Hayati olmayan ameliyatlara malzeme yok!
Gazi Üniversitesi Hastanesi Başhekimliği, Cerrahi Ana Bilim Dalı’na gönderdiği yazı ile "hayati önem taşımayan ameliyatlarda kullanılacak tıbbi malzemeleri bir süre almayacağını" duyurdu. TTB Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, "Bunun sorumlusu ekonominin bu hale gelmesine neden olanlardır" dedi.
ANKARA - Gazi Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Gazi Hastanesi Başhekimliği tarafından Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanlığı'na "Malzeme Alımları" konulu yazı gönderildi.
Hastanede ihtiyaç duyulan ilaç ve tıbbi malzemelerin tedarikçisi olan firmaların döviz kurlarında meydana gelen değişiklikler nedeniyle Sağlık Uygulama Tebliği'nin (SUT) üzerinde fiyat verdiğini belirten yönetim, hayati durumlar dışında kullanılan malzemelerin bir süre alınmamasını istedi. Başhekim Prof. Dr. Ahmet Demircan imzalı Genel Cerrahi Anabilim Dalı'na gönderilen yazıda, "Bu süreçte hayati öneme haiz malzemeler alınacak olup diğer elektif ameliyat, işlem vb. için kullanılacak olan malzemelerin alımı bir süreliğine ertelenecektir" ifadeleri kullanıldı.
'HAYATİ ÖNEME HAİZ' BELGESİYLE DENETLEYİCİ KURUMLARA HESAP VERİLECEK!
Gazi Üniversitesi Hastanesi yönetimi tarafından gönderilen yazıda, yapılacak ameliyat ya da farklı bir işlem için "zorunluluğu ve hayati önem arz edip etmediğine ilişkin gerekçeli raporun satın alma işlemlerinin altına eklenmesi" talep edildi. İlgili bölüm tarafından düzenlenecek, "Hayati Öneme Haiz" belgesi sayesinde hem bölüm hem hastane hem de üniversite yönetiminin Sayıştay Başkanlığı, Maliye Bakanlığı gibi denetleyici kurumlar karşısında hesap verebilir olacağını belirten Başhekimlik, "Bunun yanı sıra 'Devleti zarara uğratmak' ve 'Kamu zararına sebebiyet vermek' tarzı suçlamalar karşısında kanıt olarak sunulabilecektir" ifadelerini kullandı.
'SAĞLIK ORTAMININ NE DURUMA GELDİĞİNİ GÖSTEREN BİR YAZIDIR'
Gazi Üniversitesi Hastanesi'nde kurum içinde gönderilen yazı için 'beklenen ve olması gereken bir yazı' diyen Türk Tabipleri Başkanı (TBB) Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman 2010 yılından bu yana SUT fiyatlarının revize edilmediğini hatırlattı. Bu nedenle firmaların çoğunlukla ithal olan tıbbi malzemeleri getirmek istemediğini ya da satmadığını belirten Adıyaman, "Sayıştay raporları açıklandı ve bazı kamu üniversite hastanelerinin durumunun iyi olmadığını, dışarıya reçete yazılıp kamunun zarara uğratıldığını gördük. Başhekimlik haklı olarak acil olmadığı sürece kullanmayın diyor. Acilse de ne kadar acil olduğunu belgeleyin ki yarın Sayıştay raporunda olduğu gibi devleti zarara uğratmaktan suçlu bulunmayalım diyor. Bu yazı Türkiye'deki sağlık ortamının ne duruma geldiğini gösteren bir yazıdır. Yavaş yavaş bütün hastanelere yayılacağını düşünüyoruz. İthalatta büyük bir problem var. Firmalar vermiyor, yine hekimler ortada kalıyor. Hekimlere bir takım suçlamalar getirilebilir. Örneğin bir hasta var kalça protezi takılacak. Hastaya deniyor ki acil olmadığınız için sizin bu ameliyatınızı yapamıyoruz. Bu durumu halka açıklamak gerekiyor. Bunların sebebi doktorlar, idareciler değil. Bunun sorumlusu ekonominin bu hale gelmesine neden olan yöneticilerdir" değerlendirmesinde bulundu.