazan Doktor Lindsey Marcellin’in yazdığı makalelerden alınmıştır.